Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Güneş ışınlarına korumasız maruz kalmak melanoma riskini artırıyor!

        Ölüme yol açabilen bir cilt kanseri türü olan melanoma, cilde rengini veren hücrelerin bozulmasıyla oluşan bir tür tümör. Var olan et beni harici benlerin şekil değiştirmesi, büyümesi ya da renklerinin değişmesi (koyudan açığa ya da açıktan koyuya), üstlerinin kanamalı ya da kabuk tutmuş olmasının yanı sıra daha önce bedende görülmeyen lezyonların ortaya çıkması melanoma tanısında kullanılan yaygın belirtiler arasında gösteriliyor. Cilt kanseri kaynaklı ölümlerin yüzde 90’ından melanoma sorumlu. Korunma ve erken tanısı mümkün olan bir kanser olması nedeniyle bu hastalığın bilinmesi ve önlem alınması çok önemli.

        EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ ULTRAVİYOLE IŞINLAR

        Sıcak yaz günlerinin gelmesiyle birlikte gündeme oturan melanoma konusunda açıklamalarda bulunan Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, melanomada en önemli risk faktörünün ultraviyole ışınlar olduğunu belirtiyor. Güneşin bu ışınların en önemli kaynağı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Er, solaryum cihazlarında kullanılan ışınların da melanoma riskini artıran önemli faktörler arasında yer aldığının altını çiziyor. Dr. Özlem Er, “Çok açık tenli, kızıl saçlı ve çilleri olan kişiler, vücudundaki benleri fazla olanlar ve çocukluk dönemlerinde güneş ışınlarına fazla maruz kalanlar risk grubunda değerlendiriliyor” diyor.

        "BU KİŞİLER DERMATOLOGA DÜZENLİ OLARAK GİTMELİ"

        Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Özlem Er, “Bir benin büyüdüğünü, renginin değiştiğini fark ettiğinizde dermatoloji uzmanına gitmeniz gerekiyor. Hastalık tespit edilirse erken dönemlerde cerrahi tedavi ön planda oluyor” diyor. Hastalığa yönelik tedaviler arasında koruyucu tedavi adı verilen ve tekrarlama riskini azaltıcı tedavi uygulamasının öne çıktığını belirten Prof. Dr. Er, ileri evrelerde tümöre özel tedavilerin ve immüno-terapinin ön plana çıktığını vurguluyor.

        "SAĞKALIM SÜRESİ UZUYOR"

        Melanomanın atipik seyreden bir kanser türü olduğunu ve özellikle metastaz yaptığı bir organ bulunmadığını hatırlatan Prof. Dr. Er şunları söyledi: “Melanoma her organa yayılabilir. Bu nedenle vücudun her noktasının incelenmesi gerekir. İleri evrelerde tümörün genetik özelliklerinin incelenmesi ile tümöre ve kişiye özel tedavi yapılması mümkündür. BRAF mutasyonu saptanan hastalarda hedefe yönelik ilaçların kombinasyonu ile tedavi etkinliği daha yüksek olmaktadır. Kombinasyon tedavisi alan hastaların yaşam süresi uzamaktadır. İmmünoterapi alan hastaların ise yaklaşık yüzde 20’sinde 3 yılı geçen uzun süreli yanıtlar gözlenmektedir. Bu ilaçlara ülkemizde erken erişim programı adı verilen bir sistemle hastaların sağlık güvencesine bakılmaksızın ücretsiz olarak ulaşması mümkün olmaktadır.” Melanoma hastalığının tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Özlem Er, “Tedaviler geliştikçe uzun dönem sağkalım gerçekçi bir hedef haline geldi. Bazı hastalar klinik iyileşme dediğimiz duruma gelebiliyorlar. Yeni tedaviler ve kombinasyonlar hastaların ulaştıkları sonuçları daha da iyi noktalara taşıma potansiyeline sahip” diyor.

        MELANOMA RİSKİNİ AZALTMANIN EN ETKİLİ YOLU ÇOCUKLUKTAN İTİBAREN GÜNEŞTEN KORUNMAK

        Melanomanın görülme sıklığı 100 binde 8 olarak ölçülüyor. Hastalık riskinden korunmak için en etkili yöntemlerden birinin çocukluk çağından itibaren güneş ışınlarından korunmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlem Er, özellikle yaz mevsimi nedeniyle güneşle temasını artıracak olanları uyarıyor: “Güneşin dik geldiği saatlerde daha temkinli olmak gerekiyor. Güneşlenmek isteyenlerin, şapka, güneş gözlüğü ve yüksek faktörlü güneş kremlerini sürekli olarak yanlarında bulundurmaları, melanoma riskini azaltan önemli yöntemler arasındadır.”

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa