Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Galatasaray - Osmanlıspor maçının yazar yorumları - Galatasaray Haberleri

        NORMAL DEĞİL | HALİL ÖZER

        Yasin neden oynamadı? Melo iyiyse neden kulübede oturdu? Umut Bulut Hamza hocaya hangi verileri verdi ki bu maçta 90 dakikayı hak etti? Burak neden oyundan alındı?

        Hocanın daha çok soru var ama öncelikle bu soruları net bir şekilde yanıtlaması gerekir. Çünkü bu puan kaybının baş sorumlusu kulübedir. Başka hiç bir açıklaması yok.

        Tabi başka bir boyutu da var olayın. Hoca ne kadar hata yaparsa yapsın. Bu maç öyle bir maç ki Galatasaraylı futbolcuların en sıradan gününde dahi maçı kazanmaları gerekirdi. Osmanlı’nın tabi ki galibiyetini küçümsemek istemiyorum. Ancak aradaki fark o kadar büyük ki Galatasaraylı futbolcuların her türlü şartlarda bu üç puanı alması gerekirdi.

        Ancak şu var. Kulübe hataların yanı sıra futbolcuların maça inanılmaz bir şımarıklık içinde başlaması Osmanlıspor’un belki de sezon boyunca ulaşamayacağı bir direnç göstermesine neden oldu.

        Örneğin Sneijder. Siz acaba Hollandalının bu kadar kötü olduğu bir maçı hatırlıyor musunuz? Maçın başlarında neredeyse kendi sahasından kaleye şut denemesi yapması nasıl açıklanabilir?

        Konudan konuya atlayalım. Muslera geçen hafta berbat gol yedi. Hadi tamam. Kredisi çok. Ama dün yediği gol nasıl açıklanabilir. Torje neredeyse eski Ali Sami Yen’den yani Mecidiyeköy’den vurdu. Yine yedi. Bu ancak olmayan bir konsantrasyonla açıklanabilir.

        Olayı şöyle de özetleyebiliriz. Tüm takımın ruh haline bakınca ortaya çıkan fotoğrafın ve bu yenilginin normal olduğunu düşünmüyorum. Geçen hafta da söyledim. Bu takımın üstünde ağır sorunlar yumağı var. Bize yansıyanların en önemlisi Burak ile Hamza hocanın bir türlü arasının düzelmemesi, Sneijder’in sözleşmesinin hala yenilenmemesinin yarattığı sıkıntı, Melo’nun yaptıklarının takım üzerindeki olumsuz etkileri.

        Peki bunları kim çözecek. Gerçekten bilmiyorum. Ama tek bildiğim Hamza hoca bu sorunları çözemez. Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak belki. O da zor. Çünkü Dürüst federasyonda. Gelemeyeceğine göre Albayrak’ın tek başına çözmesi mümkün değil.

        Anlayacağınız sıkıntı çok büyük.

        + PODOLSKİ

        Dün çok şanssız bir günündeydi. Topa her türlü vurabildiğini çok iyi gösterdi. İlk yarıda fazla gözükmedi. Ama ikinci yarıda çok çabaladı. Rakip kaleyi çok yokladı. Profesyonelliğini ve geleneksel disiplinini herkes örnek almalı.

        -TELLES

        Geçen yıla bir asist sığdırabilmiş. Savunmada Sabri katkısı dahi gösterememiş. Bu yılda aynı. Ama fiyatı billmem kaç milyon euro diyorlar. Benden tavsiye koyun uçağa gönderin. Hem de üçe beşe bakmadan.

        BÖYLE SÜRPRİZLERİ ÇOK GÖRÜRÜZ | MERİÇ MÜLDÜR

        Ligin üç büyüğü böylesine ofansif isim ağırlıklı kadrolarla, iç saha dış saha ayırt etmeksizin 4-5 forvetle oynayacaksa bol gollü galibiyetlerini görürüz de şok mağlubiyetlerine de hazırlıklı olmalıyız. Bir de şu var. Yine 3 büyük takım defans hatlarını oturtmadıkça, özellikle de stoperler birlikte oynamaya alışır hale gelmedikçe bu defansların arkasına atılan toplar çok sürpriz goller izlettirecek gibi bize. Dün de gördük ki Osmanlıspor defansın arkasına attığı ilk topta golle buluştu. Şunu da bir kez daha anladık ki rakamlar da yeri gelir yalan söyler, istatistikler her zaman çok şey anlatmaz. Maçın rakamlarına bakın. Topla oynama oranı yüzde 71’e 29 G.Saray lehine. Ev sahibi 11 ciddi pozisyon bulmuş, 26 şut atmış. Özellikle sağ kanat ortalarıyla, Sabri bindirmeleriyle rakip kaleye yüklenmiş, son 20 dakika abluka altına almış. Derinlemesine paslarla defalarca rakip ceza alanına sarkmış. Ama o derinlemesine pasla avlanan kendisi olmuş. Bunların yanında G.Saray’ın tempolu oyunu, baskısı, coşkusu var, sonuç yok.

        Evet işler iyi gitmiyor. Savunmada sıkıntı var, kredisi asla bitmeyecek olsa da Muslera’da bile sıkıntı var. Melo’nun yürüyecek hali yok. Hamza hoca ile Burak arasında tuhaf bir durum sözkonusu. Transfer bitiyor, gerekli takviyelerin yapılamamasından kaynaklanan dertler var, alternatifsizlik var.

        G.Saray bu krizi çözer mi? Çözmesine çözer de herkesin şapkasını önüne koyup bir düşünmesi, gerekiyorsa eteğindeki taşları dökmesi gerekiyor. Unutmayalım ki bunlar geçen sezon da da yaşandı. Az kriz çıkmadı ama hepsi aşıldı. Transfer dönemi bitiyor, stoper daha dün İstanbul’a getiriliyor. Dün yine yedek kaleci olarak kulübede İsmail adında kimsenin tanımadığı bir genç var.

        En büyük sorun da Hamzaoğlu-Burak olayı. G.Saray Burak’ı küstürmemek adına golcü transferi yapmadı. Bunu hoca da başkan da bizzat söyledi. Kimsenin ağzı torba değil ki büzesin. Haliyle insanlar orası Galatasaray mı Buraksaray mı diye soruyor. Belli ki Hamza hoca da bu tip yorumlardan, eleştirilerden etkileniyor. Etkileniyor ki dün yine Burak’ı çıkardı. Hamza hoca buranın patronu benim demek istiyorsa, -ki elbette öyle-, bunu başka türlü göstermeli, anlatması gerektiği isimler varsa da başka yerde anlatmalı. Şunu da unutma hocam. Yönetim iki maç hatalı değişiklik yaptın diye geçen sezon Şenol Güneş’e teklif götürdü. Şampiyonluk geldi de fikirleri değişiverdi. Biliyorsun futbol nankör. İki maç daha işler kötü gitsin inan unutuverirler 3 kupayı.

        + OSMANLISPOR’A BRAVO

        Mutevazı kadroyla büyük iş çıkardılar. Müthiş bir dirençle, son 10 dakikaya kadar da mükemmel bir oyun disipliniyle oynadılar. Harika kontraya çıktılar. Alanlarını iyi kapatıp, 8-9 oyuncu ile hep topun arkasında kaldılar. Sneijder’ı kendi yarı sahasının ortalarına kadar inip top almaya zorladılar.

        - Q7’YE ÖYLE, PODOLSKI’YE BÖYLE!

        Podolski’nin Muhammed’e dalışı Quaresma’nın gördüğü ilk sarı kart pozisyonunun benzeriydi. Quaresma mimli ya.. Nasıl olsa kötü niyetlidir, sarı kart kaçınılmaz. Podolski’yse iyi niyetlidir! Bitmedi. G.Saray’ın yediği golün öncesi. Hakem faul düdüğünü çalmış, başlama düdüğünü üflememiş. Ama Osmanlıspor atağı başlatmış bile. Q7 kırmızı kartı neden gördü? Hakemin düdüğünü beklemediği için. Evet kurallar uyulmak içindir, doğru. Quaresma hatalıdır, doğru. Ama hakem standartı şart. Ali Palabıyık öyle, Hüseyin Göçek böyle uygularsa bu işin suyu çıkar.

        YAPMA HAMZA HOCA | ERHAN TELLİ

        Hamza Hamzaoğlu gibi sezonu 3 kupayla bitiren bir hocanın, iki hafta içerisinde üst üste yaptığı yanlışlar, gerçekten inanılır gibi değil! Sivas deplasmanına Melo’yu götürmeyip, Burak Yılmaz’ı yedek bırakmasıyla başlayan hatalar zinciri, Melo ve Yasin gibi iki oyuncuyu dünkü maçta yedek soyundurması ve gole en çok ihtiyaç duyulan zamanda da kez de Burak’ı oyundan çıkarmasıyla, büyük bir krize neden oldu. Hamza hocanın, yanlış da olsa aldığı bu karar sonrası tribünler tarafından protesto edilmesi ise belki futbolun nankör yüzü, ama bir o kadar da acı olan gerçeğiydi!

        ‘Hataların sonda olması yerine, başında olması yine de iyidir’ diyerek, hak ettiği zamanlarda sonuna kadar övdüğümüz Hamza hoca için bu kez de bir dost uyarısı yapmakta fayda görüyorum. Yapma Hamza hoca... Kendini ateşe atma! Herkesi yerli yerinde oynatıp, takımını fabrika ayarlarına geri döndürürsen, zaten ortada sorun kalmayacak. Doğru zamanlarda yapacağın bir kaç küçük dokunuşla, bu takım yine şampiyonluğa oynayacak! Burak meselesine gelince... Bir kez daha yapma diyorum Hamza hoca! Burak’ın burnunu sürteceksin diye, kendini de yakma... G.Saray’ı da cezalandırma!

        YARDIMCI HAKEMDEN BÜYÜK HATA | BÜLENT YAVUZ

        NOTUM 8.3 İYİ

        Maçın kırılma noktası, Burak Yılmaz’a kalkan ofsayt bayrağıydı. Yardımcı hakem Orkun Aktaş, Galatasaray’ın gollük pozisyonunu kaldırdığı bayrakla engellemiş oldu. Hakem Hüseyin Göçek, Türkiye’nin en fazla koşan hakemlerinden bir tanesi. Sahada basmadık yer bırakmadı. Buna rağmen kartlarını yerinde ve zamanında kullanamadı ve notunu düşürdü. Öncelikle Podolski, daha sonra da Sneijder (daha sonra kart gördü) rakiplerine yaptıkları müdahalelerden dolayı sarı kart görmeliydi. Melo da ikinci yarıda rakibine yaptığı müdahale nedeniyle sarı kart görmeliydi. Bunların dışında hakem açısından çok da fazla bir sıkıntı yoktu. Oyunu iyi kontrol etti. Pozisyonlara her daim yakındı. Çaldığı düdüklerin doğruluk derecesi de bir hayli yüksekti. Yardımcının kalkan bayrağında yapabileceği bir şey yoktu.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa