Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Biber gazı Türkiye toplumunun idrakini açtı. 30-40 yıldır kullanılmaya kullanılmaya körelen yetenekleri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Bir kaç gün içinde hızlandırılmış bir tarih kursu aldık.

        Aslında polisin saldırısı ile başlayan ancak şimdi bir özgürlük haykırışına dönüşen toplumsal hareketi kimse öngöremedi.

        Siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler, dış basın, araştırma kuruluşları, hatta istihbarat örgütleri dahil hiç kimse bir kaç günde işlerin birgün bu noktaya gelebileceğini kestiremedi.

        Belki toplumsal hareketlerin öngörülemezliği belki de iktidar körlüğü, tembellik ne derseniz.

        Sanıyorum The Times, daha iki ay kadar önce herkesi umutsuzluğa sevkeden bir haber analiz yayınlamıştı. Türkiye’nin otoriter bir rejime doğru ilerlediğini, ancak diktatörlüğe karşı birilerinin sokağa dökülmesini hiç kimsenin beklemediğini yazmıştı.

        Bizim medyaya ise söylenecek laf yok. Herkesin yazdığı, çizdiği, ekranlarda söylediği bir resmi görüşü var. Bir de kapalı kapılar ardında konuştuğu, dedikodudan öteye gitmeyen kendi görüşleri.

        Genelde iktidarın başarı menkıbeleri ekranlarda, sayfalarda; kafamızın içindeki özel görüşümüz ise ahlanmalarda vahlanmalarda kaldı bugüne kadar.

        Şimdi çoğu 15-30 yaş arasındaki milyonlarca genç, başta medya olmak üzere herkese büyük bir ders veriyor.

        Lakin toplumlar kolay öğrenmiyor. Belki uzun sürüyor, meşakkatli oluyor. Ama toplumsal öğrenme aritmetik değil geometrik bir hızla büyüyor.

        Bugün meydanları dolduranların hepsi de “okumuş çocuklar”. Onlara vaat edilen dünyayla, önlerine sunulan dünya aynı değil. Daha çok özgürlük beklerken, daha çok baskı gelmiş.

        Ayrıca Başbakan’ın haklı olduğu bir konu var. Evet hepsi de ideolojik. Daha çok kazanmak, istediği gibi sevişmek, devlete daha az hesap vermek, yemek, içmek, gezmek, tozmak istiyor. Hayat tarzından daha büyük ideoloji olabilir mi?

        * Metin Üstündağ’ın belalı muhteşem twitt’i

        KİM NE DİYOR?

        1- Başbakan Yardımcısı Arınç, “Barışçıl gösteriye saygımız var. Demokratik haklara eyvallah” diyor. Ama 24 saat geçmeden Twitter’a “Saat 12.00’da Gündoğdu’dayız” yazan çocuklar evlerinden gözaltına alınıyor.

        2- “Bunlar çocuk değil provokatör deniyor, halkı isyana teşvik ediyorlar” deniyor ama “Anıtkabir’i de yıkacağız” diyen AKP’liye, “İstersek sizi boğarız ama demokrasiye inanıyoruz” diyen Melih Gökçek’e muhteşem bir hoşgörü gösteriliyor.

        3- Başbakan’ın bir cümlesi “75 milyonun da hükümetiyiz”, diğeri “Ben de diğer yüzde 50’yi evde zor tutuyorum” oluyor.

        4- İfade özgürlüğüne saygıdan bahsediliyor. Aba altından sopada ise “İstersek interneti keserdik” tehdidi geliyor.

        5- Ben ne diyeyim?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar