Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci tarım ürünlerinde koruma duvarlarını aşağı çekerken, üreticilere zarar vermeyeceklerini, aksine üreticinin önünü görmesini sağlayarak üretim yapmasını kolaylaştıracaklarını söyledi. Zeybekci gümrük verilerinin azaltılmasındaki asıl amacın “Türk gıda ürünlerindeki dünyanın en yüksek fiyat oynaklığını aşağı çekmek ve aracıların spekülatif oyun alanını daraltmak” olduğunu vurguladı.

        İstanbul’da köşe yazarlarıyla bir araya gelen Nihat Zeybekci ekonomik konuları doğru dürüst tartışamamaktan, sivil toplum kuruluşlarının olayı yanlış yere çekmesinden ve herkesin kendi hedef kitlesine yönelik açıklama yapmasından yakındı.

        Buğday, arpa ve mısırda koruma oranlarını yüzde 30’a düşürmelerinin üreticiye zarar veremeyeceğini belirten Zeybekci şöyle konuştu:

        “Buğdayın tonu dünyada 750 lira, Türkiye’de ise 950 lira. Ben gümrük vergisini 2.000 liradan 1.050 liraya çektim. Bunun 950 liralık fiyata bir zararı olamaz. Buğdayı ithal edecek olanlar 1.050 liranın altında satamazlar. Ben böyle yaparak üreticime diyorum ki, seni 1.050 liraya kadar koruyorum. Dolayısıyla üretici gelecek yılki fiyatı biliyor.

        Ama gümrük vergisiyle ithal buğdayın fiyatını 2.000 lirada tutsaydım, bugüne kadar yapılan spekülasyonlar yine olurdu. Aracılara 2 bin liraya kadar fiyatı yükseltme alanı bırakırdım. Böyle bir hareket alanı bırakıldığı için de, spekülatörler fırsatını buldukça fiyatları yükseltmiş. Bu nedenledir ki dünyanın en yüksek gıda fiyat oynaklığı Türkiye’de görülüyor. Biz bunu hiç hak etmiyoruz. Bundan üretici de hiç yararlanmıyor. Tüketici bedelini ödüyor. Enflasyon da gıda yoluyla yüksek çıkıyor.”

        Nihat Zeybekci

        Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin söyledikleri özetle şöyle:

        - ”Gümrük vergisi oranlarını üreticinin maliyeti ve oturmuş piyasa fiyatlarının altına çekmeyiz. Üreticinin de lehine olacak optimum fiyatı korumanın peşinde olacağız. Olaya siyasi de yaklaşmayız. Bu siyaset üstü milli bir meseledir. Yapılan, gümrük vergisi duvarları arkasına sığınarak bir kısım aracıların spekülasyon yoluyla fiyatları artırmalarının önüne geçmektir. Onların alanını daraltıyoruz, minimize ediyoruz.

        - Bu yaklaşımı üç ürünle sınırlı düşünmemek lazım. Ette de benzer yaklaşım içinde olduk. Diğer ürünlere de yaygınlaştırmak, hatta gıdanın dışına da çıkarmak mümkün.

        - Bizim enflasyonu düşürme konusundaki temel yaklaşımımız arz ve talep dengesini kurmak şeklindedir. Arzı artırmak yoluyla fiyatları dengelemek istiyoruz. Gıdada arzı artırmanın ve fiyatları düşürmenin bir yolu da, yüzde 35’e varan kayıp ve kaçakları azaltmaktır. Gıda Komitesi’nde böyle bir karar verdik. Tarladan tezgâha gelene kadar kayıp ve fireleri azaltmak için teşvikler vereceğiz. Tarlada hasattan depolamaya, taşımaya ve tezgâhta sergilemeye kadar soğuk hava zincirinin kullanılmasını zorunlu hale getireceğiz.

        - Ette tüketim alışkanlığımız son 15- 20 yıldır büyükbaş hayvan etine doğru döndü. Halbuki biz eskiden daha çok küçükbaş hayvan eti tüketirdik. Sığır eti tükettiğimiz sürece ithalatçılıktan kurtulamayız. Çünkü Türkiye büyükbaş hayvan üretimi için pek elverişli coğrafyaya sahip değil. Dağlık, su az, ot kısa. Karadeniz’de ot var ama orası da çok dağlık, büyükbaş hayvana uygun değil. Ülkemiz daha çok koyun ve keçi yetiştirmeye elverişli.”

        **************

        GÜMRÜK BİRLİĞİ REVİZYONU İÇİN TARTIŞMA DEĞİL SESSİZCE BEKLEME SÜRECİ

        AB ile Gümrük Birliği’nin revize edilmesinin her iki tarafın da yararına olduğunu belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Almanya seçimleri öncesinde konunun sık sık gündeme getirilmesi konusunda “tepki vermek yerine bekleme süreci geçirmemiz” gerektiğini söyledi. Gümrük Birliği’nin genişletilmemesini diğer üyelere tavsiye edeceğini açıklayan Almanya’nın pek taraftar bulamadığını, Avusturya ve Hollanda’nın buna destek vermediğini belirten Zeybekci, Gümrük Birliği’nin genişletilmesinden önce AB ülkelerinin yarar sağlayacağını ama uzun vadede Türkiye’nin kazançlı çıkacağını belirtti. Bunu da “Biz zaman içinde rekabet gücümüzü artırırız. Tıpkı 1994’te kabul edilen Gümrük Birliği sürecinde olduğu gibi. O zaman bir kısım sanayiciler ‘alın fabrikaların anahtarını” demişti. Sonuç tersi oldu” diye açıkladı.

        - Gümrük Birliği’ni mallar dışına da taşıyacak revizyon tarım ve gıda, elektronik, kamu alımları ve hizmet sektörünü kapsayacak.

        - Türkiye aynı zamanda Gümrük Birliği ile ilgili kararlarda doğrudan taraf olacak ve karar mekanizmalarına dahil edilecek.

        - Genişleyen Gümrük Birliği’nden kazançlı çıkacağımızı ve dış ticaret hacminin 5 yılda 150 milyar dolardan 300 milyar dolara yükseleceğini belirten Nihat Zeybekci, Türkiye’nin güçlü ve zayıf taraflarını şöyle belirtti:

        “Mesela tarımın entegrasyonunda zorluklarla karşılaşabiliriz. Başta zorlanırız. Ama elbette bütçeden üreticiye desteklemeleri artırırız. Zaman içinde de bu sektörü toparlarız.

        Ancak avantajlı üstünlüklerimiz de var. Mesela hizmetlerde güçlüyüz. Herhalde Barcelona’nın belediye hizmetleri ihalesini Türk şirketleri kazanır. Sağlık hizmetlerinde potansiyelimiz yüksek” dedi.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar