Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Dünya Kupası 2014 Brezilya, Brezilya Dünya Kupası, Dünya Kupası, Dünya Kupası haberleri - Futbol Haberleri
        • 1

          HTPAZAR/Mustafa ALKAN
          KABUSTAN BETER TURNUVA
          Birçok futbolsever için şu ana kadar organize edilen en iyi Dünya Kupası, arkasında dev bir enkaz bırakıyor: Brezilya. Devlet Başkanı Dilma Rousseff, uğruna 13 milyar dolar akıttığı kupadan eli boş çıkacak. Brezilya’nın artık bir ‘BRIC’ ülkesi olmadığı konuşuluyor. Üstelik, Almanya’ya 7-1 kaybettikleri yarı finalden sonra hanelerinde “sonsuza kadar sürecek bir utanç” var artık. Utanç sahada kalmadı; dünyanın en yaygın uluslararası kurumu FIFA’nın karaborsa biletlere kaynak olduğu iddia ediliyor. Bu akşam 22.00’de başlayacak Arjantin- Almanya finalinin ardından bir ülke kupayla; 200 milyon Brezilyalı ise boynu bükük ayrılacak sahadan...

        • 2

          Kâbuslarım bile bu kadar kötü değil! Brezilya Milli Takımı’nın salı gecesi Almanya’dan yediği 7-1’lik tarihi farkı ülkenin bir numarası Dilma Rousseff bu sözlerle özetledi. Rousseff sadece maç sonucundan bahsetmiyordu. Bu maçla birlikte FIFA 2014 Dünya Kupası’nın siyasi kariyerinde açtığı yarayı kapatmanın artık imkânsız olduğunu biliyordu. Çünkü Brezilyalı siyasi yorumcu Isa Soares’in dediği gibi “Brezilya Almanya’yı geçip finale erişseydi halk belki kupaya harcanan paraları unutacaktı”. Brezilya gazetelerinin yazdığı gibi bu yenilgi “Sonsuza kadar sürecek bir utanç” olarak onun hanesine yazılmıştı.

        • 3

          BRIC BREZİLYA’SIZ KALDI
          Sosyalist gerilla günlerindeki kod adıyla ‘Stella’nın son birkaç yılı zaten kolay geçmemişti. Geçen yıl Sao Paulo’da belediyenin otobüs ücretlerine yaptığı zam ile patlak veren ve 10 kişinin yaşamına mal olan toplumsal olaylardan beri Brezilya, hakkında methiyeler düzülen o BRIC’in (Yüksek hızla büyüyen gelişmekte olan ülkelerin en büyükleri olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin için kullanılan kısaltma) baş harfi değil artık. Ülkenin büyüme hızı, Rousseff iktidara geldiğinden beri yüzde 2’inin üzerine çıkmakta bile güçlük çekiyor. Çin’in Brezilya’dan ithalatı azaltmasıyla ülkenin çarkları iyice yavaşladı. İhracatta rakamlar can sıkarken, ithalat hiç hız kesmedi.

        • 4

          ÇILGINCA PARA HARCADI
          Gelişmekte olan piyasalar uzmanı Mark Mobius’un nisanda yazdığı gibi ülke tam bir “harcama çılgınlığına” tutuldu. Bugüne kadar en az 13 milyar dolar harcanan FIFA Dünya Kupası ve ondan daha pahalıya mal olacağı kuşkusuz Rio 2016 Olimpiyat Oyunları organizasyonları maliyedeki deliğin baş sorumluları. Ülkenin petrol şirketi Petrobas da açık deniz platformları, petro-kimya ve enerji tesisleri inşa ederek deliğin büyümesine katkıda bulunuyor. Ve elbette ülkede en az 40 milyon kişiye doğrudan gelir aktaran “Bolso Familia” (Aile Yardımı) sistemini de unutmamak gerek. Geliri olmayan ailelere aylık yaklaşık 65 dolar ödenmesi üzerine kurulu sisteme yeni katılacaklar için bu yılki bütçeden 1.5 milyar dolar ayrıldı.

        • 5

          BÜTÜN RAKAMLAR TEPETAKLAK
          Dünyanın en büyük ekonomileri mali krizin batağında inim inim inlerken bu devirde bol keseden harcama yapana iyi gözle bakmıyorlar. Nitekim Brezilya’nın maliyesi öyle bozuldu ki Standard and Poors, dünyanın 7. büyük ekonomisi olduğuna bakmadan ülkenin kredi notunu martta ‘BBB’den ‘BBB-’ye düşürdü. Para birimi real yüzde 6.7 değer yitirirken, yıllık enflasyon yüzde 7’ye tırmandı. IMF de geçen yıl yüzde 2.3 büyüyen Brezilya ekonomisinin bu yıl bu rakamı bile tutturamayacağını, en fazla 1.8 büyüyeceğini tahmin ederek kara bulutları Güney Amerika’nın en büyük ülkesinin üzerine çekti. Oysa iktidara geldiğinde yıllık yüzde 7 büyüme oranını tutturan Rousseff, 2010 seçim kampanyasında milyonlarca işsize iş bulunabileceğini, eksik altyapının tamamlanabileceğini, üstelik bunları sosyal politikalardan vazgeçmeden yapabileceğini söylüyordu.

        • 6

          TOP DEĞİL KİTAP İSTİYORLAR
          Kötü ekonomik performansın faturası Rousseff’e siyasi olarak dönmeye başladı. Datafolha araştırma şirketine göre seçimde devlet başkanına oy vereceğini söyleyenlerin oranı martta yüzde 44’ten yüzde 38’e geriledi. Rousseff’e halk desteğinin azalmasında Dünya Kupası harcamalarının etkisi çok büyük. Bu futbol festivalinin gelişmekte olan ülkelere prestijden başka getirisi yok. Ki işçi ölümleri ve çevre katliamları ile tepki toplayan bu Dünya Kupası’nın prestijinin kaldığı da kuşkulu... Moody’s’in hesaplarına göre Dünya Kupası altyapısı ve organizasyonuna 13 milyon dolar harcayan Brezilya, karşılığında 11 milyar dolar civarında kazanacak. Devlet harcamalarının yıllık büyümeye katkısı da zaten binde 7 civarında olacak. Geçen yılki gösterilerde pankartlarda FIFA Dünya Kupası’na karşı sloganların çokluğu da bu yüzdendi. “Kupa değil aş, iş ve hastane istiyoruz” diyordu bir tanesi.

        • 7

          DİLMA SİZİNLE GURUR DUYUYOR
          Tepkilere rağmen Rousseff’in politikalarında radikal değişiklikler beklenmiyor. Çünkü toplumsal olayları otoriter yöntemlere başvurmadan, “Sizinle gurur diyorum” dediği göstericilerle diyalog yoluyla dindiren Rousseff’in uluslararası toplum ve finans camiasında kredisi hâlâ yüksek. Zira Rousseff, bir yandan selefi Lula Da Silva’nın başlattığı sosyal politikaları genişleterek devam ettirirken, öte yandan geçmişte katı bir sosyalist olmasına rağmen serbest piyasa dostu tercihleriyle sermayeyi yanında tutuyor.

        • 8

          ANNEYE EL KALKMAZ
          Aslında Rousseff’in yeniden seçilmek için yüksek gelir gruplarının desteğine ihtiyacı yok. Kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki; Rousseff’in oy tabanının yarısını, aylık geliri bin doların atındakiler oluşturuyor. Aylık geliri 10 bin doların üzerindekilerin ise sadece yüzde 7.5’i Rousseff’in yanında. Rousseff’in en yakın rakibi Aécio Nevesoy’un pramidi ise neredeyse tamamen ters. Bu yüzden Rousseff, rakibine anketlerde 20 puan fark atıyor. Dolayısıyla, sosyal politikaları ile ülkede günlük 2 doların altında gelirle yaşayanların yüzde 28’inin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan Rousseff, politikalarının semeresini sandıkta alacak gibi görünüyor. Düşünce kuruluşu Wilson Center Brezilya’dan Paulo Sotero, sandıkta sadece düşük gelirlilerin değil orta gelirlilerin de Rousseff’i tercih edeceğini düşünüyor. Sotero, “Makro ekonomi ne kadar kötü olsa da seçmenler işsizliğin rekor seviyeye gerilediğini ve düşük faizli kredi bolluğunun yarattığı tüketim kolaylığını dikkate alacaktır” diyor.

        • 9

          HTPAZAR/Aslı PELİT
          KARABORSA BİLET SATIŞINDA FIFA BAŞROLDE...
          Henüz turnuvada grup maçları oynanıyordu. Eurosport’un Dünya Kupası muhabiri Reda Maher ile bir akşam Rio de Janeiro’da tesadüf eseri karşılaştığımız ve gerçek ismini vermekten kaçınan bir İngiliz bize, karaborsa bilet şebekesinin özellikle İngiltere ve Avrupa’dan yönetildiğini ve kendisi gibi onlarca kişinin Brezilya’da bilet satışı için bulunduğunu anlattığında kulaklarımıza inanamamıştık.

        • 10

          Çeyrek finallerin oynandığı hafta Sao Paulo’da turist pasaportuyla yakalanan Fransız asıllı Cezayirli karaborsacı Mohammed Fofana’nın biletleri FIFA içinde yüksek düzey bir yetkiliden tedarik ettiğinin ortaya çıkmasıyla tüm taşlar yerine oturmaya başladı. Tutuklanan Fofana’nın telefon konuşmaları ve FIFA genel merkezi haline getirilen Copacabana Palace Oteli’nin güvenlik kamerası görüntüleri incelendi. Kayıtlarda FIFA’nın resmi seyahat acentesi “Match”in sahibi İngiliz Ray Whelan’ın bu işte parmağı olduğu ortaya çıktı; Whelan pazartesi günü Rio de Janeiro’da tutuklandı. O akşam kendisine “James” diye hitap edebileceğimizi söyleyen satıcı, “Benim gibi bilet işi yapan yüzlerce şirket var” diye anlatıyordu. “Sadece Dünya Kupası’nın değil tüm önemli spor karşılaşmalarının biletlerini temin ediyorlar. Wimbledon, olimpiyatlar...”

        • 11

          Reda, James’le koyu bir sohbete girdi. Şöyle özetliyor Reda: “Bu İngiliz burada 12-15 kişilik bir ekip ile çalışıyormuş, ekibinin çoğu İngiliz ve İrlandalı. Biletleri, grup bilet alan büyük şirketlerden temin ediyorlar, seyahat acenteleri bu turnuvalar için VIP paketleri satmaya çalışıyor ama sonunda çoğu paket ellerinde kalıyor. Paketlerin içindeki biletler de karaborsaya düşüyor. Kontağımın (James) işte bu şirketlerle ilişkisi var ve bir de tabii FIFA ailesinin içinde kontakları var. Biletlerin bir kısmı da bu sözde ‘FIFA ailesi’ mensuplarından temin ediliyor.”

        • 12

          ‘BÜYÜK PARALAR DÖNÜYOR BU İŞTE’
          James’in anlattıkları bir bir çıktı. Fofana’nın telefon kayıtlarıyla patlayan ‘FIFA-karaborsa skandalı’nın ertesi günü Almanya-Fransa çeyrek final maçı vardı. Maracana’nın 200 metre uzağında bir grup Arjantinli ile karşılaştım, neden bilet alamadıklarını sordum. “Sadece internet üzerinden ve kredi kartıyla bilet sattılar; ‘Biletler bitti’ dediler. Sonra baktık, her yerde karaborsa bilet satılıyor, nasıl bir iş bu anlamadım! Orijinal fiyatı 100-150 dolardı o biletlerin, şimdi burada kapıda 700-800 dolara bilet satmaya çalışıyorlar. Satanın veya alanın değil, suç FIFA’nın.”

        • 13

          FIFA’ya veryansın eden başka bir taraftar ise skandalın basına yansıyan kısmını özetliyordu adeta: “Arjantin Futbol Federasyonu Başkanı ve FIFA Başkan Yardımcısı Julio Grondona’nın adına kesilmiş VIP biletler Arjantinli holigan gruplarının ellerinde bulundu. O adamların ellerine bu biletler neden ve nasıl geçti? FIFA’da bitiyor işler. Büyük paralar dönüyor...”

        • 14

          Futbolseverler karaborsacıların elindeki biletlere ulaşmaya çalışadursunlar, Brezilya’da yakalanan çetenin elindeki binlerce biletin akıbetinin ne olacağı henüz konuşulmuyor. Karaborsa operasyonunda Rio de Janeiro polisinin eline geçen biletlerin final maçı öncesinde tekrar piyasaya düşeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

        • 15

          KARABORSANIN KAYNAĞI: FIFA
          Peki FIFA ne diyor? Hiç! Turnuvanın bitmesine 1 hafta kala patlak veren skandallar ve giderek yükselen bilet fiyatlarına rağmen, henüz FIFA’dan resmi bir açıklama yapılmadı; yapılması da beklenmiyor. FIFA bu gibi skandalların üzerini kapatmayı tercih ediyor! Reda Maher bu konuyu yıllardır çalışıyor. FIFA’nın bilet satış sisteminin ne kadar çarpık olduğunu anlatıyor: “Dünya Kupası’na katılan her ülkenin federasyonuna oynayacakları maçlar için belli miktarda bilet veriliyor. Bu miktar yaklaşık 2 bin ile 4 bin arasında; stadın büyüklüğüne göre değişiyor. FIFA’nın federasyonlara ayırdığı bilet sayısı kesinlikle yeterli değil. Mesela Ekvador’un bu kupaya daha kalabalık geleceği kesin. İran ise muhtemelen çok küçük bir seyirci grubu ile maçları takip etti. Ama iki ülkeye eşit sayıda bilet verildi. Bu durumda ne oluyor; satılmayan federasyon biletleri tekrar sisteme geri dönüyor ve internet üzerinden başkalarına satılıyor.” Çarşamba günü sabahın erken saatlerinde Sao Paulo’daki otellerin lobileri akşam 17.00’deki Hollanda yarı final maçına bilet bulmak için çabalayan Arjantinlilerle doluydu yine. 64 maç için başta seri kura ile dağıtılan biletlerden sadece 4500 tanesi Arjantinlilere verilmişti... Arjantinliler sinir küpüydü! Nasıl olmasınlar?

        • 16

          KARABORSAYI BİTİRMEK İSTEMİYORLAR
          Günümüzde teknolojinin yardımı ile FIFA yetkilileri eğer isterlerse karaborsayı tamamen ortadan kaldırabilirler fakat görünen o ki kaldırmak istemiyorlar. FIFA sayfasından alınan biletlerin üzerine alan kişinin ismi ve soyadı, hatta kimlik numarası basılıyor. Bu kadar basit bir kontrol sistemi varken ve görevlileri seyircileri ararken kimlik sormak üzere şartlandırsalardı, karaborsa ile mücadele etmek aslında hiç de zor olmazdı.

        • 17

          HTPAZAR/Nazenin TOKUŞOĞLU
          AKILDA KALANLAR
          Cüneyt Çakır
          Yarı final yöneten ilk Türk Dünya Kupası’nda göğsümüzü kabartan isim. Yan hakemler Bahattin Duran ve Tarık Ongun’u da atlamayalım tabii... Bugüne kadar UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Şampiyonası dahil 5 önemli yarı final yönetti. 1974’te Batı Almanya’da gerçekleşen Dünya Kupası’nda düdük çalan Doğan Babacan’dan sonra bu turnuvada yer alan ikinci, yarı final yöneten ilk Türk oldu. Genel kanı kupada yönettiği tüm maçlardan (Brezilya-Meksika, Cezayir- Rusya ve (Hollanda-Arjantin) alnının akıyla çıktığı yönünde. Ancak İngiltere’nin en önemli hakemlerinden Graham Poll, Çakır’ı özellikle yarı final maçında kapasitesini gösteremediği yönünde eleştirdi. Poll, Arjantinli Demichelis’in Sneijder’e, Hollandalı Martins Indi’nin Messi’ye yaptığı hareketlerin kesinlikle kartla cezalandırılması gerektiğini düşünüyor. Haklı olabilir ama şöyle de bir detay var; Dünya Kupası’nda hakemler diğer şampiyonalara göre daha esnek olmaları yönünde uyarılıyor. Yani hakemimize tam not verip gönülden tebrik ediyoruz. Darısı final maçlarına...

        • 18

          Mesut Özil
          Tüm zamanların en pahalı Alman oyuncusu 2013’te Arsenal’in tarihinde bir oyuncu için ödediği en yüksek bonservis olan 42 milyon 500 bin Euro karşılığında Real Madrid’den İngiliz takımına transfer oldu. Tüm zamanların en pahalı Alman oyuncusu unvanını kaptı. Mesut’un Almanya’sı emin adımlarla finale kadar yürüdü. Alman teknik direktör Löw’ün sürekli ilk 11’de şans verdiği Mesut, Alman basını tarafından her maçtan sonra eleştirildi. Kimine göre İngiltere’ye gittikten sonra adaptasyon süreci yaşıyordu, kimine göreyse artık eski formunda değildi. Ama “Mesut”çular onun sahada olmasının bile takımı motive ettiğini ve verdiği pasların maçın kaderini değiştirdiğini söylüyor. Nitekim Almanya-Cezayir maçının 119. dakikasında attığı golle takımının galip geldiğini ve bu sayede 7-1’lik maça ve finale çıktığını da es geçmemek lazım. Mesut her türlü bizimdir, Brezilya’ya karşı 7-0 öndeyken 8. golü kaçırdığında ettiği Türkçe küfür bizi birbirimize daha da yakınlaştırmıştır. Bu arada Özil’in Galatasaray’a kiralık gelmesi gündemde. Hayırlısı olsun...

        • 19

          Gökhan İnler
          Kimse istememişti... 1984 Olten, İsviçre doğumlu Gökhan’ın babası Tekirdağlı, annesi Samsunlu. Balıkesir altyapısında yetişti. Şimdi bunu yazınca şaşkınlığa sebebiyet verebilir ama o dönemler belirli aralıklarla üç büyükler tarafından beğenilmedi. O da futbol hayatına İsviçre’de devam etmeye karar verdi. Aarau ve Zurich’te oynadı. Türk Milli Takımı’nda davet alamayınca İsviçre Milli Takımı’nın davetini kabul etti. 2011’de 15 milyon Euro’ya Napoli’ye transfer oldu.Tabii her zaman olduğu gibi değerini Türkiye’deyken bilmedik, yurtdışında başarılı olunca kucak açmaya karar verdik. Galatasaray bir süredir onu da renklerine katmaya çalışıyor. Gökhan’dan “Artık çok geç” gibi bir cümle çıkacağını düşünenler bahis falan oynamasın. Gökhan olaya gayet profesyonel bakıyor. “Galatasaray’da oynarım” dese de menajeri Dino Lamberti “Hiçbir Türk takımıyla görüşmedik” açıklaması yaptı. Bu işler biraz karışık, bekleyip göreceğiz. Ama tabii ki Gökhan’ı burada izlemek isteriz.

        • 20

          Almanya gerçeği
          İngiliz futbolcu Gary Lineker’in de dediği gibi “Futbol 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı ve sonunda her zaman Almanların kazandığı bir oyundur”... 1954, 1974 ve 1990’da dünya şampiyonu olan Almanya, bugün 12 yıl aradan sonra 8. kez final oynayacak. Bu arada Alman Klose Ronaldo’nun unvanını kaparak Dünya Kupalarında en fazla gol atan (16) oyuncu oldu. Brezilya’da takımın tek bir kazananı vardı, o da Neymar. Bu şampiyonadaki 8 golün 4’ünü atan Neymar Kolombiya maçında sakatlanıp Dünya Kupası’na veda edince oyun düzeni bozuldu. Neymar oturduğu yerden “Ben neymişim be abi” dese yeridir.

        • 21

          YILDIZI PARLAYANLAR
          James Rodriguez
          Kolombiya Turnuvanın -şimdilik- gol kralı (6)... Bu sene Dünya Kupası maçlarını yakından takip eden birinin kuşkusuz söyleyeceği ilk isim. 1991’de Kolombiya’da doğdu. Futbola 1995’te Envigado takımında başladı. İlk resmi maçına 14 yaşında çıktı. Arjantin liginde forma giyen en genç oyuncu unvanını aldı. 2010’da Porto’ya 5.1 milyon Euro karşılığında 4 yıllığına transfer oldu. 2013’te Monaco’ya geçti ama önümüzdeki yıllarda çok büyük paralara transfer olacak gibi görünüyor.
          James Rodriguez Kolombiya Turnuvanın -şimdilik- gol kralı (6)... Bu sene Dünya Kupası maçlarını yakından takip eden birinin kuşkusuz söyleyeceği ilk isim. 1991’de Kolombiya’da doğdu. Futbola 1995’te Envigado takımında başladı. İlk resmi maçına 14 yaşında çıktı. Arjantin liginde forma giyen en genç oyuncu unvanını aldı. 2010’da Porto’ya 5.1 milyon Euro karşılığında 4 yıllığına transfer oldu. 2013’te Monaco’ya geçti ama önümüzdeki yıllarda çok büyük paralara transfer olacak gibi görünüyor.

        • 22

          İslam Slimani
          Cezayir 1988 Cezayir doğumlu. İlk sezonunda 30 maçta 8 gol attı. 2013’te Portekiz takımı Sporting Clube’a transfer oldu. Aynı yıl “yılın Cezayirli futbolcusu” seçilerek, Cezayir Altın Top Ödülü’nü kazandı. Javier Mascherano – Arjantin 1984 Arjantin doğumlu. Futbola Arjantin’in sembol kulüplerinden River Plate altyapısında başladı. 2006’da 14.6 milyon Euro karşılığında Premier Lig takımlarından West Ham United’a transfer oldu. 2010’da 20 milyon Euro’ya Barcelona’ya geçti. İlk sezonunda hem Şampiyonlar Ligi hem de La Liga şampiyonluğu yaşadı. Arjantin Milli Takımı’nın da bir süre kaptanlığını yaptıktan sonra bu görevi Messi’ye devretti.

        • 23

          Divock Origi
          Belçika 1995 Belçika doğumlu. Kenya asıllı. Kenya Futbol Federasyonu, Origi’nin Kenya Milli Takımı’nda oynaması için başvurdu ancak Mayıs 2014’te Belçika Milli Takım Menajeri Marc Wilmots bu seneki Dünya Kupası’nda Belçika formasıyla takımda yerini alacağını açıkladı. Origi Belçika’nın Dünya Kupası’nda gol atan en genç futbolcusu; finallerde gol atan ilk Kenyalı... Liverpool, oyuncuyla sözleşme imzalamak üzere. Joel Campbell – Kosta Rika 1992 Kosta Rika doğumlu. Geçen sene Arsenal’den Olmypiakos’a kiralandı. 22 yaşındaki oyuncunun 5 milyon Euro’luk bir pazarı var. Campell için Fenerbahçe de sırada bekliyor. Genç yaşına rağmen hem Şampiyonlar Ligi deneyimi bulunan hem de 2014’te Dünya Kupası’nda adından sıkça söz ettiren Campbell, kiralanmak yerine bonservisiyle gitmek istiyor.

        • 24

          KUPANIN EN UNUTULMAZ OLAYI
          Tüm zamanların en unutulmaz maçı olacak belki de... Almanya sadece 7 gol atmadı, futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkenin yaşam enerjisini elinden aldı. Bu maç ne yazık ki Brezilya adına tarihe kara bir leke olarak geçti. 29 dakikada 5 gol yiyen ev sahibi takımın ateşli taraftarı neye uğradığını şaşırdı. Kimi sessizce daha maç devam ederken evinin yolunu tuttu, kimi hem izleyip hem ağladı, kimi de şehirde ne varsa ateşe vererek çıkardı hırsını. Hakem maç bitiş düdüğünü çaldığında David Luiz başta olmak üzere tüm takım dizlerinin üzerine çöküp dua etti.

        • 25

          İNANILMAZ İSTATİSTİKLER
          - Almanya 223 golle kupa tarihinin en çok gol atan takımı oldu.
          - İspanya 2010 Dünya Kupası’nı toplam 8 golle kazandı, Almanya tek maçta 7 attı.
          - Almanya 8. kez finale çıkarak Brezilya’nın o alandaki rekorunu da elinden aldı.
          - 2002 Dünya Kupası’nda oynanan S.Arabistan 0- Almanya 8 maçından sonra 8 golle biten ilk maç oldu.
          - Daha önce hiçbir takım yarı finalde ilk yarıda 5 gol atmadı.
          - Daha önce hiçbir takım yarı finalde toplam 7 gol atmadı.
          - Brezilya tarihinde ikinci kez bir Dünya Kupası maçında 5 gol yedi. (1938, Polonya 5- Brezilya 6)
          - Bu maçı dünyada 8 kişi bildi. Sarhoş bir Hollandalı 7-1’lik skor için 200 Euro yatırdı ve 1.3 milyon Euro kazandı.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa