Avrupa Endokrinoloji Kongresi'nin başkanlığı Türkiye'ye emanet

Dünya genelinde söz sahibi birçok bilim insanının bir araya geldiği Avrupa Endokrinoloji Kongresi'nin başkanlığına ilk kez bir Türk getirildi.

90 ülkeden 57 derneği barındıran Avrupa Endokrinoloji Derneğinin düzenlediği ve 80 ülkeden 3 bin 500 katılımcının yer alacağı kongre, 20-23 Mayıs'ta Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenecek. Kongreye, Avrupa'daki tüm ülkelerin yanı sıra ABD, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Japonya, Çin ve Güney Kore ile Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden sağlık otoriteleri katılacak.

Uluslararası çalışmalara imza atılan "EndoBridge" projesinin kurucusu ve Başkanı, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri olarak görev yapan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Okan Yıldız, kongrenin 19'uncu genel başkanı olacak.

Yıldız, yaptığı açıklamada, kongrenin, endokrinoloji alanında en fazla katılımın olduğu, oturum ve sunumun yapıldığı bilimsel bir platform olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:

"Kongre Bilimsel Kurul Başkanlığı, ilk kez bir Türk bilim insanına emanet edildi. Daha önce ülkemizden bu göreve seçilen biri olmamıştı. Bu, hem benim şahsım için hem de Türk bilim camiası için büyük bir onur. Son beş yılda kongre başkanlığını İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya'dan bilim insanları yürüttü. 2016 Kongre Başkanlığını İngiltere Imperial College'dan Prof. Ilpo Huhtaniemi yapmıştı. Şimdi sıra Türkiye'de."

Kongrenin bilimsel kurul başkanlığını bir Türk bilim insanının yürütecek olmasının, Türkiye'nin uluslararası alanda endokrinolojiye katkılarının aktarılması açısından önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, birçok Türk bilim insanının kongrede hem çalışmalarını uluslararası camia ile paylaşma fırsatı bulacağını hem de konuşmacı, oturum başkanı ve moderatör olarak görev alacağını söyledi.

Kongreye Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği üyelerinin katılımın yüksek olduğunu ifade eden Yıldız, 200 delegenin kongrede yer alacağını ifade etti.

"TÜRKİYE, EN FAZLA BİLDİRİ SUNAN İKİ ÜLKEDEN BİRİ OLACAK"

Yıldız, "Kongrede, 2 bine ulaşan bildiri sayısı bugüne kadar yapılmış Avrupa Endokrinoloji Kongreleri içinde en yüksek rakam. Türkiye, ev sahibi Portekiz ile birlikte 200'ün üzerinde bildiriyle kongrede en fazla bildiri sunan iki ülkeden biri olacak. Böylece ülkemizde yapılan bilimsel çalışmaların verileri uluslararası bilim camiası ile paylaşılacak." diye konuştu.

Kongrenin yoğun ve dinamik bir programı olacağını anlatan Yıldız, açılış oturumunda Oxford Üniversitesinde çalışan ve BBC'de "Hormonların Fantastik Dünyası (Fantastical World of Hormones)" isimli bir belgesel hazırlayan Prof. Dr. John Wass'ın da bir konferans vereceğini söyledi. Yıldız, "Kongrede hormonların hastalıkların gelişiminde ve yönetimindeki rolünü ele alacağız, yeni çalışmaları tartışacağız." diye konuştu.

"KORUYUCU POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ"

Yıldız, kongrede dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezite ve diyabet başta olmak üzere metabolizma, adrenal, tiroid, hipofiz, kalsiyum ile kemik, kadın ve erkek üreme endokrinolojisi gibi birçok alandaki yeni araştırma sonuçları ile genel durum ve klinik çalışmaların tüm yönleriyle ele alınacağının altını çizdi.

Bu yılki kongrede "Çevre, Toplum ve Yönetim" başlığı altında ilk kez yeni bir alan tanımlaması yapıldığını vurgulayan Yıldız, bu kapsamda Avrupa'da bilim insanları ve politika yapıcı kişi ve kurumları bir araya getirmeyi, hormon hastalıklarının önlenmesi ile tedavisi için iş birliğini teşvik etmeyi planladıklarını anlattı. Yıldız, "İlerleyen dönemlerde bu kapsamda özellikle Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü ile yakın çalışma yapacağız" ifadelerini kullandı.

Karar vericilerin sağlık politikaları geliştirebilmesi için ilgili alanda yapılan çalışmalarda elde edilen teknik ve bilimsel verilerin uygun şekilde aktarılması gerektiğini vurgulan Yıldız, şunları kaydetti: "Bilgi aktarımı ve konunun önemi doğru iletildiğinde kanun koyucu ve yürütücüler, veriye dayalı karar verme işlemlerini uygulayabilir. Ama akademik camia olarak problemler ortaya konulup yol haritası geliştirilmezse dünyadaki hiçbir sağlık otoritesi bu destek olmadan sorunları ortadan kaldıramaz. İşte bu nedenle kongrede öne çıkacak başlıklardan birisi de koruyucu politikaların geliştirilmesi konusu olacak. Örneğin bir global obezite sempozyumunda birçok Avrupa kuruluşunun katılımıyla çocukluktan erişkin çağa obezite her yönü ile ele alınacak ve çocukluk obezitesine karşı geliştirilecek politikalar tartışılacak."

Türkiye'nin sağlıkta kaynak aktarımı ve yatırımlar bakımından pek çok Avrupa ülkesine göre daha iyi durumda olduğunu dile getiren Yıldız, "Ancak önemli bir problemimiz sürekli ve takip edilebilir veri üretimindeki eksiklik. Bu olmadığı sürece veriye dayalı kararlar yerine el yordamıyla ilerlemeye çalışılıyor" dedi.