Milan efsanesi geri dönüyor!

1980’lerin başında Giuseppe Farina döneminde iflasın eşiğine gelen Milan, polis denetimine takılmıştı. Silvio Berlusconi, 10 Şubat 1986’da görkemli bir törenle kırmızı-siyahlı taraftarların önüne çıkmıştı. Yoğun yağmura rağmen alanı dolduran 10 bin taraftarın önüne helikopterle inen Berlusconi, daha sonra futbolcular ve teknik ekibi arkasına alarak şehir dışındaki villasına doğru uçmuştu.

Yonghong Li, Milan’ı satın aldığında böylesi bir tören düzenlemedi ancak transfer döneminde gündem olmayı başardı. Mali açıdan sıkıntı yaşayan kulübe yaptığı yatırımla halefini bile şaşırtmayı başardı!

Milan, son senelerde Avrupa kupalarından uzak kalması, takım otobüsünün satılması, haka dansı, eski ve yeni kadro görsellerinin kıyaslanmasıyla gündem oluyordu. Aslında bu yaz da durum çok farklı değildi.

DONNARUMMA ÖNCE CAN SIKTI SONRA İMZALADI
Altyapıdan çıkan ve kulübün simge isimlerinden olması beklenen Gianluigi Donnarumma’nın başlarda sözleşme uzatmaması ve menajeri Mino Raiola’nın açıklamaları, birçoklarınca Milan’ın büyük kulüp havasını kaybettiği şeklinde yorumlandı.

Yonghong Li ve kulübün yeni CEO’su Marco Fassone, bu konuda net bir duruş sergileyerek genç yıldızı kadroda tutmayı başardı. Hatta şu anda kadrolarında bir değil iki Donnarumma var! Gianluigi’nin Milan altyapısında yetişen abisi Antonio da kırmızı-siyahlılara transfer oldu.

Milan, Berlusconi yönetiminde Ruud Gullit, Carlo Ancelotti, Marco van Basten gibi döneminin en iyi oyuncuları arasında sayılan futbolcuları transfer etmişti. Bir sonraki transfer döneminde de Frank Rijkaard bu isimlere katılmıştı.

Kırmızı-siyahlılar, bu transfer döneminde de Andre Silva, Hakan Çalhanoğlu, Ricardo Rodriguez ve Leonardo Bonucci transferleriyle ses getirdi. Ayrıca Lucas Biglia, Franck Kessie, Fabio Borini, Andrea Conti gibi isimler de kadroya katıldı.

“KENDİMİ ÖNEMLİ HİSSETMEDİĞİM İÇİN AYRILDIM”
Bu yaz Romelu Lukaku, Alvaro Morata, James Rodriguez gibi transferler gerçekleşse de birçok futbol otoritesi, Leonardo Bonucci’nin yazın en iyi hamlesi olduğu konusunda hemfikir. Yıllardır Juventus’ta başarıdan başarıya koşan tecrübeli stoperin Milan’a gitmesi bu denli kolay gitmesi aslında biraz sürpriz oldu.

Geçen sezon oynanan Palermo maçının son dakikalarında teknik direktör Massimiliano Allegri ile tartışan Bonucci, Şubat 2017'de kadro dışı bırakılmıştı. 30 yaşındaki savunmacı daha sonra affedilse ve maçları tamamlasa da Juventus'tan, ezeli rakiplerden Milan'a transfer olması beklenmiyordu.

Bonucci, Milan formasını giydikten sonra La Gazetta Della Sport'a konuştu ve transfer olma nedeninin Allegri'yle yaşadığı sorun olmadığının altını çizdi.

Tecrübeli savunmacı, "Benim gibi her şeyi doğrudan söyleyen birinin tartışmalar yaşaması normal ancak Juventus'tan takımda kendimi önemli hisetmediğim için ayrıldım. Milan taraftarı beni kabul ederse Juventus formasıyla mücadele ettiğim gibi yüzde 100'ümle oynayacağım. Bundan emin olabilirler." dedi.

Son yıllarda santrfor bölgesinde sıkıntı yaşayan Portekiz'de herkesin umut bağladığı Andre Silva transferi de en çok beğenilen transferlerden oldu.

Porto'da gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken 21 yaşındaki golcü, Milan formasıyla ilk röportajında gözünü yükseklere diktiğini kanıtladı.

"Şampiyonlar Ligi'nde harika geçmişi olan bir kulübe transfer olduğum için çok mutluyum, bu fırsatı kaçıramazdım" diyor ve ekliyordu "Kazanabildiğim kadar çok kupa kazanmak istiyorum. Elimden gelenin en iyisini yaparak kulübüme faydalı olmak şu anki amacım."

Milan yönetimi, yıllardır Avrupa'dan uzak kalan takımda köklü değişiklikler yaparken ağırlığı savunma bölgesine verdi. 2012-13 sezonundan bu yana 40 golden fazla yiyen kırmızı-siyahlılar, Bonucci dışında sol beke Ricardo Rodriguez, sağ beke Andrea Conti ve Mateo Musacchio'yu transfer etti.

Bu futbolculara harcanan 103 milyon Euro da kulübün benimsediği politikayı gözler önüne seriyor. Berlusconi de geçen günlerde yaptığı açıklamada "Büyük hamleler bekliyordum ancak böyle bir yatırımın olacağını tahmin edemezdim" dedi.

Kırmızı-siyahlılar, geçen sezon Atalanta'da oynadığı futbolla devlerin radarına giren Franck Kessie için de paraya acımadı ve iki sezon kiralık olsa da 2019-20 sezonunda tamamlanmak üzere 20 milyon Euro'luk satın alma maddesiyle el sıkıştı.

Milan yönetiminin yeni politikasının bir diğer ipucu da Lucas Biglia için Lazio’ya verilen 17 milyon Euro'luk bonservis bedeli. 31 yaşındaki bir oyuncu için verilen bu miktar kağıt üzerinde biraz yüksek gibi dursa da ligi tanıması, lider özellikleri düşünüldüğünde makul görünüyor.

Milan’ın gelecek sezonki kadrosunda sadece yeni transferleri de görmeyeceğiz. Altyapı ürünü Donnarumma, Manuel Locatelli, değerini kanıtlamış Giacomo Bonaventura, kırmızı-siyahlı formayla kendini bulmuş Suso, iyi bir rotasyon parçası olan Davide Calabria ve istikrarlı performansının yanında tecrübesiyle Ignazio Abate gibi futbolcular da var.

Bu oyuncuların dışında iki sezon önce 25 milyon Euro’luk ciddi bir yatırım yapılan Alessio Romagnoli de ilk 11 için en ciddi adaylardan biri.

AZ PARAYLA NE YAPACAĞINI BİLEMEYEN BİR KULÜP…
Kulübün yakın dönem efsanelerinden Alessandro Nesta, Berlusconi'nin son dönemine ilişkin yaptığı değerlendirmede "Milan, onun döneminde ne zaman sıkışsa Berlusconi'den finansal destek aldı. Bu durum, kulübün alışkanlığı haline geldi. Herhangi bir strateji göremiyorum. Milan, az parayla transfer piyasasında ne yapacağını bilemeyen bir kulüp haline geldi!" demişti.

Nesta’nın bu görüşü, transfere sadece şu ana kadar 190 milyon Euro harcanması üzerine değişmiş olabilir! Çünkü Serie A yazarları, kırmızı-siyahlıların aldığı oyuncular için övgüler düzüyor.

Hücum tarafında bir diğer opsiyon ise milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu olacak. Mesafe tanımaksızın çektiği şutlar ve isabetli paslarıyla değerini Leverkusen'de kanıtlayan 23 yaşındaki futbolcu, şimdi aynısını İtalya'da yapmaya çalışacak.

FIFA'nın 4 aylık men cezasıyla sahalardan bir süredir uzak olması da Milan taraftarının iştahını kabartıyor! Hakan Milan formasıyla çıktığı ilk maçta Bayern Münih ağlarını sarsarak taraftara selam vermeyi de ihmal etmedi...

Yeni Milan'ın, Berlusconi döneminden farkı ise teknik direktör olabilir. Berlusconi, 19 farklı teknik direktörle çalışmıştı. Kulübün yeni yönetimi ise Vincenzo Montella'yı ligi 6. sırada bitirmesine rağmen görevden almadı.

MONTELLA’YA GÜVEN TAM!
Montella, geçen sezon birçok maçta Milan'ı kazanan bir kulüp haline getirme sinyallerini vermişti. Örneğin son 20 dakikada 3-1'den gelerek 4-3'lük skorla kazanılan Sassuolo maçının ardından "Maç 3-1 biter diye korktum mu? Tabii ki hayır çünkü Milan'ın kaybetmesine alışık değilim. Her zaman geri dönebileceğimizi düşünürüm." demişti. Ayrıca Milan, son üç yıldır ilk defa üç maçlık gol yememe serisini Montella döneminde yaşamıştı.

1980'lerle benzer olan diğer bir konu, Milan'ın altyapısından çıkan oyuncuların A Takıma adapte olması. Önce altyapıda sonra da A Takımda görev yapan Cristian Brocchi, "Kulüp 1980'lerde de benzer durumdaydı. Paolo Maldini, Alessandro Costacurta, Demetrio Albertini gibi oyuncular oynamaya başlamıştı çünkü başka çare yoktu. Şimdi de Donnarumma, Locatelli gibi futbolcular oynuyor. Calabria gibi adapte olmaya başlayanlar da var" demişti.

2000'lerin başında Şampiyonlar Ligi'nde 2 kez zafere ulaşıp bir kez final oynayan Milan'ın son yıllardaki durumu, birçok futbolsever için oldukça üzücüydü.

Milan, ligde son olarak 2010-11 sezonunda Massimiliano Allegri'yle şampiyon olabilmişti. O dönemki kadroda Thiago Silva, Alessandro Nesta, Gianluca Zambrotta, Andrea Pirlo, Mark van Bommel, Gennaro Gattuso, Clarance Seedorf, Robinho, Antonio Cassano, Ronaldinho, Zlatan Ibrahimovic, Alexandre Pato, Filippo Inzaghi gibi yıldızlar vardı.

2012 yazında Nesta, Seedorf, Van Bommel Zambrotta, Inzaghi gibi iz bırakan isimler kulüpten ayrıldı ardından Ibrahimovic ve Thiago Silva PSG'ye satıldı.

Milan ertesi sezonu Juventus ve Napoli'nin arkasında şampiyondan 15 puan geride tamamladı. 2013-14 sezonunda 8. devamındaki sezon 10. 2015-16'da 7. ve geçen sezon 6. oldu.

Ruud Gullit, Milan'a transfer olduğunda kendisine yöneltilen "Avrupa kupalarına katılamama" sorusuna "Avrupa'ya gidemezsek ne mi olur? Çok saçma bir soru, o olmazsa bu olmazsa... Halamın sakalı olsa amcam olurdu!" cevabı vermişti.

Montella da yeni sezonla ilgili olarak "Hayallerim gerçek oldu. Milan'ı yeniden en büyük 5 kulüp arasına sokmak istiyorum" ifadeleriyle hedeflerinin büyük olduğunu gözler önüne serdi.

Yeni yönetimle birlikte yapılan bu denli yatırım ardından Milan'ın ayağa kalkması bekleniyor. Ancak soru işaretleri henüz kalkmış değil. Sadece Avrupa kupalarına katılmaları değil, şampiyon olmaları bekleniyor. Beklenen yaşanmazsa ne olur cevabını ise bu sefer Gullit değil, zaman gösterecek!