İki kadın, iki aşk, iki olay
1- Malumunuz, bitmeyen bir aşk olayımız var. Gupse Özay ile Barış Arduç. “Ayrıldılar mı, barıştılar mı? Ne zaman ayrılacaklar?” diye diye birçokları tarafından milli sorunumuz haline getirildi. Her zaman olduğu gibi bu hafta da ayrılık haberleri çıktı. Artık bundan sonra gerçek olsa bile inanmayacağız. Yalancı çoban misali. O kadar sık çıkıyor anlayacağınız.
Tabii bu ayrılık haberleri çıkınca ikili hiç oralı olmadı. Hatta kız tarafı, yani Gupse Özay, özellikle kadınlar (malumunuz kadın kadının düşmanıdır) sosyal medyada “Şükür ayrılmışlar” diye mesajlar döşenirken Nişantaşı’nda bir kafede kız arkadaşıyla öyle güzel sohbet ediyordu ki eline telefonunu bile almadı. Yani aslında tam da kimilerinin unuttuğu şeyi yapıyordu. Arkadaşıyla sohbet edip kaliteli dakikalar geçiriyordu. Anını yaşıyordu. Uzaktan izledim; o kadar keyifliydi ki hiç bozmak istemedim.
2- Bu hafta ikinci asıl kadın Hazar Ergüçlü’ydü. Yönetmen Onur Ünlü ile yakalandı, vay sen misin yakalanan. Yemediği laf kalmadı Hazar’ın. Sosyal medya ahalisi, özellikle de kadınlar “Nasıl yaparsın”, “O adamla ne işin var”, “Sana yakışır mı?” diye diye bir hal oldu. İşte tam da o dakikalarda Hazar ne yapıyordu? Söylenenlerle ilgilenmiyor, çalışıyordu. Nişantaşı’nda “Biz İstersek Yaparız” mottosuyla reklam yüzü olduğu bir kozmetik firmasının lansmanındaydı. Hem de gülücükler eşliğinde.
***********
‘ÇALIŞMAYAN KADIN SEVMİYORUM’
KANALLARI dolaşırken denk geldim Muazzez Abacı’nın konuk olduğu bir programa. Tam o anda, “Çalışmayan kadın sevmiyorum. Kadın çalışmalı, ayakları üzerinde durmalı. Kendilerine iş imkânları yaratmalı. Parası pulu olsa bile çalışmalı” diyordu. Hay bin yaşa Muazzez Abacı. Ne güzel söyledin.
***********
KENAN’IN HATASI
- “BEN varsam o iş ne olursa olsun tutar” demesi.
- “Benim ismim yeter” demesi.
- Yapılmışı bir daha denemesi.
- İnat etmesi.
- Oturmuş dizilerin karşısına bilindik bir konuyla çıkması.
Evet Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı dizi yayından kaldırılıyormuş. Ve bu Kenan İmirzalıoğlu’nun ilk başarısız işi oldu. Peki bu durum, kariyerine zarar verir mi? Tabii ki vermez. İyi bir işle toparlar. Çünkü Kenan’ın izleyici nezdinde bir kredisi var.
***********
BU MODA UZUN SÜRMEZ
MEMLEKETTE zaman zaman bir şeyler moda olur. Coachella gibi festivaller de şu sıra çok moda. Modanın peşinde koşan birçok kişi şu an orada. Sorsanız “Ruhu ne?” diye, bilen yok. Sadece kıyafet hazırlayıp üç beş kare fotoğraf paylaşmak için oradalar, hatta konserleri bile takip etmiyorlar. Üç beş sene sonra sıkılacak, yorulup gitmeyecek, yeni modaların peşinde koşacaklar. Bu festivallerin gediklileri var, onları ayırıyorum. Ama bu sene Hadise, Hande Erçel gibi modanın peşinde koşanların arasında sosyal medya fenomenleri Caner Çalışır ile Kerimcan Durmaz da vardı.
Aslında söylemek istediğim şeyi bu ikili çok iyi anlattı. Çektikleri videolarda “Bir daha asla gelmeyiz” diye ayrıldılar festivalden. Çünkü bu ruh meselesi. Festivaller zordur, zahmetlidir. İlla, “Gittim, göründüm, iki fotoğraf koydum, tamamdır” deyip otelde dinlenmek değildir. Ki bu da zaten bu işin ruhuna hitap etmez. Şunu demek istiyorum ki, kendinizi zora sokmayınız, kasmayınız; bizi de daralttınız.
