Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Finlandiya ile Antalya’da oynayacağız... Yıl 1986... TRT yıllarım, ilk milli maç görevlerimden biriydi bu maç... Hem muhabirlik yapacağım hem de maçı anlatacağım.. Karşılaşma öğleden sonra... Stratejimiz şu.. Maç, güneşli ve sıcak havada oynanmalı, çünkü onlar soğuk ülkenin çocukları, bu havalarda çarpılırlar, vücut yapıları etkilenir ve biz onları yeneriz... Ben, o zaman Finlandiya ile aynı otelde kalmıştım.. Maç öncesi gördüklerime inanamamış, gözlerim büyüyerek Finlandiya takımı oyuncularını izlemiştim.. Sabah dörde kadar yediler, içtiler, iskambil oynadılar, kahkahalarla... Sonra, 31 Ekim 1984 günü, Antalya’da bizi 2-1 yenip gittiler... 1986 Dünya Kupası’na katılma rüyalarımız yine erken bitmişti... Türk futbol tarihine bakın, bizi en çok zorlayan ülkelerin içinde yer alır Finlandiya Milli Takımı...

        YA GURBETÇİLER OLMASAYDI...

        8 oyuncumuz yurt dışında oynuyor; Beşiktaş’tan 3, Trabzonspor’dan 3, şampiyonluk mücadelesine ‘elveda’ diyen Fenerbahçe’den 4, Kayserispor’dan 2, Galatasaray’dan 2, Başakşehir’den 2 oyuncu var kadromuzda... İzlanda ve Belçika milli takımlarının oyuncularının tümü, neredeyse tümü, memleketleri dışında oynuyor. Ama Belçika’nın 2 kulüp takımı, Avrupa Ligi’nde çeyrek finalde... Belçika, 5 yılda futbolcu fabrikası haline geldi izlediği altyapı politikasıyla... ‘Genç takımdan her sezon 2 oyuncuyu ilk 11’e kazandır, 2 milyon lira ödülü al’ hamlesi bile bizim kulüpleri hareketlendirir. Çünkü, gurbetçilerin çoğunu bile biz yetiştiremiyoruz... Yabancı oyuncu sayısı beni hiç ilgilendirmiyor, isterse 28 olsun sayısı... Ama bu sayı içinde, İngiliz ve İspanyollar’ın yaptığı gibi transfer etme kotası getirilmeli... Böyle giderse, Bundesliga 2’den oyuncuları almak zorunda kalacağız Milli Takım’a... Düşünün, Beşiktaş’tan son yetişen genç takım oyuncusu Necip... Tam 7 yıl önce!

        ADVOCAAT 'SÜPER EMEKLİ'Lİ!

        Bizde emekli olan milyonlarca insan, emekli olduktan sonra çalışmaya devam eder.. Malumunuz ekmek parası, yakıt, elektrik, pazar-alışveriş giderleri, torunlara harçlık derken, çalışır bizim emekliler... Advocaat, Fenerbahçe’ye gelmeden emekli olmuştu.. Geçen cuma, ‘süper emekli’ oldu.. Allah herkese, 2 milyon Euro’luk emekli ikramiyesi nasip etsin... Bu konuda, başka söze gerek yok...

        İNSANLIK NEREYE?

        Çok üzüldüm... Böyle şeylerden çok etkilenirim ben... Brezilya takımı Chapecoense, uçak kazasında neredeyse yok olmuştu... Kaza sonrası, ne açıklamalar yapılmıştı, yardım kampanyaları sözleri, sosyal medya denilen sabun köpüğü mecradan acı ve hüzün dolu mesajlar, günlerce TT olmuştu Twitter’da.. Facebook’ta makalelerden, yardım tekliflerinden başım dönmüştü kazadan sonra... Sonra ne oldu biliyor musunuz? “Yaşadığımız kazadan sonra, bize maddi ve manevi olarak tek kulüp yardım etti... Adı Barcelona” dedi, takımın yeni başkanı Plinio! İnsanlık ölmedi ama icraatları, sanal dünyada sıkışmaya başladı galiba... Sabun köpüğü olmayın!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar