'En yakışan çift'
BARIŞ Arduç ve Elçin Sangu’yu nasıl bilirsiniz? Biri yakışıklı, diğeri güzel. Yetenekleri çok önemli değil, yakışıklı, güzel olsunlar, küçük kızlar hayallere dalıp gitsin, ekranda izlesinler yeter. Şahsen ben de bayılıyorum ikisine. Ama iş profesyonellik olunca ve kariyerlerini masaya yatırmaya gelince durum değişiyor tabii.
Gelin şöyle küçük çaplı bir göz atalım durumlarına. Hatırlayın, ekranda dizileri varken fanları laf söyletmiyorlardı. Reytingleri iyi gitti. Sosyal medyayı yıkıp geçiyorlardı. Ve tabii ödül üstüne ödül alıyorlardı. Ödüller de hep “En yakışan çift” kontenjanından geliyordu. Hatta bir keresinde, büyük bir törene gitmek istemeyince son dakika ikna edildiğini biliyorum Elçin Sangu’nun. Yani kulislerde dolanan fısıltıdan bahsediyorum.
Elçin Hanım bunu kabul etmeyecektir haliyle ama ben de kendisine katılmıyor değilim. Düşünsenize bir yıl boyunca herkes sizden bahsediyor, ödül törenlerine ancak “En yakışan çift” olarak davet ediliyorsunuz. Haklıydı, çok haklı. Neyse geçti gitti, ama bu yakışan çifte şimdi ne oldu? Oyuncunun er meydanı gişede neden çakıldılar?
*************
MUTLULUK GETİRMEDİ
EVET ikili için bir film yapıldı ve adına da “Mutluluk Zamanı” dendi. Ama gişe ikiliyi mutlu etmedi. Düşünün, iki sezon boyunca ekranda öpüşmeyen en yakışan çift, öpüşmesine rağmen olmadı. Kaplan kesilen fanlar da suspus oluverdi. Oysa ben bu ikili hakkında bir şey yazayım, fanlar hemen “Kıskanç”, “Gupse yalakası”, “Ünlü olmak için uğraşıyorsun”, “Elçin’in tırnağı olamazsın”, “Esin gebersin”, “Gupse çirkin, defolup gitsin” diye tweet’ler atıyor, tehditler yağdırıyordu. Şimdi ise sesleri çıkmıyor. Gişede çakılan Elçin ablalarını kurtaramadılar.
Demek ki neymiş; sosyal medya ve özellikle küçük yaşlarda fanlar doğruyu yansıtmıyormuş. Bazı ünlü isimlerin sosyal medyayı ciddiye alıp havalara girmesinin örneğidir bu durum. Keza sosyal medyada gündem olan başlıklar gerçeği yansıtsaydı, şu anda bazı isimlerin ekranda reyting rekorları kırıyor olması gerekirdi.
*************
BARIŞ, AMCA OLDU
MADEM ikiliden bahsettik, küçük de bir haber vereyim. Geçenlerde bir hastanede asansörün önünde karşılaştık Barış Arduç ve Gupse Özay ile. Bayılıyorum ikisine de, enerjileri ta uzaktan fark ediliyordu. Gupse “Deliha 2”yi bitirmiş, 3 kilo bile vermiş. Barış Arduç da amca olmuş, yeğenini ziyarete gelmişti. İlk kez yeğen sevgisini ve amca olma duygusunu tadacağını söyleyen Barış çok heyecanlıydı. 3 erkek kardeşi olan Barış’ın yeğeni de erkek olmuş. Hayırlısı, Allah analı babalı büyütsün.
*************
YILIN SONUNA YAKLAŞIRKEN DİLLERDE...
- YILBAŞINDA ne yapacaksın?
- Evden çıkmayı düşünmüyorum.
- Gözlerden uzak bir yerlerde olacağız.
- Yurtdışına gidiyoruz, en güzeli.
- Zaten pazar gününe geliyor. Evden çıkmayız.
- Bu sene kutlama yapmayacağız.
- Sakin bir yemek yer, geceyi kapatırız.
- Nasıl bir seneydi bu böyle, geçip bitsin, başka bir şey istemiyorum.
*************
DAHA İYİ GÜNLER GELİR Mİ?
2016 için, “Bitsin gitsin, bu nasıl bir yıl oldu böyle. 2017 süper gelecek biliyorum” diyordum, diyorduk. Maalesef öyle olmadı. Daha ilk dakikalarda acısını da beraberinde getirdi 2017. Şaşırdığımız, üzüldüğümüz çok olay yaşadık. Ama umudumuzu kaybetmemek gerek öyle değil mi? Şimdi yine aynı cümleler kuruluyor. “Yılmayacağız, usanmayacağız. 2018 iyi gelecek” diyeceğiz. Umutsuz yaşanmaz. Öyle değil mi?
Bu hafta bol Ebru Gündeş ve Reza Zarrab’lı geçti. Bakalım yarından sonra neler olacak. Ebru Gündeş’in yapacağı açıklamalar eli kulağında. Şimdilik hepinize güzel pazarlar.
