Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Atromitos - Fenerbahçe maçının yazar yorumları - Futbol Haberleri

        SERDAR ALİ ÇELİKLER | TOP KAYBINI AZALTIN

        Normal şartlar altında 5-0 bitmesi gereken maçı zorla 1-0 kazandı F.Bahçe... Bana göre Avrupa Ligi gruplarına ‘merhaba’ dedi. Atromitos ancak ve sadece F.Bahçeli oyuncuların bireysel hatalarıyla gol atabilirdi. Nitekim ilk yarıda Caner’in yaptığı harekete hakem penaltı çalsa veya ikinci yarıda Volkan’ın yanlış çıkışında top ağlara gitse Yunan ekibi skoru bulabilirdi. Bunun dışında ne organize, ne de duran toplarda yetenekli bir takım Atromitos. Savunmada iyi duruyorlar, canlı ve hareketliler, sağ bek ve sol bekleriyle top çıkartabiliyorlar, başka da bir özellikleri yok.

        Bu takıma karşı F.Bahçe gerekli pozisyonları üretmesine üretti ama daha önceki maçlardan bugüne yansıyan iki önemli sorun, ‘temel problem’ olarak karşımızda duruyor. İlki F.Bahçe hücumda haddinden fazla top kaybediyor. Özellikle Nani, Diego ve Fernandao’yla... Bu kadar çok adamla sürekli önde oynamak isteyen takımın bu kadar çok top kaybetmeye hakkı yok. Özellikle Nani izlediğim üç hazırlık karşılaşması, iki Shakhtar maçı ve bir Eskişehir maçının ardından benim açımdan hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Birisinin ona “Senin kaliten, klasın belli. Beş kişinin arasına girip çıkmayı denemeyen ya da bire birdeyken atıp geçeceğini düşünmen gereksiz. Boşu boşuna kendini de yorma, top kaybedip orta sahadaki arkadaşlarını da...” demesi lazım. Diego bilhassa ilk yarıda aşırı top ezdi. Kaptırdığı bütün toplarda rakip ani atak fırsatı buldu. Bereket değerlendirebilecek oyuncuları yoktu.

        İkinci temel problem ise atak sonlandırılamaması. F.Bahçe set oyunundan hücuma geçiyor, bir iki pas yaptıktan sonra hücum bölgesine ya da çizgiye inen beklerine top atıyor ama top bir şekilde rakipte kalıyor. Pereira’nın acilen ‘atak bitirme dersleri’ne başlaması lazım. Şut atsınlar, auta gitsin. Taca atsınlar. Ama durup durup top kaybetmeleri, paslaşırken, yanlış oyuncu tercihleri her seferinde 60-70 metrelik geri koşmalarına neden oluyor.

        Gerçi skoru erken bulsalar belki daha az top kaybı yapıp daha rahat atak sonlandıracaklar. Ancak Eskişehir önünde de dünkü maçta da skoru beklenenden geç dakikalarda buldular. Ozan Tufan, Meireles’in yerini aldığında, Feghouli de takıma katıldığında daha az top kaybıyla oynamaları muhtemel. En azından Ozan, Meireles’ten, Feghouli de Diego’dan fazla kaleyi düşünen oyuncu... Sonuçta kitlenen ve İstanbul için hiç de iyi olmayan 0-0’lık skoru Van Persie’nin kalitesi bozdu. Sow’un, Fernandao’nun ayakla veremediği falsoyu kafasıyla verdi, işi bitirdi.

        F.Bahçe’nin yeni transferlerle çözeceği sorunlar elbette var. Ama bilhassa atak sonlandırma ve aşırı top kaybı için Pereira özel çalıştırma yaptırmalı. F.Bahçe, eylülden sonra özellikle ekim ve kasım aylarında daha iyi olacaktır.

        DE SOUZA HARİKA

        Josef de Souza’yı yine çok beğendim. Gayet iyi bir transfer olduğunu her maç gösteriyor.

        MERİÇ MÜLDÜR | FENER VİTESİ YÜKSELTMELİ

        Her ne kadar mahalle takımı da olsa, kadro değeri bir Sow kadar da olsa, sadece 6 milyon Euro bütçeye sahip bir kulüp de olsa futbol sahasında işin rengi değişiyor.

        Daha çok isteyen, savaşan, oyun disiplininden kopmayan takımlar başınıza her zaman iş açıyor. Kaldı ki tarihimiz bu tip takımlara karşı kaybettiğimiz puanlarla, turlarla dolu. Atromitos maçı öncesi bu tür ufak endişeler de kafaları meşgul ediyordu açıkçası. Korkulan olmadı da rakip çıtır çerez de çıkmadı.

        Elbette önemli olan sonuç... 0-0 da tur için yeterli bir skordu, son anda galibiyet gelince ideali oldu... Zor oldu olmasına da Yunan ekibinin Fenerbahçe’yi zorlayacak ne kapasitesi, ne kalitesi vardı. Yine de zorladılar. Evet sahalarında maç kaybetmemişlerdi de bunda hangi rakiplerle oynadıklarının da önemi var.

        Disiplini elden bırakmıyorlar, arzulular, tarihlerinin en önemli maçını oynamaları nedeniyle ekstra motivasyonla sahaya çıkmışlar, biraz da çabuklukları var. Üstüne üstlük Fenerbahçe de rakibe adeta davetiye çıkardı. Adama fırsatı verirsen bizim mahallenin takımı da olsa işini zorlaştırır.

        Şurası çok net; Fenerbahçe grupta başarılı olacaksa, finale koşacaksa bu futbolun üzerine koymalı. Aklını koymalı, kalitesini koymalı, vitesi yükseltmeli.

        Örneğin Nani, Naniliğini göstermeli. Ben dün en çok Nani’ye tutuldum. Kalitesini göstermesini bekledim, durdum. Ama bakıyorum Nani hala kendini bulacak.

        Sonra Fernandao; müthiş güç... Ürkütücü. İyi niyetli, çalışıyor, çabalıyor da o sarf ettigi eforun karşılığını o da Fenerbahçe de alamıyor. Fernandao gibi adam 90 dakikada sadece iki kafa topuna vuramaz mı! Üstelik iki stopere karşı bariz fizik üstünlüğü varken. Tabii takımın ona istediği topları atamaması da işin bir başka yönü. Fenerbahçe takımının rakibe karşı çok ciddi boy üstünlüğü olmasına rağmen 89 dakika bunun değerlendirilememesi de düşündürücü. Avrupa’da 270 dakikada tek gol çıkması da.

        EN ÇOK POZİSYON SOW’DAN

        Yeri gelmişken Sow’a da değinelim; herkes diyor ki, “Aklı başka yerlerde”. Yani transferi düşünüyor, kafası karışık iması var. Orasını bilemem. Ama Fenerbahçe’nin pozisyona en fazla giren oyuncusu Sow. Bunu da gözden kaçırmamak gerekiyor

        CANER TAKIMI YAKIYORDU

        Bir de Caner. Fenerbahçe oyuncuları agresif tavırları, gördükleri ucuz kartlar nedeniyle son yıllarda çok şey kaybetti. Caner’in de artık bunlara bir son vermesi gerekiyor. Dün yine gereksiz bir kart gördü. Hakem Allah’tan 39. dakikada Marcelinho’yu çekmesini atladı. Atlamasa hem kırmızı kart, hem penaltı. Marcelinho da iki kez hakemi aldatmaya yönelik hareketinin kurbanı oldu. İyi ki oldu...

        BÜLENT YAVUZ | LOKUM GİBİ HAKEM

        Fenerbahçe, Atromitos önünde galibiyeti sonuna kadar hak etmişti. Faul kokan bir pozisyonla galip gelmesi bu gerçeği değiştirmez. Dün akşam gol atmasaydı, Kadıköy’de 5 fark atacak potansiyeli vardı. Caner’in ceza alanında yaptığı müdahale tartışmasız penaltı ve sarı kart olmalıydı. İtalyan hakem, lokum gibi maşallah. Herhalde F.Bahçe’nin adı ve şöhretli yıldızlarından korktu. Öyle olmasa Caner’e ikinci sarı kart, arkasından kırmızı kart, sonra da penaltıyı bal gibi verirdi. Van Persie’nin golü öncesi faul verse de kimse bir şey demezdi. Sanırım klas golün etkisinde kaldı. Ama notunu hayli düşürdü. Avrupa’da yıllarca takımlarımızın canı yakıldı. Bu onlara sayılsın. Bir kere de bu tür şanslar yüzümüze gülsün. Buradan Collina’ya da selam olsun, bundan sonraki F.Bahçe maçlarına hep İtalyan hakem versin.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa