Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim YKS 'DE UZMAN YORUMU

        YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç bu sabah düzenlendiği basın toplantısında üniversiteye girişte yeni sınav sistemine ilişkin ayrıntıları paylaştı. Adı, puan türleri, süresi değişen, daha yalın ve güvenilir hale getirildiği ifade edilen yeni sistemi eğitim uzmanları değerlendirdi.

        BURAK KILANÇ-EĞİTİM UZMANI

        Habertürk TV'ye konuşan Burak Kılanç, "Yeni sistem bazı açılardan güzel oldu. Sistemin sadeleşmesi anlamında güzel, puan türlerinin azalması güzel. Yeni sistemle 2006-2010 senelerinde uygulanan sisteme geri dönüldü. 2010 senesindekinden çok farklı değil. O zaman da birinci bölüm ikinci bölüm vardı şimdi öğleden önce öğleden sonra var" dedi. Kılanç, şöyle devam etti:

        Sınavın tek günde yapılıyor olmasının getireceği avantajlar olması gibi dezavantajlar var. Mart ayında sınavı kötü geçenler haziran ayında oyundan düşüyorlardı. Şimdi sabahtan sınavı kötü geçenler öğleden sonra düşecekler. Mükemmel bir sistem yok. Eski sistemde mesela martta sınava girdiniz kötü geçtiyse, süre uzun olduğu için kendinizi toparlayıp hedefinizi küçültüp devam edebiliyordunuz. Şimdi o kısacık arada öğrenci kendini nasıl toparlayacak?

        REKLAM

        "BİR DARALMA SÖZ KONUSU"

        2010'dan önce eleştirilen şeylerden biri şuydu: Öğleden sonraki oturum(o zaman ki ikinci bölüm) testlerinde bir zaman sıkıntısı vardı. Çocuk yetenekli ve 'kendimi bütün testlerden denemek istiyorum' diyordu ama zaman kısıtlı olduğundan bunu gerçekleştiremiyordu. Sonrasında farklı günlerde yapılmasının sebebi de çocuk kendisini diğer alanlarda da göstermek istiyorsa diye. Şimdi bir daralma söz konusu, öğrencilerin önündeki kulvarları daralttık.

        Yekta Saraç, 'Önemli olan ortaöğretimi daha iyi bir hale getirmek' dedi. Doğru ama şöyle temel bir kural vardır: Eğer siz insanları sınamazsanız çok fazla çalışmazlar. Şimdi ne oldu? Örneğin; sayısal puan türünü ele alırsak, öğleden önce Matematik Türkçe testi, öğleden sonra Matematik Fen bilimleri testi. O zaman bu çocuğun sosyal bilimlerle alakası kalmadı. Sosyal bilimlerle ilgili sınamayacağından dolayı çocuk ne lisede ne de üniversiteye hazırlıkta sosyal bilimleri önemsemeyecek. Öyle olduğu için sosyal bilimi olmayan hekimler mühendisler olacak . Tıp ve mühendislik gibi alanlar hedefliyorsanız sosyali bırakın gibi bir durum oldu.

        REKLAM

        Ortaöğretim başarı puanında değişiklik yok. Bol keseden not veren bir okulla notları daha adil veren bir okul öğrencisi arasında çok fark olacak.

        "200 PUAN DEVRİMSEL BİR DEĞİŞİKLİKTİR"

        Baktığımızda sistem sadeleşmiştir, puan türleri azalmıştır. '200 ve üzeri puan alana bir sonraki sene sınava girmeyebilir' hakkı verilmesi devrimsel değişikliktir. Güzel bir uygulama olmuştur. Sabah sınava girenlerin sayısını azaltır sonraki sene için. Yükü hafiflemiş olacak öğrencinin ama sıralamaya nasıl yansır? Başarı sıralaması her senenin ayrı ayrı değerlendirilir.

        "BU SİSTEM RİSKLİDİR"

        Özellikle Türkçe ve matematiği odağa alan bu sistem tehlikeli ve risklidir. Şimdi sistemde deniliyor ki 'Ben tıp hekimi yetiştireceğim ama sosyal bilmese de olur.' Bu durumda öğrenci sosyale çalışmaz. Lise derslerini yüksek tutmak zorunda ki orta öğretim başarı puanı yüksek olsun. Bu sistemin iyi simüle edildiğini düşünmüyorum.

        REKLAM

        Bu sene bir karmaşa senesi, kafalar karıştı. YÖK'e çok önemli görevler düşüyor. Rehber öğretmenler en iyi şekilde eğitilmesi gerekiyor. 2018'de mezun olacaklar hangi müfredatla geldilerse oradan çıkar sorular. Öğrenciler iyi çalışsınlar zaten okudukları yerlerden gelecek sorular.

        CİHAT ŞENER -EĞİTİM UZMANI

        HABERTURK.COM'a değerlendirmelerde bulunan Cihat Şener, sınavın haziran ayına alınmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Şener, şunları söyledi:

        Yeni sistemin olumlu tarafına bakacak olursak mart ayından haziran ayına alınması çok olumlu bir gelişme. Mart ayında kötü geçen sınavdan sonra öğrenci eğitimden kopuyordu, uzaklaşıyordu. Yeni sistemde böyle bir durum söz konusu değil. Ancak bunun olumsuz tarafı ise sınavın cumartesi günü iki oturum şeklinde olması. Öğrencinin cumartesi sabah sınava girdikten sonra dinlenme şansı olmadan diğer sınava girmesi öğrenciyi olumsuz etkileyebilir. 2,5 milyon öğrenci giriyor bu sınava, onlara dinlenme şansı verilmesi lazım. Dil sınavı da başka bir güne alınsa daha iyi olurdu.

        "SINAVLARA BİR YALINLIK GETİRİLDİYSE ÖSYM KENDİSİNE GETİRMİŞTİR"

        Sınavın daha güvenilir, daha yalın bir hesaplama olacağını söyledi başkan. Bu ölçme-değerlendirmenin de iyi olacağı anlamına gelmiyor. Sınav yalın ve sade olacak ama üniversitelerin talepleri ayrıntılı. Eski sistemde daha ayrıntılıydı bu bağlamda. Çocukların puanları aynı torbadan çıkacak bu adil değil. Örneğin, mühendislik okumak isteyen bir öğrenci 'Ben biyolojiyi ne yapacağım diyebilir'. Mühendislik, matematik ağırlıklı bakarken tıp ise kimya, biyoloji bakıyor. Siz fizik, kimya biyolojiyi hepsini bir yerde toplarsanız o zaman tıpa gidecek insanla mühendisliğe gidecek insanın puanını belirlemede kullanacağınız kriterler ortadan kalkacaktır. Bir yalınlık getirildiyse ÖSYM bunu kendisine getirmiştir.

        REKLAM

        "200 PUAN HAKSIZLIKLARA YOL AÇABİLİR"

        200 puanı aşanlara sınava ikinci kez girme hakkı verdiler. Yurtdışında da bu böyledir. Ama her sene sorulan sorular farklı. Bu sene 200 üstü alan öğrencinin girdiği sınav soruları kolay, bir sonraki senenin 200 alan öğrencisinin soruları zor olabilir. Elma ile armudu kıyaslamak gibi bir durum bu. Bunu doğru bulmuyorum. Haksızlıklara yol açabilir.

        "ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANI SİSTEMİ ADİL DEĞİL"

        Bu sistemde adil değil. Bazı liseler şişirme notlar verirken bazı liseler daha adil davranıyorlar. Bu yıllardan beri yapılıyor. Bunun kaldırılması gerekiyor. O zaman da lisedeki dersler önemsenmez deniyor. Hayır yine önemsenir. Liselerin homojen hale getirilmesi lazım.

        "AÇIK UÇLU İLE KLASİK AYNI DEĞİL"

        Açık uçlu sorular kısmına değinilmedi. Açık uçlu soru ile klasik soru karıştırılıyor. Açık uçlu sorunun cevabı tek kelimelik bir şeydir ama klasik sorunun cevabı daha uzundur. Sorular çoktan seçmeli olsa daha iyi olur. Sınavı bilgisayar okumuyorsa o sınav objektif değildir. Çoktan seçmeli sorular öğrenciye kısa zamanda daha fazla düşünme, algılamanın daha iyi olması gibi avantajlar verir. Sınavlarda toplam süreye bakılıyor bu doğru değil. Ayırt edici sorular vardır. Bazı soruların çözüm süresi daha uzun olurken bazı sorularda bu çok daha kısa olabiliyor. Soru başına süreye bakılması lazım.

        REKLAM
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa