Sanat takviminde sihirli 3
Eylülün anlamı herkese göre farklı... Kimine göre yaz bitiyor, kimine göre okullar açılıyor. Sanatseverlere göre sanat takviminin başlangıcı. Haziran ayında Art Basel’le birlikte üç ay inzivaya çekilen sezon, bu hafta itibarıyla açılıyor. Üstelik geçen yılın aksine bu yıl, İstanbul’u dopdolu bir sanat takvimi bekliyor.
Yılın en yoğun sanat haftası bu hafta... Yetişebilene aşk olsun... 2 gün sonra Sabancı Müzesi’nde Ai Weiwei Sergisi açılıyor. Ocak sonuna kadar devam edecek. Hafta sonu 14-17 Eylül Contemporary İstanbul var. Fuar bitmeden, 15. İstanbul Bienali başlıyor!
Özlemişiz. Malum sebeplerden, geçen yıl tüm eylül organizasyonları iptal edilmişti. Nitekim, nasıl başladıysa öyle gitti tüm yıl. Sessiz, sakin, sönük... Ve tedirgin. Kemerler sıkıldı, herkes elini ayağını çekti sanki sanat pazarından. Satışlar son 7 yılın en düşük seviyesini gördü. Bu yıl öyle olmayacak gibi! Güzel bir başlangıç, herkese ‘reset’ atacak sanki.
TÜRK SANATINA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN BÜYÜK ŞANS
İstanbul’un bu yıl bir şansı daha var. 21-29 Ekim Londra’da Ortadoğu Sanatı Haftası ilan edildi; Frieze’den hemen sonra. Dünyaca ünlü müzayede evleri yıllar sonra ilk kez Ortadoğu ve çağdaş Türk sanatı müzayedelerini takvimlerine koyuyor. Tate Modern’in 8 Ekim’e kadar devam eden Fahrelnissa Zeid sergisi de halihazırda Londra’da Türk sanatına merak uyandırmış durumda... Christie’s 2006’dan beri ilk kez 25 Ekim’de, Londra’da Modern ve Çağdaş Ortadoğu Sanatı müzayedesini gerçekleştirecek. Sotheby’s 2009’dan sonra ilk kez Arap, İran ve Türk sanatı müzayedesiyle sahalara dönüyor. Hepsi çağdaş Türk sanatına yeniden dikkat çekmek adına büyük şans.
Nitekim, Sotheby’s, Türk sanatına adanan müzayedelerini neredeyse 10 yılda bir tekrarlıyor. Ya tutarsa diye... İlk 1996-1998 yılları arasında yapılmıştı. Sonra 2007 ve 2009 satışları takip etti. Açık artırmalar Sotheby’s nezdinde başarısızlıkla sonuçlansa ve devamı gelmese de onun verdiği haz, bizim iç piyasayı her seferinde 5-6 yıl idare ettirdi. Oysa, Ne Zeid, ne Nejad Melih Devrim’in gördüğü rekor rakamlar Sothebys’i hiç tatmin etmemişti. Bize gelince, 2009 müzayedesi sonrası iç piyasanın kazandığı momentumu ve 2010’daki zirveyi hatırlarsak, kısa vadede üzerimizde hatırı sayılır olumlu etkileri var.
Gelgelelim uzun vadeye, bir süredir Türk sanat piyasası şişirilmiş egosu ve aynı ölçekte şişirilmiş rakamlarıyla kalakalmış durumda... Önümüzdeki 3 ay iyi değerlendirilirse Türk sanat pazarı için bir ‘gamesihirli 3 changer’ olacak. Tüm gidişatı değiştirebilecek potansiyel var.
ŞANS, TÜRK ÇAĞDAŞ SANATINDAN YANA
Benim bu sefer umudum var. 2009’dan dersimizi aldık gibi geliyor. Hem iç piyasayı hareketlendirmek hem de uluslararası sanat pazarında görünürlüğümüzü artırmak adına değerlendirilecek büyük fırsatlar var. Bu sefer daha gerçekçi rakamlar konuşmak, daha üretken, daha yenilikçi olmak kaydıyla... Ne oldum delisi olmadan... Zamanlamada da kusur yok bu sefer. İstanbul Bienali, Ai Weiwei derken sanatseverleri İstanbul’a çekmek için çokça sebep var. Şehirde yeterince motivasyon olacak.
Kısacası şans sonbaharda hem İstanbul’da, hem Avrupa’nın kalbinde Türk çağdaş sanatından yana. Bienal de bittikten sonra İstanbul’da sanatın akıbeti sanatçılarımıza, galerilere kalıyor. Bakalım ne olacak?
Sanatseverlerin sonbahar rotası
Sanat takvimi bu yıl İstanbul ve Berlin’le başlıyor. Art Berlin’in ardından sonbaharda sanatseverleri Avrupa’nın geri kalanında da dopdolu sanat etkinlikleri bekliyor. Rotalar ekimde Londra ve Paris’e, kasımda TEFAF New York’la birlikte Amerika’ya kayıyor. TEFAF’ı Art Basel Miami Beach takip ediyor...
13-17 EYLÜL – CONTEMPORARY İSTANBUL
14-17 EYLÜL – ART BERLIN, BERLİN
14-17 EYLÜL – START ART FAIR, LONDRA
21-24 EYLÜL – BEIRUT ART FAIR, BEYRUT
21-24 EYLÜL – VIENNA CONTEMPORARY, VİYANA
28 EYLÜL- 2 EKİM - SWAB ART FAIR, BARCELONA
5-8 EKİM – ART FRIEZE, LONDRA
18-21 EKİM – AFFORDABLE ART FAIR, LONDRA
18-21 EKİM – PARIS INTERNATIONAL, PARİS
