Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Orgeneral Büyükanıt'tan önemli açıklamalar

        olarak kimseye biat etmeyecektir." dedi.

        Orgeneral Büyükanıt, "Türkiye’nin önüne bazı sıfatlar takmaya çalışanlar var" yönündeki sözleri hatırlatılarak sorulan "Ilımlı İslam gibi mi?" sorusu üzerine, "daha ziyade isim takmak isteyenler var" şeklinde yanıtladı. Orgeneral Büyükanıt şöyle devam etti:

        "Evet öyle. Onun kaynağı da Türkiye’nin içi değil. Dünyada hiçbir ülkenin İran falan hariç demokratik bir ülkenin önünde sıfat yoktur. Yani ABD’yi nasıl tanımlayacağız. Hıristiyan mı diyeceğiz yani. Böyle bir şey olmaz. Tarih çok açık. Osmanlı egemenliği sırasında Ortadoğu’da ne mezhepler arasında bir çatışma oluyor. O mücadele tarih boyunca vardır da bu hale dönüştü Birinci Dünya harbinden itibaren cetvelle hudutların çizilmesinden sonra."

        Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davasına ilişkin değerlendirmeye yönelik sorulara yanıt vermeyen Orgeneral Büyükanıt, sempozyumda yaptığı konuşmayı ne kadar sürede hazırladığı yönündeki soruları ise, "Benim adetim o. Bir çatı çizerim, sonra eklemeler yaparım, çıkarmalar yaparım. Bugün yazdığımı yarın silerim. Dün gece boyu çalıştım" diye yanıtladı.

        Türkiye'nin kimseye biat etmeyeceği yönündeki sözleri hatırlatılan Orgeneral Büyükanıt, "Bakın ben dedim ki bölgesel ihtilaflarda esas etkili olan dış mihraktır. Şimdi böyle bir paradoksla karşı karşıyayız. Bazı gerçekleri görüyoruz, telaffuz etmekten çekiniyoruz. Ben telaffuz ediyorum, yani kral çıplak diyorum. Bunun yaptırımı bu. Şimdi dış etkenler olmasa, dış mihraklar olmasa yine bazı çatışmalar olabilir mi? Evet olabilir ama böyle olmaz." dedi.

        Türkiye için Osmanlı modelini önerenlerin hatırlatılması üzerine de "Benim asla ve asla Türkiye Cumhuriyeti dışında bir model hayalimden geçmez. Ben tarihi bir gerçeği söylüyorum. Ben geçen yıl ABD’de şubat ayında yaptığım ziyarette Cheney’e de aynı şeyi söyledim. Türkiye Cumhuriyeti’ne isim takmaktan vazgeçin dedim. Olay buradan kaynaklanıyor. Bu konuda kitaplar da yazıldı" dedi.

        İşte Org. Büyükanıt'ın sempozyumdaki konuşmalarından bazı notlar:

        "Çağdaşlaşma ile ortadan kalkacak sanılan etnik dini ve kültürel ayrışma artacaktır. Onunla birlikte şu da sorulabilir. Çağdaşlaşma bölünmeleri mi getiriyor yoksa henüz gelişememiş toplumlar diğerlerini mi rahatsız ediyor?

        Bugün değil geçmişte de tehdit olgusu her zaman manipule edilmiştir. Bu tür olaylara meslek yaşamımda tanık oldum. Artık yeni bir dünya düzeni oluştu.

        Enerji kaynaklarının kısıtlılığı ve buradaki istikrar savaşı Ortadğu'yu istikrarsız bir hale getirebilir. Enerji ihtiyacı her yıl artmaktadır. Çin'de yüzde 90'a, Amerika'da da yüzde 50'ye yükselmektedir. Ortadoğu petrolün yüzde 55'ine, doğalgazın yüzde 45'ine sahip. Bu rakamlar da buradaki istikrarsızlığı sağlamaktadır.

        İçinde bulunduğumuz dönemde tanık olduğumuz şeyler sorunları da getiriyor. Tehdit kavramı siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, kitle imha silahlarının yayılması, kökten dincilik, silah kaçakçılığı uluslararası terörizmi de ortaya çıkarmaktadır. Türkiye bu tehdit ve risklerin de arasında yeralmaktadır. Bunlar Türkiye'nin önemini de artırmaktadır."

        "ÇATIŞMALARI DIŞ GÜÇLER Mİ KÖRÜKLÜYOR?"

        "Ortadoğu'daki çatışmaları dış güçler mi körüklüyor? Bölgede en fazla dikkat etmemiz gereken ülke Irak'tır. Irak'taki olaylar devam edecektir. Çatışmaların yaşandığı yerde bir daha toparlanmak çok zor olur. Irak'taki her türlü değişiklik de Türkiye'yi etkiler.

        Tarihi iyi okuyamazsak ne bugünümüzü ne de geleceğimizi tam değerlendiremeyiz. Irak'taki istikrarsızlık Türkiye'yi etkiler. Irak'ın güvenliği Türkiye'yi yine etkiler. Etnik ve mezhep esasına dayanan çoğulcu, demokratik hukuk yapısına kavuşmasını içtenlikle arzu ediyoruz. Ama bunun kısa vadede değişmesini ummuyorum. Bu mevcut yapının kalıcı olması durumda Irak her türlü istikrarsızlık olmasını sağlayacak. Bu da Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecektir. Bir ülke bu kadar kan dökülen bir ortamda istikrara nasıl kavuşur? Bu konuda endişe duyuyorum. Bu denli çatışma olan bir ortamda nasıl güvenlik ortamı olur? Irak'ın geleceğinin umut verici gözükmediği söylenebilir. Irak'ın geleceği iç ve dış politikalarını etkileyecek."

        "DIŞTAKİLERİN TESİRİ İÇTEKİLERDEN FAZLADIR"

        "Irak'ta güvenlik ve istikrarın sağlanamaması, Irak'ta çatışmaların devam etmesi bölge ülkelerini de etkilemektedir. Irak'taki gruplar bütünlüğü sağlayamıyor çıkar sağlamaya çalışıyor. Ortaya çıkan manzaraya baktığımızda Irak'ın geleceği ile ilgili pek umut olmadığı ortadadır. Ülke bölünmeye doğru gidiyor. Irak'ın bölünmesi Ortadoğu'nun bölünmesi ve yeni çatışmaların çıkması demektir.

        Türkiye komşu olduğu ülkelerle barış içinde yaşamak istemektedir. Suriye Ortadoğu'da güvenliğin sağlanması için kilit olacak ülkelerden birisidir. Suriye-İsrail'in diyalog sürecine girmesi de önemli oldu. Ortadoğu'da istikrarsızlığa sebep olan sorunlardan biri de İsrail-Filistin sorunu. Filistin yönetimindeki iki başlı görüntüyle bölge güvenliğinin olumsuz etkilenmesinden endişe duymaktayım.

        Ortadoğu'da bizim için öncelik bakımından 2. sırada İran var. Biz nükleer silahlardan arınmış barış ve huzur içinde bir Ortadoğu istiyoruz. İran nükleer programıyla ilgili sağduyulu politikalar izlemeli.

        Ortadoğu sorunun güvenlik açısından düğüm noktası, Irak, İsrail-Filistin sorunu. Bunlar çözülmeden Ortadoğu'da barış sağlanamaz. Ortadoğu'daki sorunun birden fazla aktörü bulunmaktadır. İç aktörler kadar dış aktörlerin de tesiri söz konusudur. Dış aktörlerin tesiri içteklerden daha fazladır. Sorunda dış aktörlere de değinmek gerekmektedir. İdolojik ve etkin temellere yaklaşınca sorunlar derinleşir ve çözüm bulamaz.

        1975-1990 yılları arasında yaşanan iç savaşta Lübnan istikrar ortamına girmiş ama Başbakan Hariri'nin öldürülmesiyle bu istikrar bozulmuştur."

        "PKK SİLAHLARI NEREDEN BULUYOR?"

        "İsrail kontrol ettiği takdirde nükleer silahları alıyor ülkesine aynı şey PKK için de geçerli. PKK bu silahları ve patlayıcıları nereden buluyor? PKK konusunda uluslararası kamuoyu ne kadar hassas? Terör örgütü taşımacılığını daha önce katırlarla sağlarken bugün kamyon filolarıyla taşıma yapıyor. Teröre yardım etmiyoruz diyorsunuz peki o zaman bunlar nasıl oluyor? Hepimiz üzerimize düşen görevleri yerine getirebiliyor muyuz? Dışarıdan destek almadığı takdirde terör örgütleri kalıcılıklarını sağlayamaz.

        Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının kullanımı ile bunların paylaşımındaki dengesizlik, anlaşmazlıklar sorunları oluşturan bir başka unsur. Küreselleşmenin çıkardığı bir sonuç kaynakların paylaşılması sorunudur. Türkiye bir tür enerji koridoru oluşturmaktadır. Bu kaynakların güvenilir olması da ülkelerarası sıkı bağa bağlıdır."

        "BAZI ÜLKELER TERÖRE DESTEK SAĞLIYOR"

        "Tarihi bağlar bu bölgedeki istikrarsızlığın Ortadoğu'ya yayılmasını sağlıyor. Hamas, Hizbullah gibi örgütler de kendilerine Ortadoğu'da yaşama alanı bulmuşlardır. Uluslararası terör 11 Eylül sonrasında ulusların gündeminde ilk sıraya yer almıştır. Dolaylı ve doğrudan bazı ülkeler PKK'ya destek destek sağlıyor. Kuzey Irak'taki terör örgütlerine gerçekleştirdiğimiz hava ve kara harekatı bu konunun ne kadar üzerinde olduğumuzu gösteriyoruz. Masum insanları katleden teröristlere karşı dururken, uluslararası alanda ortak bir mekanizmanın da kurulması gerekmektedir. Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştirmiş güçlü bir kutup yıldızı gibi parlamaktadır. Türkiye'nin bölgedeki gelişmelerden etkilenmesiyle barışa, refaha ulaştırılmasında bir fayda göstermektedir. Türkiye Ortadoğu gerçeğini sezgisel bakacak ve diğer ülkelerle bunları paylaşacak bir konuma sahiptir. Dünya en ufak sarsıntılara hassas kristal bir küre gibi durmaktadır. Bu kürenin geleceği bizim ellerimizde. Bilimsel düşünce zemininde, demokrasiyle bunu başarabiliriz. Ortak çıkarlarla bu gibi sorunları çözebiliriz. Ortadoğu'da evrensel değerlerin yerleşmesinin yolu politik bakımdan olgun, dine dayanmayan devlet yapılarına sahip olmaktan geçmektedir."

        "ATATÜRK TÜRKİYE'SİNİ HİÇBİR GÜÇ DEĞİŞTİREMEYECEK"

        "Türkiye güçlü dinamiklerden biridir. Türkiye laik yapısıyla İslam dünyasının tek yerdir. Türkiye’nin önüne bazı sıfatlar takmaya çalışanlar var. Bu tür dayatmaları Türkiye’ye kimse dayatamayacaktır. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i hiçbir güç bozamayacaktır. Laik düzeni kimse etkileyemeyecektir. Atatürk Türkiye'sini hiç bir güç değiştiremeyecek. Türkiye demokratik, laik ve çağdaş bir ülke

        olarak kimseye biat etmeyecektir.

        Tüm insanların yaşamları kutsaldır. Terör yüzünden ölen herkes cinayet kurbanıdır. Terör siyasi bir amaçtan çok bir cinayettir. Ülkeler bu cinayetleri görmezden geliyorsa bunun ortağıdır. "

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa