Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Karşıyaka, geçtiğimiz sezon başında yaşayacaklarını, işadamı Erdal Acar’ın ortaya çıkmasıyla bir yıl rötarlı ve daha büyük hasarlı olarak bu yıl yaşamaya hazırlanıyor.

        Sancılı geçen kongre sonrasında daha önce üç kez aday olup seçilme şansı bulamayan Mutlu Altuğ, bu kez ateşin içine atlayarak tek aday girdiği genel kurulda başkan oldu.

        Karşıyaka küme düşmüş... Gelirleri de elbette. 41 milyon TL borç var. Acilen 4-5 milyon TL’ye ihtiyaç var. Bu durumda ateşten gömleği giymeyi göze aldığı için Mutlu Altuğ’u tebrik etmek lazım. Gerçek ve gönülden Karşıyakalı olduğunu kanıtladı.

        Başkan olduktan sonra yaptığı konuşmada camiaya yaptığı gönderme, (Camia büyüklerinin finansmanı sağlama, idari açıdan bize destek olma sözü üzerine ben bu göreve soyundum. Beklediğimiz desteği 1 ay içerisinde göremezsek, tekrar bir değerlendirme yapabiliriz) dikkat çekiciydi. Dün de aynı söylemlerle devam etti Altuğ, “Tek başına altından kalkılacak yük değil” diyerek Karşıyaka’yı gerçekten sevenlere sesleniyor, biraz da tehditvari..

        Konuşmalarının içinde katılmadığım tek konu Pınar Karşıyaka... Her yıl koyduğu hedefinin üzerine çıkmış, Euroleague’de mücade etmiş, kendini Türkiye’ye kabul ettirmiş ve basketbolda marka olmayı başarmış Pınar Karşıyaka’nın hedeflerinden sapma olmayacağını ama bütçesinin yarı yarıya azalacağını belirtiyor yeni başkan..

        Yeni sezon taslak bütçesini de 8 milyon TL futbol, 8.5 milyon TL basketbol, 1 milyon TL voleybol şube ve masraflarla birlikte 24 milyon TL olarak açıklıyor.

        EN BÜYÜK KÖTÜLÜK

        Başkan Altuğ, basketbol şubesiyle ilgili olarak ”Basketbolda mevcut durumda bütçe 14-15 milyon TL’den 8.5 milyon TL’ye düşecek. Eski sistem olan altyapımızdan genç oyuncular ve genç yabancılara dönme gibi bir düşüncemiz var ama bu benim şahsi düşüncem, henüz Turgay Büyükkarcı ile konuşmadık” diyor.

        Bu Karşıyaka’ya yapılacak en büyük kötülüktür bana göre.

        Pınar Karşıyaka’nın eski sisteme dönebilmesi ve altyapıdan gelecek oyuncularla başarılı olabilmesi için birkaç fırın ekmek yemesi lazım. Kurtlar sofrasına böyle bir hedefle oturmak Karşıyaka markasının büyük zarar görmesine neden olur.

        Diğer tüm branşlarda tasarrufa gitmek, futbolda yeniden yapılanmak, hovardalıktan vazgeçmek, borçlar ödenebilecek bir seviyeye gelinceye kadar da şampiyonluktan bahsetmemek ne kadar doğruysa, basketbolda zirveye oturmuş Pınar Karşıyaka üzerinde ekonomi yapmak o kadar yanlıştır.

        Karşıyaka’nın lokomotifinin futboldan basketbol şubesine geçtiği bu kadar netken, bu dalda frene basmak KSK trenini durdurmak anlamına gelir.

        Basketbol ligi şampiyonu, Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Kupası sahibi, Eurochallenge Cup ikincisi, Eurocup ile Euroleague’de mücadele etmiş olan Pınar Karşıyaka, bütçesi yarıya indirilerek durdurulmamalıdır.

        SARICA DURUR MU

        Bu başarıları Ufuk Sarıca ile elde etmiş olan yeşil-kırmızılı camia bu tasarruf kararıyla feda derken, Sarıca’nın vedasıyla da karşılaşacak. Ufuk hocanın Beşiktaş’la anlaştığı bile söyleniyor. Sarıca G.Saray maçından sonra, “1 aydır kimse bizle ilgilenmedi” diyerek ayrılık sinyalini verirken, bir de takımı gençleştirip altyapıdan gelen oyuncular ve genç yabancılarla mücadele edeceklerinin söylenmesi, Sarıca’nın gidişinin hızlandırılmasıdır. Bu açıklamaları gördükten sonra Ufuk Sarıca’nın kalacağını düşünmek, abestle iştigaldir.

        Sözün özü, Karşıyaka’nın futbolda da eski günlerine dönmesini sağlamak, basketbola olan yatırımları artırmakla doğru orantılıdır.

        Futbolun yeniden lokomotif olmasını sağlamak için dolu olan vagonları boşaltmak yerine, boş olan vagonları doldurmaya çalışmak lazım.

        Aksi takdirde KSK treninin rotasında gitmesi kolay görünmüyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar