TBMM danışmanları tazminatta adalet istiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere 1993 yılından beri danışman istihdam ediliyor. Her milletvekilinin yanında üç danışman görev yapıyor. Ayrıca TBMM Başkanına ve siyasi parti gruplarına yasama faaliyetlerinde yardımcı olmak üzere de danışmanlar çalıştırılıyor. Danışmanların bir kısmı kamu kurum ve kuruluşlarından geçici görevle gelen kişilerden oluşuyor.

SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com

Kamu kurumlarından gelmeyen danışmanlar ise sözleşmeli olarak istihdam ediliyorlar. Ancak, bu şekilde istihdam edilen danışmanlar ne Devlet Memurları Kanunu’ndaki sözleşmeli personel haklarından ne de İş Kanunu’ndaki güvencelerden yararlanabiliyorlar.

Her ne kadar görev süreleri milletvekili seçimi yapılıncaya kadar devam ediyorsa da çalıştıkları milletvekili ya da parti grubu istemediği takdirde işlerine anında son veriliyor. Başka bir milletvekili kabul ederse onun yanında çalışıyorlar, yeni vekil bulamazlarsa işsiz kalabiliyorlar.

Milletvekilleri TBMM’de olduğu sürece yanlarından ayrılmayan, mesai kavramı olmadan çalışan danışmanlara, sözleşme ücretleri dışında hiçbir ödeme yapılmıyor. Fazla mesai ücreti ödenmiyor.

KIDEM TAZMİNATLARI YOK

Her ne kadar iş güvenceleri milletvekilinin iki dudağı arasında olsa da bazı danışmanlar tüm çalışma hayatlarını TBMM’de geçirebiliyorlar. Devlet memurları emekli olduklarında emekli ikramiyesi alıyorlar. İşçiler ise işten çıkartıldıklarında veya emekli olduklarında kıdem tazminatı ödeniyor. Ancak, TBMM’de görev yapan danışmanlar kaç yıl çalışırlarsa çalışsınlar, görevleri nasıl sona ererse ersin hiçbir ad altında tazminat alamıyorlar.

ŞENTOP YASA TEKLİFİ VERMİŞTİ

TBMM Eski Başkanı Mustafa Şentop, seçim öncesi geçen yıl aralık ayında konuyla ilgili olarak kanun teklifi verdi. Teklifte, sözleşmesi sona eren danışmanlara iş sonu tazminatı ödenmesinin koşulları ve miktarının TBMM Başkanlık Divanınca belirlenmesi için yetki verilmesi öngörüldü. Teklifin gerekçesinde, TBMM'deki danışmanlara iş sonu tazminatı verilmezken, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi istihdam edilen sözleşmeli personel ile İş Kanunu'na tabi olarak kamuda istihdam edilen işçilere hizmet veya iş sözleşmelerinin sona ermesi halinde iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı ödendiği vurgulandı. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Türkiye'nin de taraf olduğu 158 sayılı Sözleşmesi'nde ise hizmet ilişkisine son verilecek bir çalışanın ciddi hizmet kusuru olmadıkça makul bildirim süresine yahut bir tazminata hak kazanacağının düzenlendiği hatırlatıldı.

Ancak, teklifin verilmesinin ardından kısa süre sonra Meclis seçim atmosferine girdiği için teklif yasalaştırılamadı.

TORBA TEKLİF GÖRÜŞMELERİNDE ÖNERVE VERİLDİ

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda önceki akşam ­80 maddelik torba kanun teklifinin görüşmeleri sırasında CHP ve HEDEP milletvekillerince bu konuda iki ayrı önerge verildi fakat reddedildi.

CHP’nin önergesinde danışmanlara iş sonu tazminatının yanı sıra toplu sözleşme hükümlerinden kaynaklı mali ve sosyal haklardan yararlandırılmaları öngörüldü. HEDEP’in önergesinde ise mevcut danışmanların yanı sıra geçmişte görev yapmış danışmanlara da iş sonu tazminatı ödenmesi önerildi.

CHP’li Veli Ağbaba, önergeyle TBMM’de kendileriyle birlikte çalışan danışmanların yaşadığı mağduriyetin ve haksızlığın giderilmesinin sağlanacağını belirtti. Danışmanların milletvekilleri gibi hizmet verdiklerini ancak iş güvencelerinin bulunmadığını, milletvekilleri istediği zaman işten çıkartılabildiklerini vurguladı. Milletvekillerinin görev süresi dolduğunda da işsiz kaldıklarını dile getiren Ağbaba, bundan her siyasi partiden milletvekilinin yanında görev yapan danışmanların etkilendiğini ifade etti.

CHP’li Rahmi Aşkın Türeli de önceki Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un verdiği kanun teklifine dikkat çekerek, bütün siyasi partilerin aslında son derece olumlu yaklaştığı konudaki önergelerinin kabul edilmemesini anlamadığını söyledi.

HEDEP’li Sezai Temelli ise danışmanlara iş sonu tazminatı ödenmemesine gerekçe olarak maaşlarının yüksek olmasının gösterildiğini, oysa maaşlarının yüksek olmadığını, asgari ücretin üzerindeki her maaşın bazılarına yüksek göründüğünü ifade etti.

Kanun teklifinin TBMM'deki görüşmeleri sırasında konuyla ilgili önergelerin tekrar gündeme gelmesi bekleniyor.