İşte o gün geldi çattı
11 Nisan’da “Kılıçlar daha yeni çekilecek belli ki!” başlıklı bir yazı yazıp Garo Mafyan’ın Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği’nden (MSG) vazgeçmeyeceğini anlatmaya çalışmıştım. Ailesi ve eşinin “Yeter, biz bıktık Garo bıkmadı” dediğinin özellikle altını çizmiştim. Ancak Garo Mafyan’ın, “Daha bitmedi. Bilinmeyenler ortaya çıkacak Esin” dediğine dikkat çekmiştim.
İşte o gün gelip çatmış. Garo Mafyan seçimde usulsüzlük yapıldığına dair 3 üyeyle birlikte dava açıp “Hukuki süreç sonuçlanana kadar birliğe kayyum atansın” isteğinde bulunmuş. Yani Garo Mafyan, 31 Mart’taki seçimlerde sandığa müdahale edildiğini iddia ediyor.
Eşi Gülyüz Mafyan isyan edip “Bırak artık bu işleri, müzik yap, bizimle ol” dese de Garo Mafyan’ın pes etmeye niyeti yok. O yüzden Gülyüz Hanım bence daha fazla uğraşmayın. Çünkü belli ki Garo Bey yorulmayacak. Sonuna kadar gitmeye kararlı.
KADINLAR HAYATLARINI YAŞAMAK İSTİYOR
EVET, yıllardır tartışılan erkekler ile kadınlar arasındaki fark aslında bu tür olaylarda daha keskin bir şekilde karşımızda duruyor.
Kadınlar belli bir yere, noktaya geldikten, yani doyum noktasını elde ettikten sonra “Yeter artık, kendi hayatımı yaşayacağım” diyebiliyorken erkekler yaşları kaç olursa olsun “Daha yeni başlıyoruz” demekten hiç çekinmiyorlar. Bu artık kesin.
Ben de o gün Garo Mafyan ile eşi Gülyüz Mafyan’da bu farkı çok net gördüm.
***********
ÖLMÜŞ İNSANIN ARKASINDAN KONUŞMAK
TAYFUN Duygulu yıllar sonra çıkmış eski kayınpederi Kayahan’ın arkasından konuşuyor. Neden? Çünkü biraz gündeme gelecek, kendinden konuşturacak. Hepsi bu kadar, fazlası yok.
Biz uzun süredir adını unuttuğumuz Tayfun Duygulu’yu hatırlamış olduk. Hatta “Hadi yine iyisin, iyisin, iyisin” diye bir şarkısı vardı, kafasını sallıyordu, “Yerli Elvis”ti falan dedik geçtik. Yine unuttuk, yani üstüne eklemedik.
Bu yüzden ölmüş bir insana saygısızlık boşa bir çaba. Bunun yerine üretim her zaman daha kârlıdır, unutmayın.
***********
BİTEN İLİŞKİNİN ARDINDAN
AYLAR geçmiş, üzerinden zaman hızla akıp gitmiş, ilişki bitmiş. İki tarafın da yeni ilişkisi var. Fakat tüm bunlara rağmen hâlâ biten ilişkinin arkasından konuşan erkek, “çirkin, zavallı, çaresiz, bitik, ezik, içi geçmiş, sahtekâr, güvenilecek erkek olmaktan çıkmış, kendinden söz ettirmek isteyen” olarak görünüyor.
Kadın ise “içinde kalmış, unutamamış, hırsını alamamış, kendisinden sonra gelen kadını hazmedememiş, hâlâ tırnaklarını yiyen, kaybettiği kişinin de kaybetmesini istiyor” olarak algılanıyor.
Haberiniz olsun. Hatırlatayım istedim de.
***********
‘ERİK DALI’ MODASI BİTMEZ
URUGUAYLI damadın “Erik Dalı” şarkısıyla oynayıp Türk kızıyla evlendiği günü görmeyen kalmamıştır. Tamam kabul, güzel oynuyor. Biz bayılırız zaten yabancı damatlara. Hemen bağrımıza bastık ama bu şarkı ondan sonra meşhur olmuş gibi algılanmasın.
Bu “Erik Dalı” var ya bu “Erik Dalı”, geceleri illa her mekânda çalıyor. Bir değil 3-5 kere “benim”, “en hit” olmuş şarkıları bile geride bırakarak çalıyor. Yani diyeceğim odur ki “Erik Dalı” modası bitmez, geçmez.
