Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu ara en çok dikkatimi çeken haberler “KDV ve ÖTV düzenlemeleri satışları çok olumlu etkiledi” şeklinde önüme düşen sektör paylaşımları oluyor.

        Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği yakın zamanda benzer bir açıklama yapmış “KDV düzenlemesi sayesinde sektör marka bazlı % 15 - % 70 arasında büyüme kaydetti. KDV indiriminin uzatılması iyi olur.” Devam edelim... Bildiğiniz üzere inşaat sektöründe de yılbaşında 10 puanlık bir KDV indirimi yapılmıştı. Özellikle yüzde 18 diliminde olan evlerin KDV’sinin yüzde 8’e inmesi gayrimenkul sektörüne geçen 8 ayda büyük katkı vermiş. Ancak sektör temsilcileri KDV indirimlerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyormuş. Sebep? Çünkü stoklar hâlâ oldukça yüksek. Beyaz eşyadan konuta, inşaattan mobilyaya kadar herkes KDV indirimlerinden memnun. Hatta eylül sonunda bitecek olan bu indirimlerin ya da muafiyetlerin devamını istiyor. Peki ne var bunda? Türkiye için lokomotif olan bu sektörlerin canlanması için KDV indirimleri bir süre daha devam etse kime ne zararı var?

        Bütçe ağustos ayında da açık verdi. Sanırım mesajı aldınız. Şimdi ayrıntılara gidelim. Geçen seneyi 25 milyar TL’nin altında bir bütçe açığıyla bitirmiştik. GSMH açısından bakıldığında açık yüzde 1 civarındaydı. Ağustos sonu itibarıyla görüyoruz ki 2017 senesini yüzde 2.2 - 2.5 arasında kabaca 55 - 60 milyar arasında bir açıkla bitiriyoruz. Halbuki Orta Vadeli Program’da (OVP) biz 2017 için 47 milyar TL’lik bir açık öngörmüştük. Peki bütçe neden açık veriyor? Ya da neden beklenenden daha fazla açık veriyor? Bütçe gelirleri 2017 Ağustos’unda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artmış ve 57 milyar TL olmuş. Ancak aynı ay bütçe giderleri yüzde 22.4 artmış ve 57 milyar TL olmuş. İlk 8 ay sonu diye baktığımızda bütçe gelirlerinde artış yüzde 11, giderlerindeki artış ise yüzde 19. Kısaca giderler gelirlerden çok daha hızlı artıyor. Gelirler kalemine bakalım...

        Vergi toplamı tarafında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13’lük bir artış var. Toplam gelirlerdeki artışa göre daha iyi değil mi? Ancak KDV gibi vergi kaleminde önemli bir yeri olan gelir hanesindeki artış sadece yüzde 8. ÖTV’deki artış ise sadece yüzde 4.3. Bir de gelin giderler tarafına bakalım. Faiz dışı harcamalar tarafında tahminlerden çok daha fazla artış var. Faiz hariç giderlerdeki artış yıllık 23’ü buldu. Neden? Çünkü kamu tarafındaki cari transferlerde artış hızı yüzde 25’e dayanmış durumda. Sonuç... 2017 yılında mali politikalar tarafında ciddi hamleler yaptık. Musluklar sonuna kadar açıldı. Vergi indirimleri, teşvikler vs... Karşılığında ise yılın ilk yarısında yüzde 5 büyüme ile gidiyoruz.

        Ancak her gülün dikeni olduğu gibi bu teşviklerin de var: “Bütçe açığı.” Bir senelik yüzde 2.5’lik büyüme bizim için dünyanın sonu değil ama eğer bu açık kalıcı bir şekilde bütçede kalırsa o zaman ciddi sıkıntı yaratır. Bir yandan Kurumlar Vergisi’ni düşürmeyi tartışırken diğer yanda da geçici yaptığımız vergi indirimlerini kalıcı yapmak bütçenin bütün dengesini altüst eder. O zaman da gelsin Hazine’nin yoğun borçlanması, gitsin yüksek faiz oranları. İstekler güzel ama imkânlar maalesef kısıtlı..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar