Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KİTAP genellikle sinema ve film olarak hayata geçerken kayba uğrar ama ‘Fi’ olmuş gibi gözüküyor. Yani fragmanlardan öyle anlıyorum. Kitapta okuduğum sayfaları görür gibiyim. Tabii hepsini izlemek ve öyle yorumlamak lazım. Şu an bir şeyler söylemek için erken. Fakat Duru karakteri tam da olması gereken kişide, yani Serenay Sarıkaya’da. Serenay muhteşem gözüküyor. Ben bu kadar uzak kaldığı için çok kızıyordum ama bu açığı hızla kapatacak gibi. Daha önce de yazdım yine yeniliyorum: İnternetteki izlenme oranları hiçbir zaman ekran reytingleri gibi olmayacak, olamaz. Yine de güzel bir izleyicisi olacağı kesin.

        PR meselesi

        ÖNCEKİ gün “Son yıllarda PR’cıların durumu” diye bir yazı yazmıştım. Yazıyla ilgili eleştiriler geldi. Eleştirilere sonsuz açığım ve asla üzülmem, kırılmam, kendimi kötü hissetmem. Eleştirilmek iyidir. Eleştirilmeyi isterim ancak bir kelime var ki beni çok üzdü. O da “Esin Hanım bu ne şımarıklık” sözüydü. PR’cıların son yıllarda yaptıklarını yazmam şımarıklık olarak adlandırıldı. Öncelikle asla şımarık olmadım, olamıyorum, şımarıklık nasıl yapılır bilmem bile. Birçok PR’cı arkadaşım, eşim dostum var. Onlara da sorabilirsiniz. Hatta şımarıklık ve kapris yapmadığım için ciddiye bile alınmam. Hatta şımarıklık ve kapris yapan bir başka basın mensubu arkadaşımın olduğu hiçbir organizasyona katılmıyorum. PR’cı tanıdıklarımın hepsine bayılıyorum, eşim, dostum oldular artık. Anlatmak istediğim işe yeni başlayanların bu işi farklı bir boyuta taşıma çabalarıydı. Yıllardır bu sektördeyim. Sayısız PR’cı tanıdım. Eleştirim işe yeni başlayanlara bu işin başka türlü de yapılabileceğini anlatmak içindi. “Şımarıklık” deyip kestirilip atılacak bir durum değildi. Neyse kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş. Son zamanlarda bu cümleyi sıkça tekrarlar oldum. Saygılar.

        Sil makyajını

        MAKYAJ ustası Rıfat Yüzüak, ‘Sil Makyajını’ isimli bir kitap çıkardı. Malumunuz Ebru Gündeş’in makyajını silerek daha da meşhur oldu Rıfat. Evet moda dünyası pek yakından tanıyordu ama kitlelerin tanıması Ebru Gündeş’in farlarını silmesiyle olmuştu. Hatta Rıfat, Gündeş’e ilk makyaj yaptığında hepimiz şaşırmış, “Ebru nasıl taze ve güzel gözüküyor. Acaba ne yaptırdı yüzüne” demiştik. Zaten Rıfat kitabın 130’uncu sayfasında bu konuyu da çok güzel anlatıyor. Tavsiye ederim. Bu arada merak edenlere ‘İçerde’nin prensesi Bensu Soral’ın makyajını da Rıfat yapıyor.

        Siz uyurken

        - Nişantaşı’nda gece yarısı, bir adam telefonda kavga ediyor. Öyle böyle değil. Nasıl bağırıyor. Bağırırken sesi kısıldı hatta öksürmeye başladı, sonra hızını alamayıp telefona vurdu. O kadar sinirliydi.

        - Beşiktaş meydanda üç kız sohbet ediyor. Arkadaşları gelip “Sizi arıyorum neden açmadınız” diyor. Kızlar da rahat bir tavırla “E biliyorsun yerimizi” deyiverdi. Sabırlı çocuktu.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar