Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Musibet Nedir?

        İnsana ve çevresine yönelik olayları nitelemek için kullanılan dini içerikli bir kavram olup afet, felaket, bela, sıkıntı gibi çağrışımlar taşır. Genelde kötülüğü tanımlayan bir kavram olarak kullanılsa da Kur'an-ı Kerim ölüm için de musibet ifadesine yer verir (Maide 5/106). Bununla birlikte, musibetle ilişkilendirilen şer kavramına Kur'an-ı Kerim bir mutlaklık atfetmez; çünkü Kur'an-ı Kerim hoşa gitmeyen bir olayda "hayır" da olabileceğine işaret eder (Bakara 2/216). 

        Musibetler genelde işlenen günahlara karşı bir ilahi ikaz ve pişmanlık vesilesi olarak algılanmıştır. Bu algı şeklini ortak bir tarihsel tecrübe olarak birçok din veya kültürde görmek mümkündür. İlahi kaynağa atfedilen bu olaylar dini literatürde azap, gazap, bela gibi kavramlarla ifade edilir. İslam'a göre asıl ceza ve mükafat ahirette olmakla birlikte dünyada da farklı cezalandırılmalar söz konusudur (Nur 24/2). Kur'an-ı Kerim musibetlerin genelde tabiattan insana yönelik olarak gerçekleştiğini ifade etmekle birlikte, insandan insana gerçekleşebileceğine de işaret etmektedir (En'am 6/65).

        Kur'an-ı Kerim'de musibetlere sebep olarak zikredilen eylemler şu şekilde tasnif edilebilir: İnsanın kendi eylemlerinin karşılığı olarak (Şura 42/30); bir imtihan şekli olarak (Bakara 2/155-156); inkardan imana geçme sebebi olarak (Secde 32/21); Allah'ın nimetlerinden/emirlerinden yüz çevirmeye karşılık olarak (Maide 5/49); haksızlık/zulüm edenlere bu davranışlarının karşılığı olarak (A'raf 7/162).

        İnsanların musibet karşısındaki tavırlarıyla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim üç davranış biçimi belirlemektedir: 1. Sabretme (Bakara 2/155-156). 2. Önce Allah'a sığınma, ancak sonra vazgeçme (Yunus 10/12). 3. Ümitsizlik (İsra 17/83). Hadislerde de maruz kalınan sıkıntılarla mücadele etme ve onların varlık sebebini anlama çabasının kişiye Allah katında mükafat kazandıracağı anlatılmaktadır (Müslim, "Cenaiz", 2).

        Musibet olarak algılanan çeşitli olayların, özellikle de afetlerin ilahi bir anlamının olup olmadığı tartışma konusu olabilmektedir. Bununla birlikte, İslam dini açısından bakıldığında yaşanan felaketin Allah'ın izni dahilinde gerçekleşen bir hadise olduğu ifade edilebilir. "Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet isabet etmez." (Tegabün, 64/11) ayeti bu hususa işaret eder. Bununla birlikte, yaşanan bir felaketin herhangi bir olay nedeniyle Allah tarafından cezalandırma veya musibet olduğu tespitine varmak mümkün değildir. Dolayısıyla, Allah'ın geçmişte azgınlıkları yüzünden bazı toplumları helak ettiğine inanmak ile günümüzde meydana gelen herhangi bir felaketin aynı türden olduğunu belirlemek farklı hususlardır.

        YAZAR

        Ali Köse

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa