Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Almanya’yı nasıl bilirsiniz? Şu sıra bizimle gerilimli, değil mi? Siyasettir, gün gelir düzelir. Ama kedi gerilimi geçmez. Ormanlarda kuşları tüketiyorlar diye yılda en az 350 bin sahipsiz kediyi avlıyorlarmış. İşte buna af yok. Hele sağ partiler “kedi avıyla” seçim vaadinde bulunuyormuş ya, onlara hiç af yok

        Doğada hayvan fazlası mı var; öldür gitsin... İnsanoğlu, beslenme zincirine müdahalede engel tanımıyor, doğal seleksiyonu katiyen umursamıyor.

        Avustralya’da kangurular 45 milyonu bulup, insan nüfusunun iki katına çıkınca hükümet, “Biz yeterince öldüremiyoruz. Bari siz etini yiyin” diyerek çağrıda bulundu millete. Ekolojik dengeyi korumak için, yıllık itlaf kontenjanları var. Ancak son yıllarda yağış bereketi nedeniyle bol beslenme alanı bulan kanguruların nüfusuna da bereket geldiğinden, sıkı kurallara bağlı itlaf yetmez olmuş. Önümüzdeki yaz mevsimi kurak geçerse milyonlarcası zaten açlıktan ölecekmiş.

        Ne var ki Avustralyalıların kanguru yiyesi yok. Bir kere ülkenin ulusal sembolü olan hayvanı yemek iyi bir fikir gibi gelmiyormuş. Bir de 1960’lı yıllarda yayınlanan “Kanguru Skippy’nin maceraları” TV dizisindeki o yavru fazlasıyla kazınmış hafızalara. Pişirmek için fazla şirinmiş. Ayrıca “Kanguru sayısının azalması çevreye ne kadar yararlı, bunun kanıtı yok” diyen aktivistlerin itirazı da var.

        Ama kanguru etinin nimetlerini anlata anlata bitiremeyenler de var. Doymuş yağ oranı dana ve kuzu etine göre çok daha az, protein değeri yüksekmiş, bol çinko ve demir içeriyormuş. Ayrıca sığırlar gibi metan gazı da salmıyorlarmış.

        Şuna da bayıldım... Kanguru eti savunucuları diyor ki, tarihte birçok topluluk belirli bir hayvansal gıdayı reddettiği için helak olmuş. Mesela Grönland’da yaşayan Vikingler Ortaçağ’dan itibaren yok olmuşlar. Sırf balık yemeyip sığırda direndikleri için. Oysa fok ve balina yiyen İnuitler hayatta kalmışlar. Tabii bu tartışılır bir iddia. Çünkü bilim henüz olayın sırrına ermiş değil.

        Avustralya’da kangurular hiçbir boğazdan geçmiyor da değil gerçi. Kanguru etini kedi maması olarak kullananlar varmış.

        AV KURBANLARI

        Kangurularla tanışıklığımız yok, adamlar kanguru yese çok dokunmaz da Almanların kedilere yaptığı affedilmez. Spiegel’de bir kadın avcıyla yapılmış röportajı okuyorum; dehşet verici. Alman Avcılar Birliği’nin sözcü vekiliymiş Anna Martinsohn. Kendisi kedi sahibiymiş, şahsen vuramazmış ama kedileri avlamak zaruriymiş. Doğal hayatta türlerin çeşitliliğini korumak adına zaruriymiş.

        Evden kaçan ya da terk edilen 2 milyon kadar kedi kırda bayırda yabanıl hayat sürdüğünden yılda 14 milyon kuş bu kedilere yem oluyormuş. İşte bu nedenle kedi katliamı serbest! Eyaletlerin çoğunda kedi avını bildirim zorunluluğu olmadığı için kesin rakam da belli değil. Hayvanları Koruma Derneği’ne sorarsanız yılda 100 bin. PETA’nın tahmini yılda 350 bin kedi avcılara kurban gidiyor.

        Av serbestisinde tek koşul var; kedinin gerçekten sahipsiz olması. Çünkü 10 milyon kadar ev kedisinin de sokağa çıktığı hesaplanıyor.

        Avcılar şimşekleri üzerlerine çekiyor ama onlara göre esas suçlu kedi sahipleri. Martinsohn röportajda şöyle diyor: “Hiçbir avcı kedi öldürmeye bayılmaz. Ancak, evcil hayvan sahipleri ‘Kedimin kontrolsüz üremesinde benim sorumluluğum yok’ dediği için, diğer türleri korumak açısından kedi avı zorunlu. Biz eyaletler çapında bütün kedilere çip takılmasını öneriyoruz. Böylece kapanla yakalanan kedilerin eve dönüş bileti olur.”

        PETA’ya bakarsanız iddialar doğru değil; doğal yaşam kedilerinin kuşları tükettiği palavra. 986 kedi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre avlarının yüzde 68.6’sını memeliler oluşturuyor. Bunların büyük çoğunluğu da kemirgenler familyasından. Kedilere kıyanlar da, doğayı korumak adına değil av hobisi uğruna katlediyor. PETA’nın bu iddiasına şiddetle karşı çıkıyor avcı hanım.

        Bu arada Kuzey Ren Vestfalya ve Saarland’da kedi avı yasak ama eyalet seçimlerinde CDU’nun “Yasağa son vereceğiz” diye kampanya yaptığı vakıa.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar