Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD hisse senetlerine yatırım yapan fonlardan geçen hafta 34 milyar dolar çıkış olmuş. Aynı hafta içinde Avrupa hisse senetlerinden 3.5, Asya’dan ise yaklaşık 8 milyar dolarlık çıkışlar görülmüş. Aynı hafta içinde ABD hisse senetleri yüzde 9 değer kaybetti. Ağır hasarların yaşandığı Asya’da Çin ve Hong Kong borsalarında kayıplar da yüzde 10’u buldu.

        Yine geçen haftadan bir iki gelişmeden bahsetmekte fayda var. Uzun süredir sessiz duran uzun vadeli ABD tahvil faizleri sert yükseldi. 10 yıl vadeli tahvil faizleri yüzde 2.85’ler ile 3 yılın zirvesine çıktı. Amerika’da konut piyasasında referans faiz olarak kabul edilen 30 yıllık tahvil faizleri ise bir haftada 25 baz puan yükselerek yüzde 3.15’e vurdu. Diğer yandan küresel ekonomideki toparlamanın etkisiyle bir ara 70 dolara kadar yükselen Brent petrol bir haftada yüzde 7 düşerek 64 dolara geriledi.

        Velhasıl kâbus gibi bir haftayı geride bıraktık! Şimdi akıllardaki sorulara gelelim...

        NİYE SATIŞ GELDİ?

        Bu konuda 3 ana fikir var.

        2017 yılı boyunca ortalama yüzde 20, sadece ocak ayının ilk 3 haftasında ise ekstra yüzde 5 daha giden gelişmiş ülke borsaları değerleme açısından tüm zamanların rekor seviyesine gelmişti. Bu sebeple bir düzelme görmesi gayet normal

        ABD’de uzun süredir beklenen ve gelmeyen enflasyon sonunda kafasını kaldırdı. Kişisel tüketimin artması, petrol fiyatlarının yükselmesi ve maaş artışlarındaki yükseliş bunun göstergesi. Bu fikir hisse senetlerinin bir miktar hızını kesebilir

        Başta FED olmak üzere 4 büyük merkez bankası ya faiz artırıyor ya da normalleşmeyi düşünüyor. Bu şu anlama geliyor: “Küresel likiditenin maliyeti artacak.” Faiz artışları şirketlerin maliyetlerini artırır.

        Evet akıllardan geçen soru: “Düzeltme mi? Yoksa iyimser fiyatlamanın sonuna mı geldik?

        Ocak 26 tarihinde ABD’deki Dow Jones Endeksi son 10 günde gelen satışlarla yazının yazıldığı saatlere kadar yüzde 10 gerilemiş durumda. Bu kayıp “düzeltme” denilecek bir yüzde. Ancak belirtmekte fayda var oldukça sert bir düzeltme! 2009 krizi sonrası ABD hisse senetlerinde görülen en sert 4. düzeltme.

        Ancak kafalarda başka korkular da var, “Ya satışlar önümüzdeki hafta devam eder ve paniğe dönerse?” Eğer ABD borsalarındaki satış bir yüzde 10 daha devam ederse 2009 krizinden beri devam eden iyimser (boğa piyasası) trendin sona ermesi anlamına gelecek.

        PANİĞE DÖNÜŞEBİLİR AMA...

        Hisse senedi yatırımcılarının 9 senedir keyfini çıkarttıkları boğa piyasasının haklı sebepleri vardı; bol likidite, toparlayan küresel ekonomi, artan şirket kârları ve düşük faiz. Bu sebeplerin sonuncusu “düşük faiz” hariç hepsi hâlâ masanın üzerinde ve hisse senetlerini destekliyor. Ancak artan faizler eskisi kadar düşük değil. Hatta küresel faizler artık yükseliş trendine girdi. Hisse senedi yatırımcısı ilk kez “yüksek faiz” ile nasıl baş edeceğini düşünmek zorunda. Kafalarında bu algı değişikliğini yapmaları kolay olmayacak. Hatta piyasalarda ciddi panik olabilir. Ancak bir noktada küresel hisse senetleri için işler yeniden yoluna girecektir çünkü bu sefer faiz artışları ve yükselen enflasyon güçlü bir büyüme ile geliyor. Küresel bir büyüme de hisse senetleri için en elverişli ortamdır.

        Bitirirken ekleyeyim; “hisse senedi yatırımcısı için tünelin ucunda ışık var ama tahvil ve bono yatırımcılarını sıkıntılı günler bekliyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar