Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Nöropsikoloji Nedir?

        Beyin-davranış arasındaki ilişkilerin yanı sıra, bilişsel, davranışsal ve duygusal süreçlerin (psikolojik süreçlerin), sinir sistemi ve özellikle de beyindeki karşılığını inceleyen disiplinler arası psikoloji alt dalıdır. Bu anlamda deneysel ve bilişsel psikoloji başta olmak üzere psikolojinin hemen tüm alt dallarının yanında, nöroloji, psikiyatri, fizyoloji, nöroanatomi, nörokimya, nörogörüntüleme, farmakoloji, beyin cerrahisi gibi birçok disiplinle yakın ilişki içindedir. Nöropsikoloji, inceleme alanı farkları nedeniyle kendi içinde üç alt kola ayrılmaktadır. Bunlar, beyinde meydana gelen hasarların ya da hastalıklarının psikolojik süreçler üzerindeki etkisini inceleyen klinik nöropsikoloji, sağlıklı bireylerdeki psikolojik süreçlerin sinir sistemi ve beyindeki karşılığını inceleyen deneysel nöropsikoloji ve psikolojik süreçlerdeki bozulmayı bilgi işleme süreçlerindeki bozulmalar açısından ele alarak inceleyen bilişsel nöropsikoloji. Ancak bazı kaynaklarda deneysel ve bilişsel alanların bir arada ele alındığı da görülmektedir. 

        Nöropsikoloji, kavram olarak oldukça eski bir tarihe sahip olmakla birlikte, bağımsız bir psikoloji alt dalı ve bilimsel araştırma alanı olması 1960'lı yıllara dayanmaktadır. Bunda 'Neuropsychologia' dergisinin bu tarihte yayın hayatına başlamasının payı büyüktür. Nöropsikoloji kavramının ilk ve nasıl kullanıldığı tartışması devam etmekle birlikte, çoğunluk William Osler (ö. 1919) ismi ve 1913 tarihinde birleşmektedir. Bunun yanı sıra, Karl S. Lashley'in (ö. 1958) öncü çalışmaları, sonrasında öğrencisi Donald Hebb'in (ö. 1985) 1949 tarihli 'The Organization of Behavior: A Neuropsychological Theory' adlı kitabında nöropsikoloji kavramına bir alt bölüm olarak yer vermesi, bu alanın önemli tarihsel dönemeçleri olarak kabul edilmektedir. Sonraki yıllarda biliş ve bilişsel süreçlere artan ilgi, nöropsikolojinin de gelişimini hızlandırmıştır. Bu gelişmeler, nöropsikolojik testlerin çeşitliliğinin ve ölçme kalitesinin artmasını beraberinde getirmiş, görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi ile birlikte kendi içinde de alt dallara ayrılarak, yeni ve farklı yaklaşımları doğurmuştur. Böylece, 19. yüzyılda bazı beyin hasarları ve bilişsel süreçlerin kaybı arasındaki ilişkilerin incelenmesiyle başlayan klinik nöropsikoloji, günümüzde, sağlıklı insandaki bilgi işleme süreçleri, psikolojik süreçler ve beyin organizasyonları arasındaki ilişkilerin inceleyen disiplinler arası dinamik bir uygulama ve inceleme alanı olmuştur.

        YAZAR

        Metehan Irak

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa