Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yıl ödeme alışkanlığı daha iyi. Bunu banka kredilerinin batık oranının gerilemesinde de, protesto edilen senetlerin tutarında da ve nihayet karşılıksız çıkan çeklerde de görüyoruz.

        Dün açıklanan ağustos ayı çek bilgileri ticari yaşamda ödemelerin yerine getirilmesi bakımından en iyi dönemin yaşanmakta olduğunu ortaya koydu. Çünkü yüzde 4’e kadar çıkan karşılıksız çek tutarı oranı yüzde 1.6’ya düşerek küresel kriz öncesine geri döndü.

        - TBB verilerine göre yılın 8 aylık döneminde bankalara ibraz edilen çek adedi 1.3 milyon adet azalmayla 13.1 milyona indi. 8 ayda ibraz edilen çek tutarı ise yüzde 7.4 artışla 500 milyar lirayı buldu.

        - Karşılıksız çıkan çeklerin adedi yüzde 42 azalmayla 223 bine gerilerken, tutarı da yüzde 37.4 azalmayla 11.3 milyar liraya düştü. Bu rakam geçen yılın 8 ayında 18.0 milyar liraydı. Böylece bu yıl batık çek tutarı 6.7 milyar lira azaldı.

        - Çok olumlu bu tabloya karşın karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra ödenen çek tutarında da ciddi azalma meydana geldi. Karşılıksız çıkıp daha sonra ödenen çek adedi 81 bin azalırken, bunun oranı yüzde 55’e yükseldi. Tutar olarak da 4.3 milyar lira ödemeden 2.2 milyar liraya inildi. Buradaki azalma da yüzde 50.

        - Geçen yılın 8 ayında yüzde 3.8 olan karşılıksız çıkan çek tutarının toplam çeklere oranı bu yıl yüzde 2.3’e geriledi. Buradaki iyileşme de 1.5 puanla daha yüksek.

        - Ödemeler açısından en iyi en az batık oranına sahip araç çek oluyor. Yani piyasanın piyasaya açtığı kredide batak oranı en düşük. Bunda Kredi Garanti Fonu aracılığıyla kullandırılan kredilerin katkısı yanında çek bilgileri konusunda sağlanan şeffaflaşmanın da payı büyük.

        - İş dünyasındaki rahatlamanın en somut göstergelerinden biri çek piyasasında gelişmelerdir.

        **************

        MARKETLERE SOĞUK ZİNCİR SEMT PAZARINA NE?

        Enflasyon konusunda son yıllarda başımızı en fazla gıda fiyat artışları ağrıtıyor. Birkaç ay kırmızı et alıp başını gidiyor, o yorulunca sahneyi sebze veya meyve alıyor. Hükümet de yeterlilik oranı düşük olan ürünlerde ithalat kapısını açıyor. Taze sebze ve meyvenin tarlada ucuzken neden markette birkaç katı olduğunun cevabı ise dağıtım zincirinin uzun olması ve yüzde 35’e varan oranda kayıp ve kaçağın olmasıyla açıklanıyor.

        - Gıda fiyatlarındaki enflasyonla mücadele eden Gıda Komitesi de taze meyve ve sebzede kayıp ve kaçağı önleyecek bazı yeni önlemler açıkladı. Bunun başında tarladan taşımaya, depolamadan tezgâha kadar aracılık hizmetlerinin hepsinde soğuk hava zincirinin kullanılması zorunlu hale getiriliyor. Yararlı olacağı kesin.

        -Ama bunun bir de maliyeti olacak. Hem taşıma, hem saklama ve hem de satış tezgâhında enerji maliyetleri ile ekipman kurulum maliyetleri olacak. Ekipman kurulumu için hükümet teşvik verecek, bir yerde kurulacak raf, depo, satın alınacak kamyon ve tır’ların tamamı veya bir kısmını kamu finanse edecek.

        -Fakat sorun bununla bitmiyor. Kullanılacak enerjinin yükü de var.

        -Gıda piyasasında ise marketler olduğu kadar, açık halk pazarları da faaliyette. Ekipmanın taşınması gibi bir durum elbette olamaz. O zaman semt pazarları geleneksel yöntemlerle satışa devam edecekler. Pazar payları da öyle küçümsenecek gibi değil. Toplam pazardan üçte bir oranında pay alıyorlar. Yani meyve sebzenin de hâlâ üçte birlik kısmı semt pazarlarında satılıyor.

        -Bir taraf soğuk zinciri kullanıp diğer taraf kullanmazsa rekabet darbe alır, ticaret adil olmaktan çıkar. Ne yapılacaksa eşit bir şekilde yapılsın ve adil olsun yeter.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar