Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hazine dün biri 2 yıl vadeli diğeri de 5 yıl vadeli iki ihale yaptı. İhale sonucunda Hazine’nin 2 yıl vadeli borçlanma maliyeti yüzde 16.61, 5 yıl vadelide ise yüzde 15.96 oldu.

        Şimdi biraz detaya girelim...

        2 yıl vadeli, yani 13 Kasım 2019’da itfa tarihi olan tahvilin ilk ihalesini Hazine, 2017 yılının kasım ayında yapmış. Yani kabaca 6 ay önce. O günden bugüne kadar da aynı tahvilin 5 kez daha yeniden ihracını yapmış. 13 Kasım 2019 tarihli devlet tahvili bundan 6 ay önce Hazine tarafından ilk kez ihraç edildiğinde piyasada oluşan borçlanma maliyeti yüzde 13.75’miş. Dün yapılan son ihraçta ise ödenen faiz yüzde 16.61. 6 ayda aynı vadede Hazine’nin borçlanma maliyeti kabaca 300 baz (3 puan) artmış.

        5 yıllık devlet tahvili ihracında da benzer durum var. Hazine Ocak 2023 vadeli bu tahvili ilk olarak bu yıl ocak ayında yüzde 12.60 faiz ile ihraç etmiş. Dün ise aynı vadeyi yüzde 15.96 faiz ödeyerek borçlanabildi. Artış burada 330 baz (3.3 puan).

        Son 5 ay içinde Türk piyasalarında başka ne olmuş?

        Türk Lirası ABD Doları’na karşı yılbaşından beri yüzde 14 değer kaybetmiş. Gelişen ülke kurları arasında Arjantin Pezosu dışında en fazla değer kaybeden para Türk Lirası.

        Türk Borsası (BIST100) sene başından beri yüzde 12 değer kaybetmiş. Aynı dönemde gelişmekte olan ülke hisse senetlerinden oluşan endeks (Morgan Stanley Hisse Endeksi) ise sadece yüzde 1 değer kaybetmiş.

        Makro verilerde nasıl bir 6 ay geçmiş?

        Yıl başında TÜFE yüzde 11.90’mış. Bugün manşet enflasyon yüzde 10.85. Yani enflasyon tarafında ileriye dönük beklentiler kötüleşmekle beraber henüz ekstra baskı yok. Ancak kurdaki artışın (yüzde 14’lük artış) yılın ikinci yarısında 2-2.5 puan ekstra maliyet getirmesi bekleniyor.

        CARİ AÇIKTA DURUM

        2017 yılı sonu itibarıyla 47 milyar dolarlık 12 aylık cari açık fonlamamız varmış. Bu kabaca yüzde 5.5’lik cari açık/GSYH oranına geliyor. Nisan 2018 itibarıyla bu rakamın 57 milyar dolara çıkması bekleniyor. Artışın sebebi, artan petrol fiyatları ve ara malı ithalatımız. Yıl sonu cari açığın GSYH’ye oranı yüzde 6 civarında bekleniyor.

        Bütçe tarafına da bir göz atalım... 2017 sonunda genel bütçe 47.4 milyar TL açık verdi. Bu kabaca yüzde 1.5’lik bütçe açığı/GSYH oranına tekabül ediyor. 2018 sene sonu için bütçe açığı 65 milyar TL olarak hesaplanmış. Ancak burada 24 milyar TL maliyeti olan (GSYH’nin yüzde 0.6’sı) son açıklanan emeklilere ikramiye paketi yok. Gelir artırıcı bazı önlemler beklenmekle beraber yıl sonu bütçe açığının OVP’deki 65 milyar hedefinin oldukça üzerinde, GSYH’nin yüzde 2.2-2.3’e kadar çıkması bekleniyor.

        YURTDIŞINDA NE OLDU?

        ABD ekonomisinin toparladığı ve FED’in bu sene 4 faiz artışı yapacağı beklentisi küresel piyasaların baz senaryosu oldu. Bu beklentiyle, ABD 10 yıllık faizleri yıl başından beri 60 baz puan artıp yüzde 3.05 ile son 7 yılın zirvesine çıktı. ABD Doları da yeniden güçleniyor, dolar endeksi 7 ayın en yükseğinde.

        Yurtdışında ABD Doları’nın maliyeti 7-8 yılın zirvesindeyken, biz hem bütçeyi hem de cari açığı ciddi zorluyoruz. Üstüne Merkez Bankası’nın zaten kısıtlı olan oyun alanını iyice daraltıyoruz. Agresif büyüme için borçlanmayı artırıyoruz. Sonuç da pek şaşırtıcı olmuyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar