Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dolar 4 TL, Euro 5 TL sınırında gezinirken ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in istifası ettiği, bu istifanın Başbakan Binali Yıldırım tarafından dikkate alınmadığı iddiası Hürriyet’te yer aldı. İddiaya Mehmet Şimşek sosyal medya üzerinden yanıt verdi ve “Son nefesimize kadar güzel Türkiye’miz için taş üstüne taş koyanlardan, millete hizmet yolunda yarışanlardan olmak için çaba harcamaya devam” dedi. Ben de kabineden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olur vermesi dışında bir istifa olabileceğine ihtimal vermiyorum. Dışarıdan sermaye girişlerinin azaldığı, kurun yükselişe geçtiği böyle bir ortamda ekonomiden sorumlu bakanın istifası yangının üzerine benzin dökmek gibi olur.

        - Ama iddiaya hükümet tarafından net bir açıklama getirilmedi. İddianın özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Şimşek’i işaret eden eleştirilerin ardından ortaya atılması inandırıcılığını güçlendirdi. Ekonomiden sorumlu bakanın istifası piyasaları az veya çok etkiler. Şimşek ise küresel piyasaların içinden gelen piyasa dostu bir siyasetçi. İstifasının olumsuz etkiler yaratacağı açık.

        - Üstelik bu istifanın faiz konusunda yol ayrımına gelindiği aşamada gündeme gelmesi, etkisini daha büyütebilir. Geldiğimiz aşamada Cumhurbaşkanı ve hükümet faizleri düşürmek istiyor. Bu yönde hazırlıklar yapılıyor ve kısım kısım medyaya sızdırılıyor. Enflasyonu düşürme ayağı ise daha cılız kalıyor.

        - Burada ya paketin medya ayağını yönetenlerin eksiklikleri oluyor ya da niyet hakikaten bu ve enflasyonun düşmesini beklemeden faizleri indirmek. Gidilecek yol buysa bambaşka bir piyasayı ve dengeyi konuşuruz.

        - Faizler düşürülürken enflasyon indirilemeyecekse bu yeni bir durumdur. Yeniden fiyatlamayı gerektirir. Ne kadar ekmek o kadar köfte her zaman çalışır. Burada da reel getirisi kalmayan TL’den tasarrufların uzaklaşması beklenir. Dövize yönelme artabilir. Bunu önlemenin tek yolu, döviz taşıma ve bulundurmanın, döviz mevduatı açtırmanın, dövizle alışveriş yapmanın yasaklanmasıdır. Bunun dışında bir yol da yoktur.

        - Bu nedenle dün yurtiçi piyasalar yine negatif ayrıştı. Döviz kuru yükseldi, TL değer kaybetti. Dolar 4.0463’e, Euro 4.9648’e, sepet kur da 4.50’nin üstüne çıkarak rekor kırdı. Faizler de yükseldi.

        - Piyasa dostu veya piyasa karşıtı ne yapılacaksa, buna piyasaları toptan kapatmak, yasaklar getirmek, sınırlamak, yapısını değiştirmek dahil, hazırlıkları gizli tutulmalı. Tutulamıyorsa bu tür piyasa bozulmaları yaşanır.

        - Kur konusunda ne yapılacaksa da, bugün veya yarın iş rayından çıkmadan yapılmalı. Çıktıktan sonra tekrar rayına sokmanın maliyeti yüksek ve açılacak paketin etkisi de az oluyor.

        - Paketten ne çıkacak göreceğiz. Ancak önceden sızdırıldığından şok veya açıklama etkisi zayıflıyor.

        ***********

        YERLEŞİKLER SON 2 AYDA 5.6 MİLYAR DOLAR SATTI

        - Mart sonu itibarıyla yurtiçi yerleşiklerin döviz hesapları 164.7 milyar dolarla son iki ayın en düşük düzeyine indi. En son 26 Ocak 2018’de 170.3 milyar dolara çıkarak rekor kıran bankalardaki döviz mevduatı o tarihten bu yana 5.6 milyar dolar azalma gösterdi. Mevduatın rekor düzeye çıktığı ve düşüşe geçtiği tarih aynı zamanda küresel piyasaların bozulma tarihi ile çakışıyor.

        - Döviz kurunun rekor kırması ise yerleşiklerin 5.5 milyar dolar satmasına rağmen gerçekleşti. Bu satış olmasaydı demek ki kurlar daha sert yükselebilirdi.

        - Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarının başladığı 26 Ocak sonrasında Türkiye’den net bazda şubat ayında 1 milyar 23 milyon dolar, mart ayında da 385 milyon dolar çıktı. Sermaye çıkışlarının 727.2 milyon doları hisse senetlerinden, 680 milyon doları da borçlanma senetlerinden oldu.

        - Ocak ayında ise Türkiye’ye hisse senedi ve borçlanma senedi aracılığıyla net bazda 5.2 milyar dolarlık sermaye girmişti.

        Böylesine kırılmalar çok ince bir buzun üzerinde olduğumuzu hatırlatıyor bize.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar