Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çok eski söylemdir, “Yemeiçme işinde para var, oraya yatırım yap, aç kalmazsın.”

        16-18 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da 5’incisi düzenlenen ve dünyanın en büyük yeme-içme ve konaklama fuarları arasında gösterilen Sirha İstanbul’u gezerken bunu bir kez daha düşündüm. Gerçekten de herkes ev dışı tüketime yatırım yapma peşinde, beyaz eşya şirketleri de mobilyacılar da, kurumsal hayata son verip yeni bir kariyer peşinde koşanlar da.

        400’ün üzerinde firmanın katıldığı fuarda en fazla dikkat çeken, kahve şirketlerinin bolluğuydu. Türkiye çay ülkesi ama Y kuşağı kahveyi köpürtmüş besbelli. Üşenmeyip saydım, tam 30 stant kahve üzerine, ürün ya da makine geliştirmiş, bunları sergiliyordu. Birkaç tanesi hariç, adını daha önce hiç duymadığımız markalar üstelik. Ve bunlar sadece ürün satmak değil, yeni kahve zincirleri açmanın da peşinde. Şöyle sıralayayım isimlerini: Cafe Rino, Cafemino, Bravilor, Caffe Luigi, Casadio, Cimbali, Distrofast, Erben Food&Drink, Faema, FM Kahve, Gimoka, Hack-Juna, Horecabar Bravi, Panema Espresso, Kalita, Kinox, Konchero, La Cimabli, Metropolitan, Mokka, Mukka, Novello, Quality Espresso, Saeco, Simonelli, Tecno Caffee by Nuova Kimonelli, Thermoplan, Toper, Wildwest, XLVI. Türkiye’de kahvenin yüzde 70’i hâlâ evde tüketiliyor. Bunun da çoğu Türk kahvesi ve suda çözünen kahvelerden oluşuyor. Geri kalan yüzde 30’luk dilim ise espresso ve filtre kahve. İşte bu yüzde 30’luk bölüm, her yıl düzenli olarak büyüyor. En çok yatırım da bu yüzde 30’luk dilime yapılıyor.

        TÜRK KAHVESİNE ÖZEL İLK MÖNÜ

        Antalyalı Turgay Kaya’nın 22 yıllık kahve kavurma ustasının yarattığı bir marka Mokka Coffee-T Barista. Kütahya, Antalya, Burdur ve Isparta’da 11 mağazalık zincir3 ay sonra 21’e çıkacak. Kaya, Türkiye’nin ilk Türk kahvesi mönüsünü de hazırlamış. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Habibe Güblük’ün yaptığı çalışmalar sonucu Adana Gazipaşa’da kahve yetiştirdiklerini anlattı. Dedi ki Turgay Kaya: “Bir dönüm serada yetiştirilen muzdan 21 bin lira gelir elde edilirken kahve dikilirse bu 28 bin dolara çıkıyor. Uğraşmaya değmez mi?”

        SOFRADA ESTETİK KAYGISI ARTTI

        Sirha İstanbul’da dikkatimi çeken bir başka gelişme de ev dışı tüketime yönelik masaüstü ürünlerdeki estetik kaygısı. Artık beyaz, düz, endüstriyel yolla üretilmiş tabak ve servis malzemelerinden çok el yapımı seramikler ve ahşap gibi doğal malzemelere dönülmüş. Mutfakta pişen yemeklerdeki yaratıcılık, sofra tasarımlarına da yansımış. Bir başka hoşluk da yenilebilir çiçeklerin sayısındaki artış. Ne yediğimiz kadar nasıl ortamda yediğimiz de giderek önem kazanıyor. Antalyalı Erüst Tarım’ın yenilebilir çiçekleri, önünde en fazla kalabalık olan stantlardan biriydi.

        EV DIŞI TÜKETİM 2016’YA KADAR HIZLI BÜYÜDÜ

        Ev dışı tüketim (EDT) pazarı son 5 yılda kümülatif olarak yüzde 70-75 oranında büyüdü. Ancak 2016 yılında bulunduğumuz coğrafyadaki jeopolitik belirsizlikler ve terör nedeniyle yüzde 25-30 civarında bir küçülmeyle 35-40 milyar lira olarak gerçekleşti. EDT pazarı, ABD’de Türkiye’nin 38 katı, Avrupa’da ise Türkiye’nin 29 katı büyüklüğünde. Fastfood kanalının payı yüzde 30 ile en yüksek harcamanın yapıldığı kanal. Restoran/Kafe yüzde 27 ile ikinci, oteller ise yüzde 13 ile 3’üncü sırada yer alıyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar