'Eczacılık bana göre değildi'

ASLI ÖZTÜRK / HT CUMARTESİ

Dünyaca ünlü DJ David Vendetta geçen günlerde Bodrum’a geldi, yaz sonunda yine gelecek. Muhteşem performansıyla kulübe gelenleri sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendiren Vendetta’yla geçmişi ve Türkiye aşkını konuştuk

Dünyaca ünlü Fransız müzik yapımcısı, DJ David Vendetta’nın (46) “Bleeding Heart” şarkısı mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Pekçoğumuz yıllardır sıkılmadan dinliyoruz! Vendetta’nın Bodrum’a geleceğini öğrenince büyük buluşmayı gerçekleştirmek için dünyanın tek yüzen diskosu Bodrum Club Catamaran’a doğru yol aldım. Mekânın 12 senedir işletmeciliğini yapan Dilek Birgen aracılığıyla Vendetta’yla buluştuk. Karşımda, beni görür görmez hemen ayağa kalkan, olağanüstü kibar ve bir o kadar da sempatik bir adam vardı. Üstelik tüm şirinliğiyle sorularıma yanıt verirken fotoğraf çektirmek için yanına gelen hayranlarını da geri çevirmedi. Kısacası, Vendetta ile sohbet keyifliydi.

Dünyaca ünlü bir müzik adamısınız ama müziğe başlama yaşınız 34. Geç değil mi?

O günkü şartları göz önüne alırsak geç değil. Çünkü DJ’lik yakın zamana kadar bir meslek olarak bile kabul edilmiyordu. Bu yüzden ilk albümümü ancak 2002’de çıkardım.

Öncesinde eczacılık yaptığınızı okudum. Doğru mu?

Üniversitede eczacılık okudum. 2 yıl boyunca da bir eczanede çalıştım. Medikal bilgim çok iyidir fakat bana göre bir meslek değildi. Çok sıkılıyordum, bıraktım.

Aileniz ne tepki verdi?

Kızdılar. Bana dünyanın en çılgın insanı olduğumu ve DJ’liğin bir meslek olmadığını söylediler. “Senin yolun eczacılık” dediler ama dinlemedim.

‘DENİZİN ORTASINDA ÇALMAK ÇOK GÜZEL’

DJ’liğe geç başladınız, albüm yapmayı çabuk bıraktınız. Neden 4 yıldır albüm yapmıyorsunuz? Teknoloji çok gelişti. Genç nesil her şeyi internetten indiriyor. Bu sebeple ben de para kazanamamaya başladım. Yeni albüm yapmak çok maliyetli bir iş; yaptığım zaman karşılığını almam mümkün değil. Kabul etmek gerekirse CD piyasası bitti artık. İnternetten bedava şarkı yayınlayanlar var ama o da benim işime gelmiyor.

Peki çalmaktan en çok keyif aldığınız ülke hangisi?

Türkiye tabii ki.

Bence burada olduğunuz için böyle söylüyorsunuz. Ibiza falan daha iyi değil mi?

Asla. Bir DJ’in çalmayı hayal edeceği dünyaca ünlü gece kulüplerinde çaldım. Ama Türkiye’deki atmosferi çok seviyorum. Özellikle Catamaran’da çalmak çok özgür hissettiriyor. Denizin ortasında olmak güzel bir duygu.

‘AJDA’YLA TARZIMI BİRLEŞTİRDİM’

Mikslediğiniz şarkıları eskisinden daha güzel bir hale getiriyorsunuz. Şarkı seçimi yaparken kriterleriniz neler?

Projenin zamanına ve o an popüler olan müziğe göre değişir.

Ajda Pekkan’ın “Yakar Geçerim” adlı şarkısını neye göre seçtiniz mesela?

Kendisi Türkiye için çok önemli bir sanatçı. Bu yüzden onu seçtim. Doğru miksi yapmam gerekiyordu. Çok hızlı, basit bir şarkı olmamalıydı. Kendi tarzımla onun tarzını birleştirmeye çalıştım. Zaten bir şarkıyı miksliyorsanız sadece kendi tarzını konuşturamazsınız. Şarkının orijinalini de dikkate almalısınız.

Yeni miksler var mı?

Hande Yener’le yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz. Üç harika şarkısını miksliyorum.

Türkiye’ye giriş yasağınız vardı. Anlatır mısınız biraz?

Birkaç yıl önce Kemer’e çalışmak için geldim. Eski menajerimin başıma açtığı bir sorundan dolayı çalışma iznimde problem yaşadım. Bu sebeple burada bir günden fazla kalmam yasaklanmıştı. Ancak buna rağmen her yaz yine geldim. Çünkü “Türkiye’yi beğeniyorum” demek az kalır, resmen âşığım. Ayrıca şu an cezam bitti. Hiçbir sıkıntımız kalmadı.