Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çılgınlık alanında master seviyesinde olan en yakın arkadaşım, en son ziyaretinde kızlarıma “Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler” adında bir kitap hediye etmişti. Zaten karakter itibariyle Kırmızı Başlıklı Kız’ı getirmesini beklemiyorduk, şaşırmadık.

        Bütün yaz, yatmadan önce okuduk, hatta ezberledik.

        Bilhassa “sen hayatta başaramazsın” dendikten sonra çalışıp, hırslanıp, başaran kadınların hikayelerine bayıldılar. Ancak takdir edersiniz ki, cinsiyet ayrımı yapmadan, salt başarı gözüyle baktılar. Nitekim henüz kadın- erkek arasında, bazı bazı, minik minik ayrımcılıklar yapıldığından bihaberler, onu da ilerleyen ünitelerde işleyecekler.

        Geçtiğimiz gün, Time dergisinin “Dünyanın en etkili 46 kadını” listesine denk geldim. Oluşturulma sebebi, kadınlara ve küçük kızlara ilham olması, diledikleri her şeyi başarabileceklerini göstermesi... Belirli bir yaştan sonrası ve hayattan ürkenleri etkilemesi için mantıklı. Ancak sorun şu ki, küçük kızların hepsi dünyaya halihazırda “başarabilirim” diyerek geliyor, toplumun ta kendisi “sen başaramazsın, otur oturduğun yerde” deyip cesaretini kırmasa, zaten kızlarımızın hiçbirinin başarısızlığa meyili falan yok.

        Fabrika çıkışları son derece kendine güvenli ve başarmaya programlı.

        Başka bir deyişle, kızların başarabileceğini kızlara değil, onların haricindekilere göstermek daha önemli.

        CİNSİYETİ UNUTMUŞLAR

        Listeyi incelerken gözüme bir şey takıldı. Selena Gomez’in; Instagramda 100 milyon takipçiye ulaşan ilk kişi şeklindeki absürt başarısını hesaba katmazsak, hepsi bilim, sanat, spor, politika, ekonomi alanlarında ilkleri gerçekleştirmiş ve ardıllarının kolay kolay kıramayacağı rekorlara imza atmış dişiler. Ancak sorun şu ki, yüzlerindeki ifade anaç bir anneden ziyade, işkolik bir baba tadında.

        Dışarıdan herkes onları en başarılı kadınlar olarak inceliyor, ancak sanki onlar, cinsiyetlerini unutmuş. Bir daha hatırlamamaya da yemin etmiş.

        Liste bana bir kez daha gösterdi ki, dişilik ve başarı, pek uyumlu bir ikili değil. Ayna önünde haddinden fazla vakit geçiren, geçirdikçe kusurlarını gören ve üzerine mesai harcayanlar, dünyaya yön veren kadınlar listesine pek sıklıkla girmiyor. Hayatın her şeyi yaşamak için yeterince uzun mu, yoksa biz neyi yaşayacağımıza karar verene kadar akıp gidecek kadar kısa mı olduğuna, bu yaşıma geldim halen daha karar veremedim. Ancak sanıyorum özellikle kadınlar için, çoktan seçmeli bir yolculuk olduğu aşikar;

        a- Cinsiyetinden geçmiş, başarı odaklı kadınlar

        b- Dolgu malzemesini saymazsak, içi doldurulmamış “sadece” güzel kadınlar

        c- Kariyer ve çocuk ikilisinin birlikte yürümediğini iddia ederken, ikisini de yarım yamalak yapanlar

        d- Hiçbiri...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar