Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası ECB’nin eylül ayı faiz kararı açıklandı. Normalde yıl sonuna kadar sürecek parasal genişleme programının kaderinin belirleneceği toplantıydı. Ancak böyle bir karar çıkmadı. Başkan Draghi de bir şeyler söylemeye çalıştı ama bu da Euro’nun değerini düşürmeye yönelik küçük girişimlerdi. Büyüğüne cesaret dahi edemedi. Etse de başaramazdı zaten.

        Çünkü ABD’den kasırgalar öyle esiyor ve doların değerini düşürüyordu ki, ortada sarılacak tek dal Euro kalıyordu.

        - Bu nedenle Euro’nun dolara karşı değeri 1.2092 ile son yılların en yükseğine çıktı ve bu yıl içindeki değer artışı yüzde 14.5’e vardı.

        - Dolara karşı değerlenen sadece Euro değildi. Gelişmekte olan ülke paralarının dolara karşı değerlenmesi de yüzde 11’i buldu.

        - Alternatif dünya para birimi olarak altının değer artışı ise bu yıl içinde yüzde 16.9’a yükseldi.

        - Yine finansal piyasalara ve paralara alternatif kripto para birimleri çok değerlendi. Bitcoin yüzde 415 gibi şaşırtacak düzeyde artış kaydetti.

        - Bu yıl iki faiz artışının olduğu ABD’de 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi yılbaşına göre yüzde 17 geriledi.

        - Gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 26.5, gelişmiş dünya borsaları yüzde 11.9 prim yaptı.

        Kısacası dünyanın parası haline gelen dolar değer kaybettikçe, dolarla fiyatlanan ne varsa yaklaşık aynı oranda arttı.

        - Doların düşüşünü ise yılın başında henüz başkanlık koltuğuna oturmadan Donald Trump başlattı. Dolar Endeksi 103.820’ye yükselmişken yaptığı açıklamayla düşüş başladı. Bu açıklamayı diğer açıklamalar izledi. Sonra da yeni başkan umudu sönmeye, seçim öncesi projelerinin gerçekleşmeyeceği anlaşılmaya başlandı.

        - Ardından da etrafındaki kadronun yaprak dökümü geldi. Trump hakkındaki soruşturma giderek genişledi ve koltuğu da iyice sallanmaya başladı. Bu siyasi belirsizlik doları daha da güçsüzleştirdi. Çünkü başkanın azledilme ihtimalinin olduğu bir süreçte faiz artırmak zordu.

        - Bütün bunların üzerine son günlerde ABD’de kasırgalar arka arkaya geldi. Harvey yıktı geçti, Irma hâlâ yıkıyor. Gelecek olan Jose de 5. kategoride çıktı. Kasırgalar sadece insan göçü ve kaybı değil, aynı zamanda en gelişmiş eyaleti de vuruyor. Ekonomik kayıplar ve üretim kayıpları da yüksek olacağa benziyor. Kasırga üçüncü çeyrek rakamlarını kısmen ama 4. çeyrek rakamlarını üretim, istihdam ve ticaret yönüyle ciddi ölçüde etkileyecek.

        - Kambur üstüne kamburun bindiği bu koşullarda faiz artırımı elbette daha uzaklaştı. Her şeyin iyiliği ve gücü aslında Trump ile doların güçsüz durumundan kaynaklanıyor.

        SON 1 YILDA EN İYİ BESLENEN VE BESLEYEN BES ÇIKTI

        Bir yandan yabancıların Türkiye’ye yatırım portföyleri büyüyor bir yandan da yurtiçi tasarrufla artıyor. Yabancıların kısa vadeli sermaye yatırımlarının yani sıcak paranın toplamı ağustos sonunda 116.5 milyar dolarla 2014 sonrasının en yüksek düzeyine çıktı. Sıcak paradaki 8 aylık artış 35 milyar dolar veya yüzde 44 düzeyinde.

        Yurtiçi yerleşiklerin toplam tasarrufları 1 trilyon 788 milyar liraya ulaştı. Ağustos sonundaki bu rakam geçen yılın aynı ayında 1 trilyon 634 milyar liraydı. Bir yıllık artış 391 milyar lira veya yüzde 27.9 oranında.

        Bu yatırım araçları içinde büyümesini en hızlı artıran ise yüzde 52 ile bireysel emeklilik fonları BES oldu. BES 48.3 milyar liradan 73.5 milyar liraya yükseldi. Yine BES’in aynı dönemdeki getirisi, BES Gözetim Merkezi verilerine göre ortalama yüzde 14. BES Getiri Endeksi 430.23’ten bu yılın ağustos sonunda 490.28’e ulaştı. Yüzde 14’lük getiri de yüksek bir getiri. Çünkü son bir yıllık enflasyon tablodan da görülebileceği gibi yüzde 10.68’in üzerinde. Borsa hariç diğer finansal araçlardan da daha fazla getiri sağladı. Konuttaki son bir yıllık değer artışı da yüzde 14’ün gerisine indi. Dolayısıyla BES’in performansı yerinde denebilir. Bunda son bir yılda finansal varlık fiyatlarında güçlü dalgalanmaların meydana gelmemesi de önemli bir katkı yapmış olmalı. BES fonlarını en çok vuran varlık fiyatlarındaki aşağı yukarı inişler oluyor. Kısaca BES asgari ücretin yüzde 25’i kadar devletten destek alarak en iyi beslenen yatırım ürünü. Son bir yıldaki performansıyla da katılımcılarını iyi beslemeye başladı.

        SONUÇ: “Sis, güneşi saklayabilir ama batıramaz.”

        Türk Atasözü

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar