Sıra bindirimde
Geçici bir mutluluktu bizimki, bitti. Konut, klima, beyaz eşya ve mobilyada KDV-ÖTV indirimi sona erdi.
Yaklaşık bir yıldır yüzde 18’den 8’e indirilmiş bir şekilde uygulanan mobilyada KDV yeniden yüzde 18’e çıktı. Beyaz eşyada ÖTV ise sıfırdan yüzde 6.7’ye yükseldi.
2016 Türkiye ekonomisi için oldukça zor bir dönemdi ve hükümet piyasayı canlandırmak için bazı alanlarda geçici vergi avantajı getirdi.
Kısa süreli indirim soluk yarattı ancak şimdi aniden yükselen fiyatlarla boğazımız düğümlenecek.
Artışın net hissedileceği alanlardan biri de gayrimenkul sektörü. 8 Eylül 2016’da başlayan ve 150 metrekarenin üzerindeki konutlar için yüzde 18 olan KDV oranı yüzde 8’e düşürülmüştü. Ayrıca, tapu işlemleri üzerinden binde 20 oranında alınan tapu harcı, konut ve işyerleri için binde 15 olarak belirlenen oran da eski haline gelecek. Başta konut fiyatları artışı beraberinde 300’e yakın sektörü etkileyerek, her kalemde zammı önümüze taşıyacak.
KAMPANYA UZATILSIN
Sektör temsilcileri ise hala umutlu. Sanayinin henüz devinim kazanmadığı, bu tür teşviklere hala ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
İyi ama ekonomiyi geçici önlemlerle düzeltmeye çalışmak doğru mu? Demir, çelik, çimento başta olmak üzere konut üretimi için kullanılan malzemelerdeki fiyat değişikliği, iğneden ipliğe her şeye yansıyacak, bütçelerimiz farkında olmadan yüzde 10 civarında eriyecek.
Ekonomi politikalarında maalesef çoktandır ağrı kesicilerin tedavi etmediğini unuttuk. Türkiye, vergi sistemini yeniden ele almak zorunda. Toplam vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin payı yüzde 60 düzeyinde. Çok da kazansan az da kazansan herkesten eşit alınan vergiler adaletsizliğin yanı sıra sistemi yaralıyor.
Çok kazanandan çok, az kazanandan az alan bir vergi sistemi sosyal adalet için de çok önemli. Acil olarak imar rantını vergilendiren, üretim ve istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltan bir sistem kurgulanmalı.
Günümüzde buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın gibi eşyalar, mobilya ürünleri lüks olmaktan çıkmış, asgari yaşam standartlarını sağlamak için bir zorunluluk halini aldı. Hoş, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirin yüzde 50’sini işgal ettiği ekonomik tabloyu yalnızca vergi sistemi ile düzeltmek mümkün değilse de mutlaka neşter vurulması gereken alanlardan biri vergi sistemimiz.
Evet ağrı kesicinin etkisi bitti. İki doz yedik. Yetmedi.
Gerçek bir tedaviye geçinceye kadar, şimdi yeniden yaralarımızla, sıkıntılarımızla başbaşayız.
