Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası’nın şirketlerin döviz borçlarını izlemesine olanak tanıyan kanun çıktı. Dün de Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek şirketlere dövizle borçlanmaya sınırlama getirileceğini açıkladı. Hazırlıklar zaten yapılmıştı. Makine ve teçhizat ithalatı, kamu özel sektör işbirliği ile yapılan projelere istisna tanınacak ama hanehalkına 2009 yılında getirilen yasaklamaya yakın şirketlere de dövizle borçlanmada “ciddi sınırlamalar getirilecek.”

        - Mehmet Şimşek’in verdiği bilgiye göre, 25 bin şirketin döviz borcu var. Ama bunların 23 bininin borcu 15 milyon doların altında ve açık pozisyondaki payları yüzde 16 düzeyinde. 2 bin büyük şirketin açık pozisyondaki payı ise yüze 84. Şirketlerin toplam açık pozisyon tutarı ise 212 milyar dolar. Kurun kalıcı biçimde yüzde 10 artması 21 milyar dolarlık yük getirir ki, bugünkü kurla 80 milyar lira eder.

        - Bu rakam sanayi sektörünün toplam sermayesini eritmeye yeter. 500 Büyük Sanayi şirketinin yıllık kârı da zaten 80 milyar liranın yarısında. Her kur artışının şirketleri bu denli büyük strese sokmasının nedeni bu. Dövizle borçlanmaya getirilecek sınırlamanın yararlı sonuçlarını gelecek yıllarda göreceğiz.

        - Madalyonun bir yüzünde çok önemli kazançlar olmasına karşılık diğer yüzünde kayıplar söz konusu olacak. Çünkü şirketler hem vadesi uzun ve faizi düşük olduğundan hem de kur hareketlerinden kâr elde etmek için dövizle borçlanmayı tercih ediyordu. Bu nedenle bazı yıllar 500 Büyük Sanayi şirketi kurlardan zarar ediyor, bazı yıllarda da yüksek kârlar sağlıyordu.

        - Aynı durum şirketlerin yüksek faize para yatırmasında da geçerliydi. 500 Büyük Sanayi Kuruluşu verileri faizlerin reel olarak yüksek olduğu, döviz kurunun düşük seyrettiği yıllarda sanayi şirketlerinin esas faaliyet dışı gelirlerinin arttığını hatta esas faaliyetlerinden elde ettikleri kârları dahi geçtiğini gösteriyor. 2001 öncesi durum tam olarak böyleydi. Sonra enflasyonla birlikte faizler gerilemeye başlayınca faaliyet dışı kârlar da artış ivmesini kaybetti.

        - 2008 krizinde ve 2009’da faaliyet dışı kârlar darbe yedi. Çünkü kur yükseldi, faizler de geçici arttı. 2010’da ise kambiyo kârları kısmen devam ederken faizlerden elde edilen kârlar azaldı. Bu nedenle de sanayi şirketlerinin toplam kârları içinde faaliyet dışı kârların oranı yüzde 40’ın üzerine çıkamadı.

        - Şimdi getirilecek sınırlamayla dövizde açık pozisyonla spekülasyon gibi sanayinin esas işi olmayan alanlarda kâr arayışına girmesi önlenecek. Dövizle borçlanmaya koruma ve sınırlama getirilirken, zararlardan sakınılacak ama aynı zamanda şirketler kurdan elde ettikleri kârdan da olacaklar. Bu da öyle yabana atılacak bir kâr değil.

        - Ancak hem makro ekonomi hem finansal piyasalar için hayırlı bir adım atıldığı kesin. Sanayicilerin kura karşı aşırı duyarlılığı bir ölçüde törpülenecek ve kâr arayışları net biçimde esas faaliyet alanına dönecek.

        SONUÇ:

        “Kâr, kudurunca sermayeyi yer.”

        Türk Atasözü

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar