Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel ısınma başta kuraklık olmak üzere ani yağış, fırtına hortum gibi doğal afetlerin artışına neden oluyor. İşte bu yüzden meteorolojik tahminler sadece çiftçiler için değil belki daha da çok hazırgiyimciler için de önemli hale geldi. Çok mağazalı markalar, doğru ürünü zamanında gönderebilmek için mağazalara ‘sıcak’, ‘soğuk’, ‘ılık’ diye kodlar verdi. Ani iklim değişikliğiyle sevkıyatın içeriği bir anda değiştirilebiliyor. Markalar koleksiyonlarında mevsim geçişlerine uygun ürünlerin ağırlığını da artırdı

        Küresel ısınma, ani iklim değişiklikleri, sanki toprakla uğraşıyormuşuz gibi, hepimizi meteoroloji haberlerine duyarlı yaptı. Sadece gün içindeki hafif hava değişimleri değil, sabah denize girdikten bir saat sonra kopan fırtına, ya da güneşli bir kış gününün sonunda karda mahsur kalmak da artık hayatımızın gerçeği. Çantalarımız büyüdü, içine yedek ayakkabılar, ince yağmurluklar girdi. Hep tetikteyiz.

        Aynı tetikte olma ve hızlı karar alma durumu hazırgiyimciler için de geçerli. Onlar koleksiyonlarını belirlerken uzun süreli hava tahminlerini dikkate alıyorlardı. Şimdi sevkıyat kontrolü için de bu bilgiler önem kazandı. Düzenli olarak ısı takibi istatistikleri tutuluyor, ara mevsim ürünleri daha fazla bulunduruluyor. Bir anda normal ürün sevkıyatı programını değiştirip sıcak iklimde olan Antalya’ya yağmurluk göndermeleri gerekebiliyor. Ya da örneğin mart ve nisanda ince giysilerin gideceği mağazalara, havalar geç ısındığı için ‘soğuk’ mağaza koleksiyonundan aktarma yapılabiliyor. Çünkü artık mağazalar sadece SES (sosyoekonomik statü) gruplarına göre, yani A, AB, C, ya da DE değil, bulundukları bölgenin iklimlerine göre ‘sıcak’, ‘soğuk’, ‘ılık’ diye de kategorize ediliyor. Türkiye’de ve dünyada geniş bir coğrafyaya hitap eden Koton’un Satış Genel Müdür Yardımcısı Ali İleri ilginç bir bilgi verdi örneğin. Dedi ki “Bizim mağazacılık yaptığımız en soğuk bölgenin (Surgut-Rusya) kışı ile en sıcak bölgenin (Umman) yazı arasındaki sıcaklık farkı 75 derece. Birbirinden çok farklı bu iklim koşullarında müşterilerine ürün sunmak bize çok güçlü bir refleks kazandırdı.”

        YÜZYILIN SONUNDA SICAKLIK 5 DERECE ARTABİLİR

        NASA tarafından yapılan bir çalışmaya göre 1906 ile 2005 yılları arasında dünyanın sıcaklığı yaklaşık 1 derece arttı. 20. yüzyılın son 20 yılı son 400 yılın en sıcak dönemleriydi ve bu trend de devam ediyor. Yine son 20 yılda 30 yeni hastalık ortaya çıktı.

        1880’den bu yana atmosfer 0,85 derece ısındı. Bu kapsamda, kuzey yarım kürede 1983- 2012, son bin 400 yılın en sıcak 30 yılı oldu.

        Kayıtların başladığı 1880’den beri 2014, küresel kara ve okyanus yüzeyleri boyunca en sıcak yıl oldu. Yıllık ortalama sıcaklık, 20. yüzyıl ortalaması olan 13.9 derecenin 0.69, daha önceki en sıcak yıllar olan 2005 ile 2010 yıllarının da 0.04 derece üzerinde gerçekleşerek rekor kırdı.

        İklim sistemindeki değişiklik, özellikle 1950’den sonra hızla arttı.

        Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda sıcaklığın yüzyılın sonuna kadar 5 derece artması bekleniyor.

        Ani hava değişimleri, özellikle büyük şehir insanının yoğun temposunda sıkıntı yaratıyor ve hayatı felç ediyor.

        Damat Tween Yönetim Kurulu Başkanı SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU:‘Kutuplardaki araştırmacıların giysilerinden esinlendik’

        Doğal klima özelliği olan gömlek ve tişörtlerimiz var, bunlar nefes alıyor. Nano teknolojiyle üretilen bu ürünler vücudun üzerinde serinlik yaratıyor. Eskiden ısınmak için çok kalın giysiler giyerdik, şimdi termal giysiler var. Özellikle kutuplardaki araştırmacıların giydiği giysiler koleksiyonlara uyarlanıyor. Bu giysiler eksi 20 derecede bile koruma sağlıyor. Öte yandan ceketler 250 grama kadar indi. Hafifliyor ama bu arada ısı kaybı da yaratmıyor. Bir de ortamdaki kötü kokuları üzerine almayan giysiler var, mikrokapsüllerle bunu sağlıyoruz. Standart olan bir ürünümüz daha var, leke tutmayan gömlekler.

        Ayakkabılarda da alt taban içinde kullanılan malzeme sayesinde yürüyüşte sanki ayakkabı yokmuş gibi bir his yarattık. Eskiden önce tasarım diyorduk, şimdi rahatlık ve hayatı kolaylaştırmak önceliğimiz oldu.

        Koton Satış Genel Müdür Yardımcısı ALİ İLERİ:‘Mağazaları ‘sıcak’, ‘soğuk’ ve ‘ılık’ diye kodlara ayırdık’

        “Koton mağazaları bulunduğu bölgelerin farklı mevsimlerdeki ortalama hava sıcaklık ölçümlemelerine göre sıcak, soğuk ve karma olmak üzere segmente ediliyor. Örneğin yazın sıcak bölgede yer alan Güneydoğu Anadolu mağazaları kışın soğuk bölgeye geçiyor. Yaz ve kış sezonları için ayrı ayrı belirlenmiş bu segmentasyon çerçevesinde sıcak ve soğuk mağazalar için farklı yönetim modelleri uygulanıyor ve ürün yönetimi, görsel düzenleme, mağazacılık yaklaşımları buna göre belirleniyor. 27 ülkeyi kapsayan çok farklı coğrafyalarda faaliyet gösteriyor olmamız sıcak ve soğuk bölge mağazalarındaki yönetim başarısını kaçınılmaz kılıyor. Bu küresel birikim, geniş global koleksiyon ve ayrıştırılmış mağazacılık yaklaşımı sayesinde Türkiye’de de sıcak ve soğuk bölge mağazalarında doğru zamanda, doğru ürünü, doğru yerde müşterileri ile buluşturabiliyoruz.”

        New Balance Pazarlama İletişimi Müdürü AYŞEGÜL BARBAROS:Klima da soba da giyside

        “Nano teknolojilerle giysilere klima ya da soba fonksiyonu yükleyebiliyoruz. Örneğin superior kumaşı sayesinde nem geçişini dengeleyerek, kuru ve rahat hissettirmeyi amaçladık. Koşu grubunda da nemi vücuttan uzak tutarak, vücudun kuru kalmasını sağlıyoruz. Bir başka seride de giyenin yaklaşık iki derece serinletilmesi amaçlanıyor. Aşırı soğuklar için sıcaklığı hapseden ürünler geliştirdik.”

        ECCO Türkiye Genel Müdürü DENİZ NECATİ ERDA: Teknoloji-tasarım karması

        “Bundan yıllar önce firmaların teknoloji konusunda çalışmalar yapması düşünülmezken şu an hemen her ürün farklı teknolojiler geliştirilerek farklılaştırılıyor. Hayat zorlaştı, insanların işyerinde ve sokakta geçirdiği süre artıyor. Biz de örneğin çalışan Türk kadınının topuklu ayakkabı tercihini özel bir teknolojiyle rahat hale getiriyoruz. Değişen trendleri üretim modellerine adapte edebilmek büyük önem kazandı.”

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar