Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbol Federasyonu’ndaki kurullarla ile ilgili bazı bilgiler paylaşmak istiyorum bugün... Ne de olsa çok büyük tartışmalara yol açtılar. Şaibeye neden oldular.

        İzninizle, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’ndan başlayayım. Bu kurul 1’i başkan olmak üzere 7 üyeden oluşuyor. Ve bu 7 üyeden en az 3’ünün... Hukuk fakültesi mezunu olması gerekiyor. Kim bu 3 üye? Başkan, başkan vekili ve raportör! Peki... Geri kalan 4 üye için ne gerekiyor? Herhangi bir fakülte ya da yüksek okulu bitirmiş olmaları yetiyor. Yani, üniversite mezunu 1 teknik direktör ya da spor akademisi mezunu herhangi bir kişi de bu kurulda görev yapabilir.

        Futbol federasyonu statüsü gereği durum böyle... İşin özüne bakarsak eğer... Doğru bir mantık.

        Belirteyim. Disiplin talimatında 104 madde var. Ama bu 104 maddenin çok önemli bölümü tanımlar, kısaltmalar ve genel hükümlerden oluşuyor. Hepimizi yakından ilgilendiren “ne kadar ceza verileceği” ile ilgili disiplin ihlalleri ile ilgili bölüm ise sadece 26 madde... Cezalar bu 26 madde çerçevesinde belirleniyor. Misal, herhangi bir futbolcu saldırıda mı bulundu, talimatın 44. maddesi çerçevesinde 5 ila 10 maç arası ceza verilmesi gerekiyor.

        Disiplin talimatındaki bu maddeleri okumak ve özümsemek, kimseye saygısızlık yapmak istemem ama, en fazla bir günlük bir iştir. Deyin ki 1 ay olsun! Burada önemli olan husus, olaya ortadan bakmak, objektif davranmak ve gereken kararı almaktır.

        Normal bir zekaya sahip herkes bunu başarabilir! Yeter ki dürüst olunsun.

        Tahkim kurulu ile ilgili de hatırlatmada bulunayım. Bu kurulda da 7 üye bulunuyor. Ama şöyle bir durum var. En az 5 yıllık mesleki tecrübeye sahip hukukçuların olması gerekiyor. Bir üst kurul olduğu için, ana statüde böyle bir kritere yer verildi.

        Merkez Hakem Kurulu’nda ise 9 üye var. Faal hakemliği bırakmış isimler bu kurula girebiliyor. Ama istisnai durum da bulunuyor. En fazla 3 üye, hakem kökenli olmasa da, spor alanında deneyim sahibiyse eğer, bu kurulda yer alabiliyor. Ufuk Özerten ve Zekeriya Alp gibi önemli isimler, statüdeki bu madde çerçevesinde Merkez Hakem Kurulu başkanı oldu.

        Sadede geliyorum. Tüm bu kurullarda görev yapacak kişilerin... Her zaman için... Sporun ruhunu bilen... Güvenilen... Diyet borcu olmayan... Kimseye gebeliği bulunmayan... İsimlerden oluşması gerekiyor.

        Öyle ki... Hiçbirinin eyvallahı olmayacak... Hiçbiri babasının oğlunu tanımayacak.

        Her biri herkese aynı mesafede duracak.

        Peki... İyi de... Tüm bunların üstüne... Bu kurullar bizde nasıl belirleniyor? Söyleyeyim. Özellikle disiplin kurulu ve tahkim kurulu... Genelde... Ahbap-çavuş usulü belirleniyor. Adamını bulan yerleşiyor. Yerleştiriyor.

        Haliyle yine bu kurullar... Emme basma tulumba gibi çalışıyor. Taraflar karşılıklı kazanıyor. Cambazlık yapılıyor. Menfaat sağlanıyor. Adamı olan yırtıyor. Zayıf olan yanıyor!

        Özellikle son zamanlarda bu işin cılkı iyice çıktı.

        Bu kurulların güvenilirliği iyice bitti.

        Sözün özü: Futbol Federasyonu’nun görevi... Hak ve hukuk çerçevesinde... Ülke futbolunu... En iyi şekilde... Düzenlemek ve geliştirmektir.

        Yoksa şimdi olduğu gibi...

        Hak yemek değildir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar