Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Nereden çıktı bu?” diyenler için birazdan ayrıntılar geliyor.

        ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ı ziyaret edenler kervanına Almanya Şansölyesi Angela Merkel de katılıyor. Bilindiği üzere Trump seçimi kazandıktan sonra daha çok Twitter üzerinden olmak üzere birçok ülkeye “ayar vermiş” ve özellikle ihracat odaklı ekonomileri olanları sert bir şekilde uyarmıştı. ABD Başkanı’nı ilk ziyaret edenlerden biri İngiltere Başbakanı Theresa May olmuştu ve “ABD ve İngiltere’nin yeni dönemde uyumlu bir ticaret anlayışı olacağını” ifade etmişti. Trump’ın bir sonraki misafiri Japon Başbakanı Şinzo Abe oldu. Japonya, ABD’nin ciddi ticaret açığı verdiği ülkelerden biri. Üstelik Trump bir önceki hükümet tarafından imzalanmak üzere olan ve içinde Japonya’nın da bulunduğu TPP Serbest Ticaret Anlaşması’nı yırtıp atmıştı. Bir son nokta daha “Trump parasını ABD Doları karşısında değersiz tutan ülkeler için son derece öfkeli” ve Japon Yeni bu para birimlerinin başında geliyor. İşte bu gerginlikte başlayan toplantı sonucunda Abe çıktı dedi ki: “Trump’ın hassasiyetlerini anlıyorum ve adil bir ikili ticaret ilişkisi yönetebileceğimizi düşünüyorum.”

        YENİ ABD YÖNETİMİ TİCARET KONUSUNDA ÇOK HASSAS

        Trump yönetiminin kamuoyu ile yavaştan paylaşmaya başladıkları ve bütçe görüşmelerinden NATO’ya, ticaret anlaşmalarından göçmen meselesine kadar ağırlığını hissettiren genel anlayışını şu şekilde özetleyebiliriz: “Amerikalılar olarak biz ticaret açığı veriyoruz, göçmenlere kapımızı açarak iş imkânlarımızı paylaşıyoruz, üstüne borç stokumuzu artırıyoruz ve en nihayetinde askerlerimizi dünyanın dört bir yanına göndererek herkesin bekçiliğini yapıyoruz. Ne karşılığı? Sıfır”.

        Okuyucuya not: Şahsen bu konuda çok farklı görüşlerim ve itirazlarım var ancak konunun dallanıp budaklanmaması için şimdilik bunları saklı tutuyorum.

        Bu çerçeveden bakıldığında ABD için iki ülke ortaya çıkıyor ki yukarıda bahsettiğim kriterler açısından Trump yönetimi için mutlaka masaya oturulup konuşulması gerekiyor; Almanya ve Çin. Bu iki ülkeden Çin için ayrı bir yazı yazmak gerekir. Dolayısıyla bugün ona girmiyorum.

        ABD, ALMAN TURİST AĞIRLAYIP ARABA VE TEKNOLOJİ ALIYOR

        İki ülke arasında toplam ticaret hacmi 2015 rakamlarına göre 170 milyar dolar. Bunun 111 milyar doları ABD’nin Almanya’dan aldığı mal ve hizmet karşılığı. Kalan 59 milyar doları ise Almanya’ya olan ihracatı. Nette Almanya’ya 60 milyar dolara yakın açık veriyor. Detaylar ise daha enteresan. ABD ile Almanya arasındaki toplam ticaretin 95 milyar doları teknoloji, sanayi, otomotiv gibi alanlarda yoğunlaşmış durumda. Bu 3 alanda nette ABD’nin Almanya’ya verdiği açık 35 milyar dolar. Yani toplam açığın yüzde 60’ı zaten bu 3 alandan geliyor. Diğer yanda ABD’nin Almanya’ya fazla verdiği nadir alanlardan biri ise turizm. Burada ABD Almanya’ya 2.5 milyar dolar fazla veriyor.

        İşte buradan hareket ile zor bir toplantı olacak Merkel için. İlk giriş kısmında bahsettiğim GSMH’nin yüzde 8’ine tekabül eden yıllık yaklaşık 250 milyar Euro ticaret fazlası veren bir ülkenin lideri olarak ABD’nin yeni seçilen ve bütün hikâyesi için “Make Amerika great again” yani “ABD’yi yeniden güçlü yapacağız” diyen bir başkan ile konuşmak hiç kolay değil. Merkel’in bu sınavı hasarsız atlatması önemli. Aksi takdirde ihracat odaklı bir modelin dışına çıkamayan Almanya için ABD’nin hışmına uğramak telafisi zor yaralar doğurur. Ha bir de unutmadan... Ülkelerin özellikle de büyük devletlerin ekonomik olarak sıkıştıkları ya da kuralları değiştirmek istedikleri zaman tarihte genelde neler olmuştu?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar