25 yıl yetmez mi?

Basketbol Milli Takımı’nda Bogdan Tanjevic’ten boşalan baş antrenörlük koltuğuna oturan Orhun Ene, üstlendiği büyük sorumluluğun olumlu ve olumsuz yanlarına, kısa ve uzun vadedeki hedeflerine ve tecrübesiz olduğu yönündeki eleştirilere HABERTÜRK’e verdiği röportajla açıklık getirdi.

İyi bir organizasyonu olan, hem idari hemde teknik anlamda iyi yapılanmış bir Milli Takım’ın başına getirildiğini ifade eden Ene, “Bunlar tabii ki benim işimi daha sağlıklı yapmamadına çok önemli detaylar. Ama neresinden bakarsanız bakın Dünya 2.’liği yaşamış ve çıtayı yükseltmiş birMilli Takım’ın başına gelmenin avantajları da dezavantajları da var” dedi. Büyük bir sorumluluk üstlendiğini ancak bunun üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Ene, “Genç ve tecrübeli oyuncularımızla iyi bir ekibiz. Dünya Şampiyonası’nda yükseltmiş olduğumuz çıta beklentileri de artırdı. Bundan sonra alacağımız sonuçların daha iyi olması gerekiyor. Zor bir görev üstlendim. Ben 2004’ten beridir teknik kadrodayım ve bu ekibin içinden bir insan olarak başa geldim. Bu bir bayrak yarışı gibi. Milli Takım’a geldiğimde 19 yaşındaydım. Takım kaptanlığı yaptım. Yardımcı antrenörlük yaptım. Ve şimdi de işin başındayım. İnşallah ben de aynı başarıyı gösterip, Türk basketbolunu daha iyi noktalara getirip zamanı geldiğinde de bayrağı teslim etmek istiyorum” diye konuştu.

KENDİME GÜVENİYORUM!

“İnsanların görüşlerine saygı duyuyorum. Ama ben de 25 senedir basketbolun içindeyim. İnsanların düşündüğü kadar tecrübesiz değilim. Ayrıca illa da bu işi en tecrübelilerin en iyi yaptığı diye bir gerçek de yok. Altyapı milli takımlarından ümit milli takımlarına kadar son 7-8 senedir çalışıyorum. A Milli Takım düzeyinde de 2 Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonası gördüm. Oyunculuktan gelme, 200 kez Milli Takım formasını giymiş biri olarak ben kendime güveniyorum.”

‘FOBİYİ YENECEĞİZ’

Milli Takım’ın oynadığı her şampiyonada zirve yapabilecek bir potansiyeli bulunduğunu ifade eden Ene, şunları söyledi: “Tabii ki ilk iş olarak eksik olan yönlerimiz üzerinde duracağız. Bir takımın işleyen parçalarının iyi işlemesi, kötü olan taraflarının da gelişmesi lazım. Teknik ekip olarak 2010’a kadar oluşturulan takımın basketbol kişiliği ve karakteri ortada. Tanjevic döneminde bu oyun düzeninde iyi yaptığımız tarafları devam edeceğiz. Ama eksik olduğumuz tarafları da geliştirmek zorundayız. Genel anlamda oyuncu yapımıza ve karakterimize uygun basketbolu zaten oynayacağız ama hem savunma, hem de hücumda yaptığımız hataları düzeltmemiz lazım. Özellikle yurt dışında, oyun içinde yaşadığımız düşüşlerin önüne geçmemiz gerekiyor.”

HTSPOR/ Gökhan TÜRE