Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hayatta yapamam dediğim bir sürü meslek var. Mesela bir tanesi genel cerrahlık. Mümkünatı yok yapamam. Pilotluk mesela. Ne yalan söyleyeyim, ayaklarımın yere basması beni müthiş mutlu ediyor. Hayatımın hiçbir döneminde fazla adrenalin peşinde olmadım. Vücudumda dolaşan miktarla, gül gibi geçinip gidiyorum.

        Dün bir tanesine daha karar verdim. Herhangi bir okulda, üst düzey idarecilik yapamam. Yeterliliğim olsa dahi yapmam. Buradan her türlü eğitim ve öğretim kurumlarında çalışan, bilimum müdür, müdür yardımcısı ve benzeri yöneticileri sevgiyle selamlıyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Cennet önce annelerin, sonra kesinlikle sizlerin ayaklarının altında...

        Çocuğunuz okula başladığında, sizi de yeni bir ünvan bekliyor; velilik. Yeni bir ünite, daha önce adım atmadığınız bir dünya. Şimdiye kadar animatördünüz, dadıydınız, şofördü- nüz, ahçıydınız, evin psikoloğuydunuz falan ama hiç veli olmamıştınız. Buyurun size yeni bir uzmanlık alanı daha. Lakin, akademik kariyer gibi düşünün.

        Adım adım yeterlilik kazanıyorsunuz. Öyle hemen çocuğunuzu kayıt ettirdiniz diye, profesyonel veli olarak anılmak yok. Biraz dirsek çürütecek, saçını süpürge edecek, ayrıca mümkünse kendinizi terbiye edeceksiniz. Adınız veli oldu diye, bir zahmet, her hakkı kendinizde görmeyeceksiniz.

        KENDİNİ BİLEN VELİ ŞART

        Malum yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte, biz veliler bir toplantıdan ötekine koşuyoruz. Dışarı- dan holding yönetiyor gibi bir izlenim çiziyor olabiliriz, ancak alt tarafı, üst üste koyulduğunda, boyları 1,5 metreyi bulmayan çocuklarımızın, toplantılarına katılıyoruz. İşte kararımı tam da bu tarz toplantıların birinde verdim.

        Henüz okulu tanıtmaya çalışan idarecilere sorulan absürt sorular, cevabı dinlemeden küstahlaşmaya meyilli üslup, “ben çocuğumu sizin okulunuza yazdırdım, her soruma cevap istiyorum” tavrı, peygamber sabrına sahip idarecilerde yalnızca daha derin nefes alma ihtiyacı doğuruyor olabilir. Ancak her nedense, ben ve benim gibi, öncelikle dinlemeyi tercih eden velilerde, olay mahallini, arkaya bakmadan terk etme dürtüsünü harekete geçiriyor. Okul formasının rengini beğenmeyenden, yemek menüsünü zengin bulmayanına, servis ablasından şikayet edenine kadar herkes burada, duyan gelmiş. Sabır az, beklenti çok, nabız yüksek, dilin kemiği yok... Hele ki Türk Eğitim Sistemi ve şahsına münhasır Türk Kültürü bir araya gelip, velilerin büyük çoğunluğu annelerden oluşunca, her şey olması gerekenden de zor. Neyse henüz bir teklif almadım ancak alırsam kibarca kabul edemeyeceğim. Okul yönetimi benlik değil. Allah sabır, selamet ve mümkünse velinin bile kendini bilenini versin!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar