Sanatçı Nuray Hafiftaş'ın doktorundan açıklama
Emsey Hospital Kanser Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Uzman Dr. Göksel Bahadır, Türk halk müziği sanatçısı Nuray Hafiftaş'ın hastalığının çok ileri safhasında hastaneye başvurduğunu belirterek, "Kemoterapi uygulaması yaptık. Ama tabii ki yüksek dozda veremedik. Çünkü hastalığı çok ileri safhadaydı. Maalesef son günlerde hastalığı hızlı ilerledi. Bugün de kaybettik." dedi
Emsey Hospital Kanser Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Uzman Dr. Bahadır gazetecilere yaptığı açıklamada, Hafiftaş'ın, kalın bağırsak ameliyatının ardından bir süre kanser tedavisi gördüğünü anlattı.
Hafiftaş'ın merkeze başvurduğunda hastalığının çok ilerlemiş olduğunu dile getiren Bahadır, Hafiftaş'a kemoterapi uygulaması yaptıklarını aktardı.
AA'nın haberine göre; Göksel Bahadır, "Ama tabii ki yüksek dozda veremedik. Çünkü hastalığı çok ileri safhadaydı. Maalesef son günlerde hastalığı hızlı ilerledi. Bugün de kaybettik." diye konuştu.
Hastane önünde gazetecilere açıklama yapan Türk sanat müziği sanatçısı Müşerref Akay ise Nuray Hafiftaş'ın sonuna kadar umudunu koruduğunu, hiç umutsuz olmadığını söyledi.
Önceki gece Hafiftaş ile bir arada olduklarını aktaran Akay, şunları kaydetti:
"Yoğun bakıma gittiğinde 'Sevgililer Günü'nü kutlayalım.' dedim. O da bana 'Tamam, çok güzel olur.' dedi. Maalesef Sevgililer Günü'nde gitti. O kadar sevgiyi seven bir insandı, çocuk gibiydi. Elimi bir saat boyunca hiç bırakmadı. Demek ki biz vedalaşmışız. Kendisi bana 'İyi olacağım.' dedi. Umudu bitmemişti. Demek ki insan inanmıyor. O da başka bir duygu. İnanmadı hiç ölüme. Umudu vardı, güzel planları vardı. Hiç kötü düşünmedi. İyi olacağına inanıyordu. Çünkü burada çok morali yükseldi onun."
Tüm doktorların Hafiftaş'a bebekler gibi baktığını belirten Akay, "Allah bütün hocalarımızdan razı olsun Sayın Cumhurbaşkanımızdan bin kere razı olsun Allah. Sayın Erol Parlak, Cumhurbaşkanı Sözcümüz İbrahim Kalın, çok kıymetli bakanımız Abdülkadir Aksu. Biraz önce telefon açtılar. Türkiye bence bir kadın ozanını kaybetti. Onun kadar güzel saz çalan yoktu. Sahte bir dünyada hakiki bir insandı o. Hakiki bir Anadolu kızıydı. Yürekliydi, mertti, düzgündü, dürüsttü. Hiç kimseye menfaati için taviz vermedi. Beş kuruş kazandı ama namusu ve şerefiyle kazandı. O benim kader ortağımdı." değerlendirmesinde bulundu.
