Son dakika haberi Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Gençlik Vakfı Teşkilat Buluşması'nda açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Türkiye Gençlik Vakfımız 81 ildeki temsilcilikleriyle, yurtları, kıraathaneleri, gençlik merkezleri ile ülkemizin gurur abidesi kuruluşlarından bir tanesidir. Gençlerimizin hayatına dokunan çalışmaları takdirle karşılıyorum.

"TIPIŞ TIPIŞ GİDİP ŞUNU YAPACAKSINIZ DEMEDİK"

Önümüzdeki beş seneyi Cumhurbaşkanlığında ustalık dönemi olarak görüyoruz. Ne yapıyorsak Türkiye Yüzyılı'nı hayata geçirilmesi için yapıyor ve tüm adımlarımızı buna göre atıyoruz. Sizlere baktığımızda sizlerin pırıl pırıl parıldayan şu gözlerinizde neyi görüyorsak dilimizle de onu ifade ediyoruz. Ne 40 yılı aşan siyasi hayatımız ne de 21 yıllık iktidarlarımız döneminde kibirle, tekebbürle kesinlikle yaklaşmadık. Gençlerimize birilerinin dediği gibi 'tıpış tıpış gidip şunu yapacaksınız, böyle davranacaksınız' asla demedik.

"BİZİM BÖYLE BİR DERDİMİZ YOK ELHAMDÜLİLLAH"

Gençlerin sırtından geçinen bu tufeylilerin ne ülke ne millet ne de gençlerimizin meseleleri gibi bir gündemlerinin olmadığı aşikardır. Bunların tek derdi gayriahlaki yollarla getirildikleri koltuklarını korumaktır. İşte gördünüz, otobüsün üzerinden koltuk atıyor. Öbürü koltuğu bırakmamak için yapmadık iş bırakmıyor. Bizim böyle bir derdimiz elhamdülillah yok. Biz hayatın her alanında gençlerimize alan açmanın, destek olmanın, onların dinamizmi, heyecanı, şevkini ülkenin ve milletin hayrına yönlendirmenin mücadelesini verdik, veriyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın mimarı olacağına inandığımız siz genç kardeşlerimiz için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Okuyan, araştıran, sorgulayan, bilime, sanata, spora, kültüre meraklı, milli ve manevi değerlere sahip gençlerimizin hayallerini gerçekleştirmelerinin önünde hiçbir engel bırakmıyoruz.

"AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI'NI DÜZENLEYECEĞİZ"

Önceki hafta en sonuncusunu İzmir'de düzenlediğimiz TEKNOFEST'te ülkemiz hedeflerinin nasıl büyük olduğunu bir kez daha gördük. Cumhuriyetimizin 100. yılına selam mahiyetinde İstanbul, Ankara ve İzmir'de tertiplenen festivali 4,6 milyon insanımız ziyaret etti. İmkan verildiğinde bu ülkenin gençlerinin neleri başarabileceğine orada hep birlikte şahitlik ettik. Şimdi Uluslararası Uzay Kongresi'nin 77'ncisine inşallah 2026'da Antalya'da ev sahipliği yapacağız. Avrupa Futbol Şampiyonası'nı Türkiye ve İtalya olarak inşallah beraber düzenleyeceğiz.

"NEREDE ZULÜM VARSA DURDURMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Bugün itibariyle Rusya-Ukrayna savaşı 595. gününü geride bıraktı. Neredeyse 600 gündür iki komşumuz arasında çatışmalar sürüyor. Suriye'deki kardeşlerimiz 12 yıldır barış, huzur, sükunete hasret şekilde, bir kısmı içeride bir kısmı başka ülkelerde. Bir tarafta bölücü terör örgütünün saldırıları diğer tarafta rejimin aralıksız bombardımanı ile milyonlarca mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Komşumuz Irak, Amerikan işgalinden beri etnik köken ve mezhep temelli gerilimlerden kendini kurtaramadı. Yemen'den Libya'ya birçok kardeş coğrafyada istikrarsızlık, çatışma gerilim hakim. Türkiye olarak tarihi, beşeri, coğrafi, dini bağlarımız olduğu topraklardaki hadiselerden doğrudan etkileniyoruz. Nerede zulüm varsa durdurmaya çalışıyoruz.

"AMERİKA NİRE, AKDENİZ, İSRAİL, FİLİSTİN NİRE?"

Kim olursa olsun mazluma sahip çıkmayı, düşenin elinden tutup kaldırmayı, kan, gözyaşı, katliamların önüne geçmeyi, kimden gelirse gelsin baskıya, tehdide boyun eğmemeyi, yani diklenmeden dik durmayı, mazlum, mağdur ve tüm insanlığa karşı öncelikli vazifemiz olarak görüyoruz. Asırlardır adalet ve hakkaniyetten sapmamış millet olarak İsrail-Filistin geriliminde de tavrımız bu yöndedir. Üç gündür gerek bölge gerek dünya liderleriyle görüşüyorum. Konuşmalar yapıyorum. Çocuk, kadın vesaire. Ama düşünün; şu an itibariyle Gazze'de su yok, ekmek yok, gıda yok. Bütün bunlar insan hakları evrensel beyannamesine ters. Nerede Batı? Bu noktada aldıkları tedbir var mı? Yok! ABD uçak gemisi gönderiyor diyorlar. İkinci uçak gemisi de geliyor. Amerika nire, Akdeniz, İsrail, Filistin nire? Ne işin var senin orada? Amerika gibi bir ülkeye barışı tesis mi yakışır; yoksa oraya benzinle körükle gitmek mi yakışır? Amerika'dan beklenen nedir? Türkiye'ye ait Suriye'de bir SİHA'yı terörle mücadele ederken düşürecek kadar ferasetini kaybeden bir anlayış var.

"SİHA'YI NASIL DÜŞÜRÜRSÜN?"

Biz seninle NATO'da beraber değil miyiz? Türkiye'nin SİHA'sını terörle mücadele eden bu ülkenin SİHA'sını nasıl düşürürsün? Görmedim, bilmedim, farkında değilim. Bunu nasıl söylersin? Bakın biz kriz ilk patlak verdiğinde tüm tarafları itidalle hareket etmeye çağırdık. Telefon diplomasisi ile çatışmalara diyalog yoluyla çözüm bulmaya gayret ettik. Devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 13 liderle telefon görüşmem oldu. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız bir taraftan muhataplarıyla irtibata geçerek görüşmeler devam ediyor.

"ONLARIN BÖYLE BİR DERDİ YOK AMA BİZİM VAR"

Mısır'ın Refah kapısını bombaladılar. Buradan insani yardım gönderme noktasında adım atalım, bunun çalışmasını yapalım dedik. Ama orayı da bombaladılar. Sayın Sisi ile de bu konuyu görüştük. Bugün aynı şekilde Muhammed bin Zayed'le görüştük. Katar Emiri ile görüştük. Atacağımız adımlar var. Bu insanlar susuz, bu insanlar gıdasız. İnsan hakları evrensel beyannamesinde bunlara yönelik atılması gereken adımları gerektiren görevler var. Ama asla bunların böyle bir derdi yok. Onların yok ama bizim var.

"BU NE İNSANİ NE DE VİCDANİ! SAVAŞ HUKUKUNDA YERİ YOK"

Sivillere dönelik hiçbir eylemi tasvip etmediğimizi açık ve net ifade ettik. Hamaset peşine düşmeden tüm bölgemize sıçrama riski olan bu ateşi bir an önce söndürmenin derdinde olduk. Orantısız şiddetin daha fazla şiddet, acı, yıkıma, istikrarsızlığa sebep olacağını söylüyoruz. Gazze'de yaşananlar tam olarak budur. Gazzeli kardeşlerime yönelik katliam derecesine varan saldırıların hiçbir izahı olamaz. Dar bir alanda yaşayan 2 milyon Gazzeli'nin elektrik, su, akaryakıt, gıdasını kesmek ne insani, ne vicdani ne de bunun savaş hukukunda yeri vardır.

"YARDIMLARI DURDURARAK NE YAPMAK İSTİYORSUN?"

İsrail sürekli olarak buraları işgal ederek ufacık bir yere Filistin'i mahkum etti. Olması gereken 67 sınırları içerisine Filistin'i kavuşturmaktır. Örgütlerden farklı olarak devletler savaş hukuku ile insan haklarına riayet etmekle mükelleftir. Bu çizginin giderek kaybolduğunu görüyoruz. İçinde binlerce asker, silahın olduğu uçak gemisini göndererek ne yapmak istiyorsun? Filistin halkına yönelik insani yardımları durdurarak ne yapmak istiyorsun? İnsani trajediye kör ve sağır olarak barışa hizmet edilmeyeceği açıktır. Biz bu çatışmaların, bu saldırıların daha fazla büyümesini ve Allah korusun bölgemize yayılmasını istemiyoruz.

"DUYGULARIMIZIN POLİTİKALARIMIZA TESİR ETMESİNE FIRSAT VERMEDEN"

Bölgede söz ve etki sahibi tüm aktörleri körü körüne birilerini desteklemek yerine gerilimi düşürmek için çaba harcamaya çağırıyoruz. Gazzeli kardeşlerimize insani yardım malzemesi ulaştırmak için çabalarımızı yoğunlaştırdık. Duygularımızın politikalarımıza tesir etmesine fırsat vermeden inşallah bu krizi hassasiyetle, devletimizin binlerce yıllık tecrübesine yakışır soğukkanlılıkla yöneteceğiz.