Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FUTBOLCU Ozan Tufan, önceki gün bir kızla kebapçıda yakalanmış. Gazetecilere poz vermemek için yapmadığını bırakmamış.

        - Yok, arabanın bagajına binmeyi düşünmüş.

        - Yok, mutfak kapısından ayrılmış.

        - Yok, gazetecileri ezmeye çalışmış.

        - Yok gazetecilere bağırıp “Siz kimsiniz, beni neden çekiyorsunuz?” filan demiş.

        İyi ne neden?

        Bildiğim kadarıyla Ozan Tufan evli değil. Çoluğu çocuğu yok. Ve 1995 doğumlu.

        Bu yaşta bu sinir niye?

        Sanırım Ozan’a abileri, “Bak Ozan’cığım, tamam başarılısın. Herkes sahalarda senden bahsediyor. Ama biraz da gecelerde agresif ol. Türk insanı sever; gazetecilere gider yap” gibi akıllar verdi.

        Ama bak Ozan’cığım, benden sana tavsiye. Acilen bu kafadan vazgeç. Çünkü gerçekten bu tür şeyler tamamen saçmalık, hatta zırvalık.

        Çık kardeşim doğru düzgün mekândan, bin arabana. Genç adamsın. Nedir bu tuhaf haller? Arabanın bagajına binmeye çalışmalar.

        Doğru düzgün git evine. Neden böyle komik bir duruma düşürüyorsun kendini?

        ***********

        NE OLDU SANA ADRİANA?

        BENCE dengesini kaybetti Adriana Lima. Ne yaptığını şaşırdı artık.

        Kaslarının görüntüsünü paylaştı. Sonra sildi.

        Haliyle dengesi bozuldu. Düşünün “Bu son, artık konuşmayacağım” deyip bir türlü susmayan, sürekli ilişkilerini anlatan bir sevgilisi var. Evet, Metin Hara’dan bahsediyorum.

        Adam hiç susmuyor. Sürekli, yok “Şöyle tanıştık”, yok ‘Böyle tanıştık”, yok “3 saat görmek için bilmem kaç saat uçtum” falan diye konuşup duruyor.

        Adriana’nın dengesi nasıl bozulmasın Allah aşkına?

        ***********

        İYİ DE NASIL GELDİ TÜRK HALKI BU NOKTAYA

        “PERİHAN Abla”nın, “Süper Baba”nın kahramanı Şevket Altuğ, “Türk toplumunun değerleri değişti. Türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. Yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam. Eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler.

        Bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor. Bütün erkekler sakallı. Bizim zamanımızda sakal, rol gerekirse bırakılırdı. Bu ortamda ben olamam.

        Biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık. Böyle bir senaryoyla karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim” diyor.

        Fakat bunu sadece Şevket Altuğ değil, Şener Şen, Perran Kutman, Metin Akpınar gibi tüm ustalar da söylüyor.

        Hatta Türk toplumunun geneli de.

        Ve ekranda ne zaman eski Türk filmleri ya da dizileri yayınlansa izleniyor. Reyting alıyor.

        Bir yerde yanlışlık yok mu sizce?

        Bence var. Hem de kocaman bir yanlışlık var.

        Demek ki bu yanlışı düzeltmek için yapımcıların harekete geçme zamanı. Tüm yapımcılar ve senaristler, Türk toplumunu birleştirici, sevgi ve hoşgörünün öne çıktığı yapımlarda ısrar etmeli ve arkasında durmalı.

        Buna hele şu zamanlarda daha çok ihtiyacımız var.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar