Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GALATASARAY dün akşam kazandı ama açıkcası oynadığı futbol tam bir hayal kırıklığıydı. Özellikle de ilk 45 dakikada. İkinci yarıda Rijkaard’ın değişiklikleri G.Saray’ı biraz canlandırdı, pozisyonlar geldi. Ama son 15 dakikada Antep’in baskısı ve seyircinin adeta ölüp ölüp dirilmesi, G.Saray’daki sorunların devam ettiğini gösterdi.

        Açıkcası maç öncesi milli maç arasının Sarı-Kırmızılı takıma yaramış olacağını düşünüyordum. İyileşen sakatlar ve yeni transferlerin katımıyla, G.Saray’dan beklentim rahat bir galibiyetti. Buna karşın Arda’nın eksikliği ve yenilerin uyum sorunu yaşama ihtimali de kafamda soru işaretleri yaratmıştı. 90 dakika içinde ‘rahat galibiyet’ beklentim gerçekleşmedi, ‘soru işaretleri’ ön plana çıktı.

        Öncelikle G.Saray, Arda’yı fazlasıyla aradı. Ve onun takım için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırladı!

        Dün akşamı özetlersek, Galatasaray için uyumsuzluk, tedirginlik ve yetersizlik unsurlarının altını çizmemiz gerekiyor.

        1- Takımdaki uyumsuzluk çok açık. Pas yapamayan, yardımlaşmayı unutmuş, kanatları çalışmayan, adeta toplama bir takım görüntüsünde Galatasaray. Özellikle sağ kanat Galatasaray’ın etkili olamamasında en önemli faktör. Ali Turan’ın bir bek olmadığı çok açık. Sabri varken Ali Turan’ı oynatmak inanılır gibi değil. Hücuma çıkma şansı da yok. Önündeki Elano’yu anlamak ise hiç mümkün değil.

        2- ‘Tedirginlik’ derken, aslında daha iyi olması gereken, ama ‘huzursuz edilmiş’ oyuncuları kast ediyorum. Mesela Servet... Milli Takım’da kendine güven çok daha yüksek bir oyuncu kimliğinde. Oysa G.Saray’da Rijkaard’ın her an kendisini ‘yemek’ istediğini biliyor, top ayağına geldiğine ne yapacağını bilemiyor! Mesela Sabri... Milli Takım’da oynadığı için Rijkaard onu cezalandırmak istedi sanki! Peki bu ceza kime? Sabri’ye mi, yoksa G.Saray’a mı? İlk 45 dakika, Rijkaard’ın G.Saray’ı cezalandırdığını gösterdi.

        3- Ve yetersizlik... Sağ tarafta Ali Turan’dan söz ettik. Önünde oynayan Elano da müthiş bir ‘yetersizlik’ görüntüsündeydi. Brezilya formasıyla Dünya Kupası oynamış bir oyuncunun bu kadar kötü olmasını anlamak mümkün değil. Sahada hiçbir şey yapmaması açıkcası iyi niyetle bağdaşmıyor. Ayhan için belki yetersiz kelimesi ağır ama çok pas hatası yaptı ve çok kötü oynadı.

        Gecenin en çok merak edilen oyuncularına gelince...

        Misimovic, takımda uyuma en fazla ihtiyaç duyan oyuncu bence. Kolektif yönü çok fazla. Ancak arkadaşlarını oynatabilmesi için onları çok iyi tanıyor olması gerekiyor. Lider bir oyuncu kimliğinde. Böyle oyuncuların katkılarının artması için öncelikle özgüvenlerinin artması, takım arkadaşlarının da onların yeteneğine inanması şart. Misimovic ilk yarıda hiçbir şey yapmadı. İkinci yarıda gerek dönen toplarda, gerek duran toplarda etkili olabileceğini gösterdi. Arkadaşlarına zaman zaman etkili paslar atabileceğinin de 1-2 örneğini verdi. Yine de ilk maçı olmasına karşın Misimovic’ten daha fazlasını beklerdim.

        Insua’da da uyum sorunu var. Erken yorum yapmamak gerek. Ancak arkasına çok fazla adam kaçırdı. Açıkcası eğer Çağlar ve Hakan Balta sakatlık problemi yaşamazsa, sol bek mevkisinde Insua formayı kolay alamaz gibi duruyor!

        Bu yıl G.Saray’da farklı oynayan Ayhan ise son haftalarda ilk kez bu kadar pas hatası yaptığı ve kötü oynadığı bir 90 dakika izletti.

        G.Saray’da kötüler arasında bir şeyler yapmak isteyen isimler sert markaja rağmen Kewell ve Baros’tu... Kaleci Ufuk ve Neill de görevlerini iyi yapanlar arasındaydılar....

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar