Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen haftaya Türkiye piyasaları vize krizi ile başladı. Son yılların en kötü gününü hafta başında yaşadık. Sonraki günler giderek toparladık ve hafta sonuna geldiğimizde ise durumu epeyce düzelttik. Ancak yine de küresel piyasalarda kısmi bir negatif ayrışmadan kurtulamadık. Çünkü vize krizi henüz çözülemedi. Kaldı ki vize krizi yanında bir de Suriye operasyonu ile jeopolitik risk artışı devreye girdi.

        - Dolar haftaya 3.61’den girdi, 3.7694’e kadar çıktı, haftayı 3.63’ten kapattı. Euro da 4.24’ten girdiği haftada en yüksek 4.3935’i gördü ve haftayı 4.29’dan kapattı. İki paradan oluşan sepet kurun artışı ise yüzde 0.94’le sınırlı kaldı.

        - Halbuki aynı dönemde dolar karşısındaki gelişmekte olan ülke kurları yüzde 0.92 değer kazandı.

        - Benzer bir durum borsalar için de söz konusu. Önceki haftayı 104 binin üzerinden kapatan BİST 100 Endeksi 99.210’u gördü ve oradan geri dönüşle haftayı 106 bin puanın üzerinde kapattı. TL bazındaki yüzde 2’lik prim aynı zamanda gelişmekte olan borsaların haftalık yüzde 2 artışıyla da uyumlu.

        - İki yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 11.98’den yüzde 12.51’i gördü, haftayı da yüzde 12.14’ten kapattı.

        - Vize krizine ve Suriye jeopolitik risk artışına karşı piyasalar ciddi bir fiyat değişikliğiyle tepki verdi. Ama günler geçtikçe bu fiyatlar giderek geri alınmasına karşılık belli bir tortusu da kaldı denilebilir. Yüksek bir risk artışına karşı yüksek bir oynaklık göstermek de normal. Hani derler ya “Düşmez kalkmaz bir Allah” diye. Bizim piyasalar da geçen hafta düştü ve kalktı. Bundan sonra da gelişmelerin peşine takılı bir seyir izleyeceğiz.

        **************

        AKILLARA DURGUNLUK VEREN OYNAKLIK VE DEĞER ARTIŞI

        Geçen hafta içinde kripto para Bitcoin ilk kez 5 bin dolar sınırını geçerek 13 Ekim Cuma günü 5.846.4 dolara kadar yükseldi. Bu tırmaşın ile Bitcoin son bir ayda yüzde 96.7 yükseldi. Ondan önce ise iki haftada yüzde 40 gerilemişti.

        - Temmuz ortasından eylül başına kadarki 1.5 aylık sürede de yüzde 172 prim yapmıştı. Geriye doğru devam edersek öncesindeki 5 haftalık düşüşü yüzde 38.5’i bulmuştu. Ancak bu düşüş 2.5 aylık yüzde 234 artışın peşinden gelince Bitcoin yatırımcıların yüksek kârlarının ancak bir kısmını tıraşlamıştı.

        - Sonuçta yılbaşında 966 dolar olan Bitcoin’in değeri 13 Ekim’de 5.846 dolara kadar çıkarak yüzde 505 arttı. Geçen yılın 13 Ekim’inden alırsak son bir yıllık artışı da yüzde 822’yi buluyor. Son bir yılda dolar bazında yüzde 822 getiriye ilk kez şahit oluyorum. Böyle yüksek kazançları, üstelik piyasa hacmi 100 milyar doları geçen bir enstrümanda görmedim.

        - Bitcoin’in ve diğer dijital paraların bu çok hızlı değerlenmesi güvenilir bir gidişe benzemiyor, ürkütüyor ve bütün dengeleri de yıkıyor. Bitcoin’in 5 bin dolar sınırını geçmekte olduğu günde IMF Başkanı Christine Lagarde’dan hem uyarı hem de geleceğe yönelik önemli değerlendirmeler geldi.

        - Dünyadaki merkez bankalarını ve regülatörleri dijital para birimlerine karşı uyaran IMF Başkanı Lagarde “Küresel finansal hizmetleri şimdiden ‘sarsmaya’ başlayan teknolojik ürünlerdeki gelişmeleri takip etmeyen ve anlamayan küresel finansal kuruluşlar risk alıyor. Büyük tahribatlar görmeye yakın olduğumuzu düşünüyorum” dedi.

        - IMF’nin bir noktada kendi dijital para birimini geliştirmesi ihtimalini de dışlamayan Lagarde, IMF’nin para birimi SDR’nin dijital para birimlerine benzer bir teknolojinin bünyesine katılabileceğini de açıkladı. Lagarde “Bu para biriminin, daha etkili ve daha az maliyetli olması için, bu teknolojiyi nasıl kullanacağına bakacağız” dedi.

        - Washington’da IMF Yıllık Toplantıları’nda finans teknolojilerindeki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulunan Lagarde, Bitcoin’in dolandırıcılık olduğu yönündeki açıklamaya da “Bence dijital para birimleri ile ilgili konuları saadet zincirine benzetmekten ve etiketlemekten kaçınmalıyız. Çünkü dijital para birimleri bundan çok daha fazlası” yanıtını verdi.

        - Lagarde önceki hafta da özellikle yetersiz kurumlara ve istikrarsız milli paralara sahip çeşitli ülkelerin doğrudan bir kripto parayı benimseyebileceklerini belirterek şunları söyledi: “ABD Doları gibi başka bir ülkenin para birimi olan bir parayı benimsemek yerine bu ülkeler, kripto paraların sürekli büyümekte olan kullanım alanlarını değerlendirebilirler. Kripto paraları, dolarizasyon alternatifi olarak görebilirler. Dijital paralar birçok yönden, yürürlükteki para birimlerine ve mali politikalara kök söktürebilir. Ekonomilerin bu doğrultuda seyretmelerine merkez bankaları tarafından verilebilecek en güzel yanıt ise yeni fikirlere ve taleplere açık olmayı da unutmayarak, etkili mali politikaları yürürlüğe koymayı devam ettirmeleri olacaktır.”

        - Bütün bunlara rağmen kripto paraların daha yaygın hale gelerek geleneksel paraların yerini almasının ise ancak uzak bir zamanda mümkün olabileceğini düşünen Christine Lagarde buna kripto paraların henüz çok dengesiz, riskli, fazla enerji tüketen bir yapıda olmasını ve teknolojisinin henüz ölçeklenebilir düzeyde bulunmamasını gerekçe olarak gösteriyor.

        Son bir yıllık oynaklığını ve akıllara durgunluk veren değer artışını dikkate alınca Lagarde’a hak vermemek elde değil.

        **************

        SONUÇ:

        “Düştüğün yerden bir avuç toprakla kalk.” Türk Atasözü

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar