‘Benim tarzım, modern klasik’
Ofisler ve oteller bir nevi yeni yaşam alanlarımız. Artık daha fazla ofiste vakit geçiriyor ve iş seyahatleri dolayısıyla otellerde konaklıyoruz. Bu alanlardaki çalışmalarıyla tanınan Serap Korkmaz ile konuştuk
Ekin TÜRKANTOS / HT CUMARTESİ
İç mimar ve endüstri ürünleri tasarımcısı Serap Korkmaz, İstanbul ve Milano merkezli iç mimarlık ve tasarım ofisi SMD Studio’nun da kurucusu. Farklı ölçeklerdeki iç mekân tasarımlarında sanattan beslenen ve çağdaş ürün tasarımları yapan Korkmaz’ın işleri yurtdışında da beğeni topluyor. Genç tasarımcı, yeni teknoloji, malzeme ve trendlerin yeni imkânlar sağladığını söylüyor. Tasarımlarında yeni yaklaşımları klasik çizgilerle birleştirmeyi çok seviyor. Modern klasik tarzı benimsiyor. Korkmaz ile tasarım tutkusunu konuştuk.
İç mimari ve otel tasarımı üzerine eğitim aldınız ve kendi ofislerinizi kurdunuz. Bu alana yönelmenizin özel bir nedeni var mı?
İç mimari ve özellikle de otel iç mekân tasarımları “aktif” projeler, yani kendini her zaman yenilemek isteyen projeler. Yeni teknolojiler, malzemeler, trendler biz tasarımcılara yeni imkânlar veriyor. Bazı mekânların iç tasarımları zamanın aynası gibidir. 50 seneden beri hiç değişmemiş bir restoranın iç mekânı, 50 sene öncesinin trendlerini günümüze taşır.
Otel tasarımında yeni trendler neler?
Trendlerden çok marka kimliği, markanın yöneldiği müşteri profili ve otelin lokasyonu önemli. Yeni projelerde iklimi ve yer bağlamını önemsiyoruz. Otelin tasarımı daha lobiye girdiğinizde size nerede bulunduğunuzu anlatabiliyor. O yüzden otel tasarımlarında trend kelimesini kullanmak kolay değil. Otellerin marka kimlikleri de tasarımlarda belirleyici olabiliyor. Bazen sadece markanın adını duyduğunuzda sizi ne tür iç mekânların beklediğini hayal edebiliyorsunuz.
Türkiye’de iç mimari ve otel tasarımında nasıl bir üslup ortaya çıkıyor?
İstanbul gibi tarihi güçlü olan kentlerde eskiyle yeniyi buluşturmak önemli. Bazen duvarlarda yapının geçmişini yansıtmak için tuğlalar açık bırakılıyor, yan odada ise son teknoloji ürünü malzemeler kullanılabiliyor.
Sizin tasarım anlaşınız nasıl?
Minimalist bir üründe veya iç mekânda fonksiyonu önemsiyorum. Tasarımlarımda yeni yaklaşımları klasik çizgilerle birleştirmeyi yani modern klasiği seviyorum. Doğru ara kesitte kalabilmek en kritik konu. Çünkü ortaya çıkan ürünün “kitsch”e kayma tehlikesi var.
