Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Siber Kültür Nedir?

        Merkezinde algoritma ve kodlamanın olduğu, zaman ve mekan algılarından bağımsız, internet tabanlı bütün yeni medya araçlarının oluşturduğu bir kavramdır. Bu yönüyle siber kültür salt iletişim teknolojilerinde yaşanan birtakım değişimleri değil, bunun çok daha ötesinde bireysel ve toplumsal hayatın bütün detaylarında yaşanan dönüşüme işaret etmektedir. Siber kültür gündelik hayatta iletişim pratiklerini de içine alan, eğitimden alışverişe, bankacılık işlemlerinden küresel para hareketliliklerine, sağlıktan spora, oyun ve eğlencenin farklı formlarından tüketimin hemen her boyutuna birçok alandaki pratikleri yapısal biçimde değiştiren bir doğaya sahiptir. 

        Tarih boyunca kültürü, belli bir coğrafyada, bir zaman ve mekan içerisindeki insan ve insan ilişkileri oluşturmuştur. Günümüzde ise coğrafya, zaman ve mekan algılarını ortadan kaldıran, insan etkileşiminin ve ilişkilerinin büyük ölçüde taşındığı bir ortam olarak dijital teknolojilerde oluşan kültür, siber kültürü karakterize etmektedir. İnsan etkileşiminin ve ilişkilerinin temel göstergesi olan, uzunca bir süre yazı ve resimden oluşan iletişim süreci, daha sonra ses ve görüntünün eklenmesiyle zamanı ve uzamı yapısal dönüşüme uğratmıştır. Bilgisayar ve internetin gelişmesiyle söz konusu iletişim süreci bir kez daha yapısal bir dönüşüme uğramış; yazının, resmin, sesin ve görüntünün aynı anda karşılıklı akışının gerçekleştiği interaktif bir süreç başlamıştır. Günümüzde siber kültüre ilişkin 'trans-humanizm' tartışmaları ile mevcut sürecin bir adım daha ilerisine geçilerek insan ve insan ilişkilerinin dijital teknolojilere transfer edilmesi söz konusudur.

        Dijital teknolojiler aracılığıyla gelişen siber kültür; literatürde yer alan 'sanal' veya 'ütopya' gibi tanımlamaların ötesinde, esasen küreselleşmenin bütün boyutları ile somutlanan bir gerçekliğe sahiptir. Bu anlamda siber kültürü salt iletişim araçlarındaki ve süreçlerindeki gelişmelerle değil, küreselleşme sürecini de var eden siyasi, ekonomik, ideolojik, kültürel vb. bütün unsurların bir bütünü olarak görmek mümkündür. Zira küreselleşme; zaman, mekan ve sınırlılıkları kaldırarak tek tek bireylerin tasarı ve eylem kapasitelerinin ötesine uzanan bir ilişkiyi gerektirmektedir. Bu yönüyle küreselleşmenin ihtiyaç duyduğu zaman ve mekandan bağımsız olma, küresel ölçekte bir 'ağ' ortamının varlığı, insan ilişkilerinin ve iletişiminin temel unsurları olan yazılı, sözlü, görsel, işitsel iletişim biçimlerinin bir 'meta-dil' oluşturması gibi hususlar, siber kültürün de temel yapı taşlarını oluşturmaktadır. Başka bir ifade ile birey ve toplum ölçeğinde bugüne kadar oluşan otantik kültür dönüşerek, küresel sayısal bir dil ve ekosistemle siber kültür oluşmaktadır. 

        Birey ve toplum hayatına ilişkin bütün dijital pratiklerin siber kültürü ortaya çıkardığı, oluşan siber kültürün de dijital teknolojileri beslediği diyalektik bir süreç söz konusudur. Bu yönüyle siber kültürün ortaya çıktığı dijital teknolojiler, bugüne kadar alışılmış teknolojilerden farklı olarak salt tüketilecek araçlar değildir. Dijital teknolojiler aynı zamanda geliştirilebilecek, çoğaltılabilecek ve hatta kendini yeniden üretebilecek (yapay zeka teknolojisi) bir karaktere ve kimliğe sahiptir. Bu açıdan siber kültürün oluşturduğu dijital teknolojiler birey ve toplum hayatına dışarıdan iliştirilen unsurlar değil, bizzat hayatın kendisi olarak işlev görmektedirler. Bu açıdan siber kültürün temel karakterinin geleneksel kültür kavramından farkı, insan-teknoloji ilişkisinin hibrit bir biçimine işaret etmesidir. Bununla birlikte siber kültür ile geleneksel kültür kavramının ortak özelliği her iki kültürün de değişim dinamiklerine sahip olmasıdır. 

        Dijital teknolojiler marifetiyle ve insan-teknoloji ilişkisinin hibrit karakterinden ortaya çıkan siber kültürün, zamanın ruhunu yansıtan bir değişim karakterine sahip olduğu ifade edilmelidir. Örneğin bilgisayar ve internet teknolojisinin yaygın biçimde kullanıldığı son çeyrek yüzyılda birey ve toplum hayatına ilişkin hemen her şey dijital teknolojilerde pratiğe dökülmüştür. Siber kültürün hayatımızda daha fazla yer edinmesiyle birlikte, teknoloji-insan ilişkilerinde dijital teknolojiler bir adım daha öne çıkmaya başlamıştır. Zira son dönemde siber kültürün; insana ilişkin özelliklerin dijital teknolojilere, teknolojiye ait özelliklerin ise insana transfer edilmesine evrilen bir karaktere sahip olduğu belirtilebilir. Hatta yapay zeka teknolojisi ile teknolojinin insan ve insan ilişkilerinin önüne geçtiği ifade edilebilir.

        YAZAR

        Mehmet Emin Babacan

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa