Serdar Ali Çelikler: Rıdvan Başkan araştırsın, Özkalfa kimin dişini yapıyor?

Türkiye’de federasyonlar geleceğe matuf sorunlarla ilgilenmez. Bunun nedeni delege yapısıdır. Kulüplere mahkum delege yapısı ile kim gelirse gelsin TFF’yi hep kulüpler yönetecek. Kulüplerin uhdesinde seçilen TFF’ler içinse her zaman en büyük problem hakemler. Benim önerim yıllardır aynı. Hakemliğin sorunu Türk hakemleri. Dolayısıyla yabancı hakem şart. Ama görüyorum ki yabancı MHK Başkanı da şart. 2 kere gidip bir daha gelen Yusuf Namoğlu’nun 3. döneminde de skandallar başladı. Geçtiğimiz hafta Akhisar Bld.-Kasımpaşa maçında buz gibi golü iptal eden, üstelik görmediği, emin olmadığı karar için de yardımcısına “Sen bayrağı kaldır, ben iptal ederim” deyip cesareti olmadığını da kanıtlayan Tolga Özkalfa, derbiye 4. hakem olarak atandı. Yıllardır hakem yapılmaya uğraşılıp bir türlü olamayan, tek bir derbi yönetmeden FIFA olan, sonra FIFA’lığı alınan, ardından Uilenberg’in dişlerini yaptığı için yeniden FIFA olan ve yine tek bir derbi verilmeyen ama profesyonel yapılıp ayda 20 bin lirası garanti edilen Özkalfa, yeniden ödüllendirildi. Demek ki Özkalfa, ya Namoğlu’nun ya da Rosetti’nin dişlerini yaptırıyor şu sıralar. Artık Namoğlu’ndan başka hakem hocası tanımayan Demirören yönetimine sormaya gerek yok. Rıdvan Dilmen Başkan, sen araştır lütfen bu Tolga Özkalfa kimin dişini yapıyor?

TEHLİKENİN FARKINDA MISIN TFF?

Liginin yayın hakkına, KDV dahil 600 milyon dolar ödeyeceğini taahhüt eden yayıncı kuruluş; ülkenin en önemli derbilerinden birinin saatini, El Clasico’ya göre ayarlamak istedi. “18:15’te başlayacak Barcelona-Real Madrid maçı da izlensin, ardından derbi izlensin, o yüzden 20:00’ye alalım” dediler. Beşiktaş “hayır” dedi.

Ey Türkiye Futbol Federasyonu, Ey Türkiye futbol ailesi, TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ? İspanya’daki derbi için sizin derbinizin ertelenmesini sizin yayıncınız istiyor. Futbolunuzun marka değerini ne hale getirdiğinizi görüyor musunuz? 600’ü aldınız, rahatladınız öyle mi? “İleride yabancı takımların taraftar sayısı bizim taraftar sayımızı geçerse” diye bir endişe taşıyor musunuz? Yayıncınıza “Kardeşim BeIN Sports; bizim ligimizin en azından özetlerini gerekirse 5 yıl boyunca Avrupa liglerini yayınlayan Avrupa TV’lerine bedava verin. Kaybın olursa ben karşılayacağım. Yeter ki benim ligim de Avrupa’da tanınmaya başlansın” demeyi düşünüyor musunuz? Bir araştırma yaptırdınız mı? Misal; Kayseri- Akhisar maçının ratinginin Real Madrid-Eibar maçından aşağıda olma ihtimali var mıdır? Bu konularda ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

Türk futbolunu bekleyen en büyük tehlike lokal kalma tehlikesidir. Ya kendi içimize iyice kapanıp küçülüp ufalanacağız; ya da önce Avrupa’ya sonra dünyaya açılmanın yollarını bulacağız. Bunun için yayıncıdan kulüplere, herkese görev düşüyor. Başını tekaüt futbolcuların çektiği yabancı düşmanlığını da hemen terk etmemiz lazım. Yoksa 2 ihale sonra İngiltere Ligi’nin Türkiye yayın hakkı ücreti bizimki ile eşitlenebilir.

İŞİNİZ BİTMEDİ GÖKSEL BEY

Türkiye ekonomisinin bu durumunda, bu dolar kurunda, Türk futbolunun 3 Temmuz sonrasındaki halinde yaklaşık 600 milyon dolara yayın ihalesi tamamlandıysa kimse kusura bakmasın bu işin aslan payı Göksel Gümüşdağ’ındır. Hakikaten bu işe kendini vakfetti. Kulüpler de kendilerini ona teslim ettiler ve istediklerini aldılar. Kendisini tebrik ediyorum. Ama işinin bitmediğini de hatırlatıyorum. Şimdi sırada futbolun temel eksikliklerini gidermek olmalı. Zeminden ışıklandırmaya kadar her konunun üst düzey standarta kavuşturulması lazım. Yukarıdaki 2 konu da mühim konular, özellikle ligin yurt dışında gösterilmesi hayati önem taşıyor. Yani işiniz bitmedi Göksel Başkan, biraz daha gayret göstermeniz gereken zamanlar var önünüzde.

GÜNEŞ BÜYÜK MAÇ KAZANABİLECEK Mİ?

Şenol Güneş’i ne kadar beğendiğim bilinir. En iyi de kendi bilir. Şimdiki yazı da eleştiri değil, tespit. 3’ünde ev sahibi olmak üzere 5 Şampiyonlar Ligi maçında alınan tek galibiyet rakibin penaltı kaçırdığı maç. 2 G.Saray maçı 2 beraberlik. Konya ve Başakşehir gibi sert takımlara karşı da berabere kalındı. Bakalım Şenol Hoca’nın takımı yarın Türkiye’de ilk ‘büyük maç’ zaferini alabilecek mi?