Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kendi küçük açtığı dert büyük!

        Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, her dört kadından birinin troid bezi büyümesi (guatr) hastası olduğunu, bu hastalığın vücudun bütün organlarını etkilediğini söyledi. Yılmaz; troid bezinin az çalışması gibi, çok çalışmasının da önemli sorunlar oluşturduğunu vurguladı.

        Dr. Selda Yılmaz, aşırı kilo alma, saçlarda dökülme, ciltte kuruma, kabızlık, uyku hali gibi durumlarda troid bezinin az çalışmasından, ellerde titreme, kalp çarpıntısı, görme sıkıntısı gibi durumlarda troid bezinin çok çalışmasından şüphelenilmesi gerektiğini belirtti.

        Tiroidit, diffüz ya da nodüler guatr özellikle kadınların sıkça karşılaştıkları hastalıkların başında yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre tiroid bezi hastalıklarının iyot eksikliğinin olduğu bölgelerde endemik olmak üzere değişen sıklıklarda ama neredeyse her dört kadından birinde görüldüğü ortaya çıkıyor. Erkeklerde de görülüyor ancak kadınlarda görülme oranı 2-3 kat daha sıktır, bir bakıma ülkemizde yaklaşık 10 milyon insan bu hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyor.

        Hastalık vücudun tüm organlarını etkilemesi açısından hayati bir önem taşıyor. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, hastalığın belirtilerine dikkat çekerek şunları söylüyor; “Tiroid bezinin az çalışması gibi çok çalışması da önemli sorunları beraberinde getirir. Tiroid bezinin az çalışması sonucu kilo alımı, saçlarda dökülme, ciltte kuruma, kabızlık, uyku hali ve depresyon gibi semptomlar ortaya çıkar. Çok çalışması halinde ise yine kilo kaybı ve saçlarda dökülme olduğu gibi ellerde titreme, kalp çarpıntısı ve göz hastalıkları, buna bağlı olarak görme sıkıntısı görülür.”

        Hastalığın tanısının son derece basit olduğunu vurgulayan Yılmaz; “Bu belirtiler pek çok hastalıkla karışabilir. Ancak tiroid hastalıklarının kesin tanısını koymak son derece kolaydır. Basit bir kan tahlili sonrasında nükleer tıpta 5 dakika içinde yapılacak olan bir tiroid sintigrafisi çekimi tanının konulup, tedavinin başlamasını sağlar. Üstelik bu çekim SGK kapsamı içindedir” dedi.

        Tiroid hastalığında genetik faktörlerin önemli rol oynamadığını ancak ailevi yatkınlığın bulunduğunu belirten Dr. Yılmaz, tiroid hastalıklarının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Tiroid ilaçlarının hamilelikte de kullanıldığını belirten Yılmaz bir tehlikeye dikkat çekti; “Son dönemde tanısı konulmamış obezite tedavisinde yetkili olmayan kişiler tarafından tiroid hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların alındığını öğreniyoruz. Hiçbir yan etkisi gözetilmeksizin, hastaların hayatı riske edilerek yapılan bu uygulama konusunda hastaların son derece dikkatli olması gerekiyor.”

        Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan guatr hastalığının önemine de işaret eden Yılmaz; “guatr hamilelik ve menopoz döneminde ortaya çıkma riski yüksek bir hastalık. Erken tanı konulması durumunda guatr hastalığı hamilelerde çocuğa zarar vermeden tedavi edilebilir “dedi.

        KARADENİZ VE KARALÂHANA RİSKLİ

        Guatr hastalıklarının iyot eksikliğinin fazla olduğu yörelerde daha fazla ortaya çıktığını belirten Yılmaz şöyle konuştu; “Karadeniz Bölgesi henüz nedeni tam olarak bilinmese de guatr hastalığı yönünden son derece riskli bir bölge. Yörenin temel yiyeceklerinden Kara Lahananın hastalıkla ilişkisi biliniyor. Bu bölgelerde yaşayanların besinlerine iyotlu tuzu katması ve hastalık açısından doktora giderek tahlil yaptırması önemli.”

        Gaziosmanpaşa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Selda Yılmaz, nükleer tıbbın tiroidit, diffüz ya da nodüler guatr ve tiroid kanserlerinin tanı, tedavi ve takibinde bir çığır açtığını belirterek, başta belirttiğimiz şikâyetleri bulunanların mutlaka nükleer tıp merkezi olan hastanelerde bir sintigrafi çektirmesi gerektiğini söyledi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa