Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Zekat Nedir?

        Sözlüklerde "temiz olma, arıtma, artma, bereket" gibi anlamlarla karşılanan zekat kelimesi terim olarak "dinen zengin sayılan kimselerin Kur'an'da belirtilen hak sahiplerine vermesi gereken belli miktar malı" ifade eder. Dini kaynaklarda ilk dönemlerde zekat anlamında "sadaka" kelimesinin de kullanıldığı görülmekteyse de bu kelime daha sonraki devirlerde genellikle zekat dışındaki gönüllü mali ödemeler için kullanılmaya başlanmış, günümüzde de bu anlamıyla yerleşmiştir. Toprak ürünlerinden verilen zekât için uşr (öşür) terimi kullanılır. 

        Fakir ve ihtiyaç sahiplerine yardım etme olgusu bütün dinlerde mevcut olmakla birlikte bu hususta ortak bir kavramdan söz etmek mümkün değildir. Zekat, bugünkü şekliyle tamamen İslam'a ait bir kavram ve uygulamadır. İslam'ın beş esasından birini oluşturan zekat gerekli nitelikleri taşıyan her Müslüman üzerine farzdır. Mekke döneminde inen ayetlerde zekat kavramı geçmekle birlikte zekatın nisabı, oranı ve sarf yerleri kesin sınırlarıyla ancak Medine döneminde belirlenmiştir. Hz. Peygamber de açık bir şekilde zekatın İslam'ın temel ibadetlerinden biri olduğunu bildirmiştir (Buhari, "Zekat", 1). Özel olarak zekatın farz oluşu, anlam ve önemi, şartları, hangi mallardan ne kadar verileceği, nasıl toplanıp nerelere sarf edileceği gibi konular hadis-i şeriflerde de geniş şekilde ele alınır. 

        İslam dinine göre zekatla yükümlü olan kişilerde şu şartlar aranır: Müslüman olmak, hür olmak, ergen olmak, akli dengesi yerinde olmak, zengin olmak. Hanefilere göre çocuklar ve akıl hastaları zekatla yükümlü değilken diğer mezheplere göre yükümlüdür. Zekatın farz olma sebebi zenginliktir. Kural olarak bir kişinin zekat yükümlüsü olması için sahip olduğu mal ve servetin nisap miktarına ulaşmış olması, bir yıllık borcundan ve temel ihtiyaçlardan fazla olması, tam mülk olması, artıcı özelliğe sahip olması ve üzerinden bir kameri yıl geçmiş olması gerekir. 

        Nisap, zekatla yükümlü sayılmak için belirlenen asgari zenginlik sınırıdır. Temel mal gruplarının nisap miktarları hadislerde gösterilmiştir. Nisap ölçüsü altında 20 miskal (80.18 gr), gümüşte 200 dirhemdir (595 gr). Toprak ürünleri ve madenlerin nisabıyla ilgili fakihlerin farklı görüşleri vardır. Diğer mallarda nisap, altın ve gümüş nisabına göre takdir edilir. Zekatın dinen geçerli bir şekilde ödenmesi için zekata niyet edilmesi ve zekat verilecek malın doğrudan hak sahibinin mülkiyetine geçirilmesi (temlik) şarttır. 

        Klasik eserlerde zekat düşen mallar, hayvanlar, altın ve gümüş, ticaret eşyası, maden ve defineler, toprak ürünleri şeklinde beş ana grupta ele alınır. Günümüzde bunlara yeni mal türleri de eklenmiştir. 

        Zekata tabi olan hayvanlar senenin çoğunu meralarda otlayarak geçirmeleri kaydıyla deve, koyun ve sığır cinsleridir. Hangi hayvan türünden ne kadar zekat verileceği hadislerde detaylı biçimde anlatılmıştır 

        Nisap miktarına ulaşan ve üzerinden bir yıl geçen altın ve gümüşten de kırkta bir oranında zekat vermek gerekir. Günümüzde kullanılan madeni, kağıt ve dijital paraların nisabı da altına göre belirlenir. Başkasında olan alacaklar da belli şartlarda zekata tabidir. Ticaret niyetiyle elde bulundurulan ve fiilen satışa arz edilen her çeşit maldan da kırkta bir oranında zekat verilir. Toprak ürünlerinin zekat oranı toprağın sulama şekline ve diğer harcamalara göre onda bir veya yirmide bir oranında olur. Ayrıca bunlarda yıllanma şart olmayıp yıl içinde alınan her ürün hasadı için ayrı zekat gerekir. 

        Günümüzde, endüstriyel hayvan ve tarım ürünleri, sanayi tesisleri, hizmet malları, nakil vasıtaları, hisse senedi ve tahviller, fikri ve sınai haklar gibi zekata tabi farklı mal türleri ve gelir kalemleri ortaya çıkmıştır. Bunların zekat matrahı, nisabı ve oranları ile ilgili çağdaş fıkıh bilginlerinin farklı görüş ve değerlendirmeleri bulunmakla birlikte genel eğilim bunlardan ilke olarak ticaret mallarının tabi olduğu esaslar çerçevesinde zekat alınması yönündedir.

        Kur'an-ı Kerim'e göre zekat şu sekiz gruba verilir (Tevbe 9/60): Fakirler, miskinler (fakirden daha muhtaç kimseler), zekat işinde çalışanlar, kalpleri İslam'a ısındırılmak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar ve yolcular. 

        Zekat, sadece hak sahiplerine verilir. Kural olarak zenginlere, anneye, babaya, eş ve çocuklara, Müslüman olmayanlara, Hz. Peygamber'in yakınlarına zekat verilmez. Kişinin, temel ihtiyaçlarından fazla nisap miktarı malı olmakla birlikte bunlar artıcı özellikte değilse, bu kişiye zekat verilmez. Ama onun zekat vermesi de gerekmez; bu kişi sadece fitre vermek ve kurban kesmekle yükümlüdür. 

        Zekat mali bir ibadet olup bunun yerine getirilmesinden doğrudan mükellef sorumludur. Ancak İslam toplumlarında zekatın toplanıp hak sahiplerine dağıtılması genellikle devlet memurları tarafından yürütülmüştür. Bununla birlikte klasik dönemde zekata tabi mallar, "açık mallar (hayvanlar, toprak ürünleri, madenler)" ve "gizli mallar (altın, gümüş, paralar, ticaret malları)" şeklinde bir ayırıma tabi tutulmuş açık malların zekatının devlet, gizli malların zekatının ise mükellef tarafından ödenmesi şeklinde bir uygulama yerleşmiştir. 

        Farz oluş şartları gerçekleştiğinde zekatın verilmesi gerekir. Zekat borcu haklı ve geçerli bir sebep bulunmaksızın geciktirilmemelidir. 

        Mali ibadetlerin en başında yer alan zekat, İslam binasının üzerine kurulduğu beş büyük sütundan ve onu karakterize eden en önemli kurumlardan biridir. Kur'an'a göre zekat vermek, takva sahibi erdemli kimselerle kurtuluşa eren müminlerin özelliklerindendir (Lokman 31/4-5). Zekat, müminleri arındırıp temize çıkarır (Tevbe, 9/103). Allah'ın mescitlerini de ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren kimseler imar edebilir (Tevbe, 9/18). 

        Zekatın ibadet yönünün yanında fakirin hakkı olarak birey ve toplum için ahlaki, sosyal ve ekonomik daha birçok yararı vardır. Zekat Allah'ın verdiği nimetlere bir şükür olup, insanı cimrilik, hırs, bencillik gibi ahlaki hastalıklardan arındırıp yüceltir; malını manevi kirlerden temizler, kazancının bereketlendirip artırır; servetin atıl kalmasını önler; sermayeyi yatırıma zorlar, maddi gücü olmayanlar için sosyal güvence sağlar; sosyal yardımlaşma ve dayanışma ruhunu, kardeşlik duygusunu güçlendirir; toplumda sınıflar arası kutuplaşmayı önler.

        Zekat teriminin taşıdığı artma ve üreme (nema) anlamı dikkat çekicidir. Yoksul zümrelerin eline geçen para her şeyden önce insan onurunu korur, iş gücü kalitesini artırır, bunun yanında artan satın alma gücü sayesinde yükselen umumi talep hacmi ekonomik hayata dinamizm getirir. 

        Devlete verilen vergi, aynı maldan verilmesi gereken zekat borcunu düşürmez. Zira zekat dini bir mükellefiyet ve ibadet, vergi ise tamamen dünyevi çerçevede kalan kamusal borç ilişkisidir. Verginin zekata benzeyen bazı yönleri bulunsa da, vergiden doğan hukuki ilişki bir borç ilişkisidir. Vergi alacaklısı vergi koyma yetkisine sahip kamu kuruluşlarıdır. Vergi borçlusu ise vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişilerdir. Mükellef ödenmesi zorunlu vergi borcunu çıkardıktan sonra zekata matrah olan servetini hesap edip mali bir ibadet olan zekatını Allah'ın emrine uyarak, O'nun rızasına kavuşmayı dileyerek gönül hoşnutluğu ve halis bir niyetle yerine getirmelidir. 

        Zekat verilirken usul ve adabına uyarak hareket etmek gerekir. Zekat ibadeti sadece Allah'ın rızasına kavuşmak için, "başa kakmadan" ve "rahatsız etmeden" yerine getirilmelidir. Eğer zekat ayni, yani mal olarak veriyorsa, bu malın iyi cinsten olmasına özen gösterilmeli, kişi kendisine verilmesini istemediği malları başkalarına zekat olarak vermemelidir. Zekatın, ihtiyaç sahibi akrabaya ödenmesi daha faziletlidir. Zekat, öncelikle malın bulunduğu yerde yaşayan fakirlere verilmelidir. Ancak o bölgenin dışında fakir akraba veya daha muhtaç kimseler varsa onlara göndermek tercih edilebilir. 

        YAZAR

        Hacı Mehmet Günay

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa