Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son 3 haftaya baktığımız zaman hakemlerimizin toparlandığını görmekteyiz. Ancak bazı maçlarda da kritik hataların skora ve neticeye etki ettiğini söylemek lazım (Süper Lig-TFF 1.Lig). Bu bağlamda, Aytemiz Alanyaspor-Kasımpaşa maçını yöneten, benim çok güvendiğim ve sevdiğim Hüseyin Göçek’e bir parantez açmak istiyorum. Çocukluğunu bilirim. FIFA oluncaya kadar tüm gelişim sürecinde resmi görevliydim (Yönetici ve MHK Başkanı olarak). Çok dürüst ve temiz kişiliği ile bilinen bir kardeşimizdir. Avrupa’da bu yıl adeta cirit atıyor. ‘Elit’ olmaya da çok yakın ancak engelleri aşabilirse... Tam 9 maç yönetti, hepsi de birbirinden önemliydi (Milli maçlar dahil). Bu maçlardan aldığı notlar da çok yüksek, inanmayan varsa federasyona sorsun. Gelgelelim Süper Lig’e... Burada maalesef bir türlü istikrar yakalayamıyor. Çünkü kırılgan yapısı var. Hemen demoralize oluyor. AlanyaKasımpaşa maçında şahsi kanaatime göre Kasımpaşa’nın net bir penaltısını veremedi. Haliyle de hem Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş’ten hem de Kasımpaşa camiasından dozunda ama haklı eleştiriler aldı. Geçen sezon ve bir evvelki sezonlarda hakemlerden canı yanan Kasımpaşa Kulübü bu nedenle “Hep mi bizim maçlarda oluyor” kaygısını taşıyor. Dışarıda çok kuvvetli bir istikrarı varken bunu Süper Lig’e taşıyamaması da Hüseyin Göçek adına büyük bir talihsizliktir.

        Sonuç olarak ligin bitmesine 8 hafta var, bu süreçte çok önemli maçlar oynanacak. MHK Başkanı Sayın Yusuf Namoğlu, 7/24 mesai yapıyor. Olmadı her hafta en az bir defa Riva’da hakemlerle toplu ve bire bir eğitimler yapıyor. Başkanvekili Metin Tokat yanında, Bay Rosetti gelince Murat Ilgaz da orada, dahası da var; Rıdvan Ekmekçi Riva’da mental destek sağlıyor. Hakemler için adeta seferber olunmuş. Yağ var, un var, şeker var ayrıca güven var, daha neler var. Size sadece iyi maç yönetmek kalıyor. Hakem kardeşlerim bu 8 haftayı o kadar güzel yönetin ki hem kendinize hem MHK’ye hem de Türkiye Futbol Federasyonu’na derin bir ‘oh’ çektirin. Eleştirilere de malzeme vermeyin. Unutmayın ki ‘asıl olan akılda kalandır’...

        FEDERASYONUN ZAFERİ

        UEFA Yönetim Kurulu’na girebilmek “Deveye hendek atlatmak”tan ötedir. Şenes Erzik’ten sonra Servet Yardımcı’nın UEFA Yönetim Kurulu’na seçilmesinin tam karşılığı zaferdir. Bu zaferin kazanılmasında katkısı olanlar yadsınamaz. Ancak Federasyon Başkanı Sayın Yıldırım Demirören ve arkadaşlarının rolü oldukça yüksektir. Yıldırım Demirören’in paylaşımcı kimliği ve karakterinin, bu onurlu ve gururlu görevin başarılmasında ‘mihenk taşı’ olduğunu net bir şekilde biliyorum. Servet Yardımcı’nın futbol bilgisi, tecrübesi ve birikimi, yüksek seviyedeki İngilizcesi, karizmatik yapısı ve de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni uluslararası arenada üst düzey temsil yeteneği, bu önemli göreve seçilmesinde çok önemli rol oynamıştır. Bu göreve gelirken yaşanan zorlukları da unutmamak gerekir. Bazı devletlerin ülkemize bakış açıları ve özellikle AB’nin tutum ve davranışları önemli engellerdi. Federasyonumuzun seçim manevralarından gerçekten alnının akıyla çıkması da çok önemsenecek ve takdir edilecek durumdur. Artık UEFA’da daha çok ve daha kuvvetliyiz. Bu açıdan 2024 Avrupa Şampiyonası ev sahipliği artık Türkiye’ye oldukça yakındır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar