Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kastamonu, Abana... Sabahın erken saatleri.

        2 çocuk okula gidiyor... Biri Halis, diğeri Yiğit. İkisi de 11 yaşında.

        Sırtlarında okul çantası. Başlarında şapka. Kaldırımda yürüyorlar.

        Bir bankanın önünden geçerlerken... Halis’in dikkatini çekiyor. Yerde para var. Kağıt para. Eğiliyor. Alıyor. Şöyle bir bakıyor. 3 tane 10’luk... 30 lira!

        İkisi de aynı anda ve aynı hissiyatla bankanın kapısına doğru yöneliyor.

        Halis, kapıyı itekliyor. Ama kapalı tabii, sabahın bu saatinde.

        Yiğit eliyle işaret ediyor. “Kapının altından at” diyor.

        Halis eğiliyor. 3 tane 10’luğu kapının altından atıyor.

        Sonra da... Gönül rahatlığıyla yola koyuluyorlar. Okula gidiyorlar. Derse giriyorlar.

        Tahmini 1 saat sonra! Bankaya gelen görevli, 3 tane 10’luğu yerde görüyor. Şaşırıyor. Yetkililere haber veriyor. Tatlı bir telaş başlıyor. “Bankanın güvenlik kamerasına bakalım” deniliyor.

        Bakılıyor. Fikir jimnastiği yapılıyor. 2 güzel arkadaşın, Atatürk İlkokulu öğrencisi olduğu tahmin ediliyor. Okula gidiliyor. Soruluyor. Soruşturuluyor. Belirleniyor.

        Halis Yahya Kapçak’tır parayı yerde bulan. Bankanın kapısının altından atan.

        Yiğit Özkan Sakallıoğlu’dur, arkadaşıyla aynı güzelliği paylaşan. Aynı onuru yaşayan.

        Bir müşterinin düşürdüğü parayı bankaya teslim ederek, parayla pulla, yatla katla ölçülemeyecek zenginlikte asil bir davranışa imza atan 2 güzel arkadaştır Halis ve Yiğit.

        2’si de Atatürk İlkokulu 4. sınıf öğrencisidir.

        Sonra! Halis, “Gerekeni yaptım” der. Yiğit de “Olması gereken buydu” der.

        Akabinde... Abana ve Kastamonu’daki tüm yetkililer sorumluluklarını yerine getirir. 2 asil çocuğa hediyeler verilir. Çeşitli kurumlarla yazışma içine girilir. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne (TMOK) bildirilir. TMOK da... Her zamanki hassasiyeti ile durumu değerlendirir. Birbirinden seçkin isimlerin oluşturduğu TMOK büyük jürisi, Halis Kapçak ve Yiğit Sakallıoğlu’nu Toplumsal Fair Play dalında büyük ödüle layık görür.

        Nitekim! TMOK’un geleneksel töreni geçen ay Ataköy Olimpiyat Evi’nde yapılır. Seçkin bir davetli topluluğu önünde ve alkışlar arasında... Ödül kazanan diğer sporcu ve spor adamları ile birlikte... Halis ve Yiğit ödülünü alır.

        Yeri gelmişken... Hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum ama... TMOK ödülleri başka ödüllere benzemez. Her adama verilmez. Ödül ötesidir çünkü... Bu ödülü alabilmek için, şampiyon olmak yetmez. Önce! Doğru ve dürüst olacaksınız. Sonra! Yine doğru ve dürüst olacaksınız.

        Öyle şampiyonlar vardır ki, TMOK’un kapısının önünden geçemez.

        Evet... Ne mutlu Sevgili Halis’e... Ne mutlu Sevgili Yiğit’e! Ve de kendilerini yetiştiren muhterem ailelerine... Öğretmenlerine... Sevdiklerine... Arkadaşlarına.

        Bu onuru hep birlikte ömür boyu yaşayacaklar. Çocuklarına çok büyük bir miras bırakacaklar.

        Son olarak şunu söylemek istiyorum:

        Haksız kazanç sağlayabilmek için sürekli takla atan... Gözü bir türlü doymayan... Sürekli indiragandi peşinde koşan kişilerin... Halis ve Yiğit gibi asil çocuklarımızdan ders almaları gerekmez mi!

        Çünkü bu öyle bir ders ki... İçinde ahlak var, terbiye var, onur var.

        İnsanlık var.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar