Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Bağımsız /Dış Denetim Nedir?

        Bir işletmenin mali tablo ve finansal bilgilerinin bağımsız dış denetçilerce kontrolünü içerir. Bilgi kullanıcıları (karar alıcılar, işletme ilgilileri, üçüncü taraflar vb.), çeşitli kararlarında işletmenin/kurumun güvenilir finansal bilgilerine ihtiyaç duyar. Ancak karar alıcıların (ortaklar, bireysel/kurumsal yatırımcılar, kredi verenler, alıcılar, satıcılar, SPK, BDDK gibi kamu kurumları, devlet…); bilgileri hazırlayanlar ile bilgi kullanıcıları arasındaki çıkar çatışması, muhasebe işlemlerinin sayısının çokluğu, muhasebe uygulamalarındaki karmaşıklıklar vb. nedenlerle güvenilir finansal bilgileri elde etmesi zordur. Finansal bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda bağımsız ve tarafsız bir inceleme, görüş ve güvence hizmetine ihtiyaç vardır. Bir güvence hizmeti çeşidi olarak bağımsız / dış denetim (external audit, independent audit) güvenilir bilgi ihtiyacını karşılayan önemli bir mekanizmadır.

        Bağımsız denetim hizmeti, denetim yapma ve görüş bildirme yetkinliğini ve yetkisini elde etmiş profesyonel kişiler olan bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından verilmektedir. Bağımsız denetim; "bir işletmenin yıllık finansal tablo ve diğer finansal bilgilerinin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla bağımsız denetim standartlarında öngörülen gerekli tüm bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasıdır.''

        Bağımsız denetim çalışması; denetim standartlarına (Kamu Gözetim Kurumu (KGK)-Bağımsız Denetim Standartları) uygun olarak yürütülmesi gereken sistematik süreçlerden oluşur. Denetim çalışması etik kurallara, mesleki özen ve titizliğe, denetçi muhakemesine ve makul güvence çerçevesine uygun olarak yürütülmek zorundadır. Bağımsız denetim süreci; denetlenecek işletmenin seçimi ve kabulü (müşteri seçimi), denetimin planlanması ve programın hazırlanması, denetimin sahalarda yürütülmesi (kanıt toplama), denetimin tamamlanması ve görüşün oluşturularak denetim raporunun yazılması aşamalarından oluşmakta ve her aşamada asgari düzeyde yapılacaklar konusunda, ilkesel olarak denetim standartları yol göstermektedir. Bağımsız denetim çalışması risk odaklı olarak planlanır ve yürütülür. Bağımsız denetim çalışmasının kaliteli olması ve doğru bir denetim görüşünün verilebilmesi için denetim riskinin (yanlış görüş verme olasılığı) ve finansal tablolardaki önemli yanlışlıkların (kullanıcı kararlarını etkileyen yanlışlıklar) en aza indirilmesi gereklidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri; yeterli sayıda ve uygun kanıtların (önemli "yanlışlık" riskleri belirlenerek ve değerlendirilerek bu risklere karşılık veren denetim prosedürleri tasarlanır ve uygulanır) toplanmış olmasıdır. Denetim kapsamında, finansal bilgilerin gerçek, eksiksiz, doğru olup olmadığı, muhasebe politikalarının uygunluğu, yapılan muhasebe tahminlerinin ve ilgili açıklamaların makul olup olmadığı değerlendirilmektedir.

        Denetim süreci sonunda, makul güvence (makul güvence; yüksek bir güvence seviyesidir ancak var olan önemli bir yanlışlığın her zaman tespit edileceğini garanti etmez) seviyesinde, "olumlu", "sınırlı olumlu", "olumsuz", "görüş vermekten kaçınma" olmak üzere dört tür denetim görüşünden biri denetim raporunda bildirilir. Denetim görüş türünün seçilmesindeki iki temel husus, finansal tablolardaki aksaklıkların/sorunların yaygınlık derecesi ve sorunun kaynağıdır. Aksaklık ya da sorunlar, finansal bilgilerin finansal raporlama standartlarına uymaması ya da yeterli ve uygun kanıt toplanamamış olmasıdır. Bu sorunların kısmen veya tabloların tümüne yaygın olması görüş türünün belirlenmesinde rol oynar.

        Türkiye'de bağımsız denetim sektörünün işleyişine ilişkin uygulamalar; 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) 2 Kasım 2011 tarihinde kurulmuş olan "Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)" tarafından düzenlenmektedir. KGK'nın görevi, etkin bir kamu gözetimi yaparak bağımsız denetimde uygulama birliğini, kaliteyi ve güveni sağlamaktır. Bu amaçla KGK, bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirme görevini ve uluslararası kuruluşlar (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu-IFAC-IAASB ve İslami Finans Kuruluşları Muhasebe ve Denetim Kuruluşu-AAOIFI) tarafından yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu olarak Türkiye Denetim Standartlarını (TDS) yayımlama çalışmalarını yürütmektedir. Bu bağlamda TDS'leri yapısı; etik kurallar, kalite kontrol standartları, bağımsız denetim standartları (BDS), sınırlı bağımsız denetim standartları, güvence denetimi standartları, ilgili hizmetler standartları ve faizsiz finans denetimi standartları (FFDS) bölümlerinden oluşmaktadır. Türkiye'de bağımsız denetime tabi olma koşulları; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca mali büyüklük ölçütlerine göre veya mali büyüklüğe bakılmaksızın şirketin ya da kurumun tabi olduğu mevzuata göre belirlenmektedir.

        YAZAR

        Fatma Lerzan Kavut

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa